Elektrikli otomobillerin gelişimiyle birlikte, kısa menzilli ilk elektrikli araç modellerinin unutulmaya yüz tuttuğu ve bazı bölgelerde "elektrikli araba mezarlıkları" oluştuğu haberleri gündeme gelmeye başladı. Bu gelişmeler, elektrikli araçların ilk nesillerinin kısa menzil sorunları ve uzun şarj süreleri nedeniyle tercih edilmemeye başlandığını gösteriyor. Haber Merkezi - Elektrikli araçların başlangıcında, sürüş menzilleri içten yanmalı araçlara göre oldukça kısıtlıydı ve şarj süreleri uzundu. Ancak son yıllarda enerji depolama teknolojilerinin gelişmesi ve şarj sürelerinin kısalmasıyla birlikte elektrikli araçların menzilleri önemli ölçüde arttı. Artık 700 km ve üzeri menzile sahip elektrikli araçlar piyasada bulunuyor. Bu hızlı gelişim, ilk nesil elektrikli araçların ikinci el pazarında talep görmemesine neden oldu. Bu araçlar, şu anda hem kullanıcılar hem de araç kiralama şirketleri için tercih edilmeyen seçenekler haline geldi. İkinci el pazarındaki düşük talep, elektrikli araç sahipleri için gelecekte araçlarının değer kaybetme riskini artırıyor. Çin'de, devlet destekli elektrikli araç paylaşım pazarının patlaması nedeniyle birçok elektrikli araç mezarlığı oluştu. Ancak devlet teşviklerinin kesilmesi ve bu şirketlerin iflas etmesiyle binlerce terk edilmiş elektrikli araç ortada kaldı. Türkiye'de de benzer bir durum yaşanıyor. Örneğin, Oyak Renault'un Bursa fabrikasında üretilip 2012 yılında satışa sunulan kısa menzilli elektrikli Fluence modelleri hurdalıkta yer bulabiliyor. Bu durum, elektrikli araç teknolojisinin hızla geliştiğini ve ilk nesil modellerin terk edildiğini gösteriyor.