Genel

Kıratlı: İfade ve basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz

İLEV "Meslekte 50 Yıl Onur Günü" etkinliği Gazeteciler Cemiyeti'nde gerçekleşti.

Abone Ol

Naz Akman

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mezunları Vakfı (İLEV), mesleğinde 50. yılını dolduran usta gazetecilere “Meslekte 50. Yıl Onur Plaketi” verdi. Gazeteciler Cemiyeti’nin katkılarıyla bu yıl 21’incisi düzenlenen ödül töreninde usta gazetecilerin yanı sıra okul bünyesindeki gazete, sinema, radyo ve reklamcılık atölyelerinde çalışan genç iletişimcilere de “Emek Ödülleri” verildi. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mahmut Tali Öngören Sinema Salonu’nda düzenlenen ödül töreninde çıraklar ve ustalar bir araya geldi. Ödül töreninde İLEV Başkanı Ali İnandım, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) Dekanı Prof. Dr. Fatih Keskin, Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener açılış konuşmalarını yaptı.

Törenin açış konuşmasını yapan İLEV Başkanı Ali İnandım, “1996 yılında kurulan vakfımız 28. yaşına girdi, meslekte 50 yıl onur günümüzün ise 21’incisini gerçekleştiriyoruz. Usta ve çırakların buluştuğu törenimiz de bize katıldınız, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Değerli ustalar, kalfalar ve çıraklar 2022 yılına kadar bu törenin açılış konuşması usta çırak ilişkisinin önemi üzerine kuruluyordu. Törenimizin amacı son 30 yıldır elimizden kayıp giden bu ilişkinin önemini anımsatmak, yeniden canlandırmaktı” dedi. 
İnandım: “Mesleğimiz açısından iyi sınav veremediğimiz bir döneme şahitlik ettik” 

İnandım, son yıllarda yaşanan gelişmelerde gazeteciliğin başarılı bir sınav veremediğine değinerek, “Mart 2020’den itibaren yaşadığımız COVID-19 salgını unuttuğumuz, yeniden hortlayan yüksek enflasyon rahatsızlığımız ve tarihte benzeri olmayan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminin başlattığı deprem fırtınası ile ezberimizi bozan bir yaşam deneyimine geçtik. Sosyal medyanın da katkısıyla mesleğimiz açısından iyi sınav veremediğimiz bir döneme şahitlik ettik bu süreçte. Yalanla gerçek, doğruyla yanlış ayrımının silikleştiği meslek ilke ve kurallarının hoyratça çiğnendiği bir süreçti. Bizi evlere kapatan salgın da bizi birbirimizden uzaklaştırırken ekranlar üzerinden yaşanabilecek bir seçeneğin de provası yapılmış oldu Dünya Ekonomik Formu’nun 17 Ocak’taki toplantısında COVID-19’dan 20 kat daha güçlü ‘X’ diye adı konmamış hastalığın simülasyonu yapıldı, nasıl önlem alabiliriz. 2023 Nisan ayından itibaren ABD ve Çin’de geniş karantina bölgeleri kurulduğunu belgeleyen haberler çıkmaya başlamıştı. Yani olmayan hangi hastalığa hazırlık yapılmıştı da kendi ve adı olmayan X hastalığına hazırlık yapılıyordu. 2030 olarak tarihlenen dünya çapında siyasi ekonomik toplumsal bir sıfırlama ve bunun aşamaları tartışılıyor dünya siyasetinde. Hastalıkla yapılamayan o savaşlar nihayetinde bir 3. Dünya Savaşı ile sonlandırma planı hiç gizlenmeden açıkça dillendiriliyor. Bedenimizi hastalıklar ve savaşlarla aklımıza sayısal teknolojinin yapay zekasıyla işlevsizleştirme niyeti yürürlüğe konmuş durumda” sözlerine yer verdi. 

“Ustalara vefa borcumuz her zaman bakidir”

İnandım son olarak yapay zeka uygulamalarının habercilik pratiklerinde kullanılmaya başladığını ifade ederek, “İşte burada mesleğimiz açısından çok ciddi bir tehdit duruyor önümüzde. En iyi muhabirlerden iyi haber yazan ChatGPT gibi yazılımlar başlıkları verilmiş, istenen süreye uygun senaryo yazan film kurgu animasyon programları en uygun kare ve ışıkta çekim yapan kameralar… daha ileri gidelim doktordan daha isabetli teşhis koyan hukukçudan daha iyi karar veren pilottan daha başarılı savaş hamleleri yapan yapay zeka her alana bir silindir gibi ederek giriyor. Son üç yıldır ustalarla çırakların yer değiştireceği bir sistemin geldiğinden törenimizin de ustaların ustalara saygı törenine dönüşmesinden dem vuruyorduk. Yeni sistem tamamen gençlerin anlayacağı yaşadığı ve bildiği bir sistem çünkü. Bugün misafirimiz olan ustalar; çatışmalar, askeri darbeler, bitmeyen ekonomik ve siyasi krizlerle çalkalanan bir dönemi sırtlayıp bize devretti. Onlara vefa borcumuz her zaman bakidir. Yarının ustaları olacak çıraklar da kendi çıraklarına insanlığını yitirmemiş bir dünya bırakmak için ustalarını da arkalarına alarak mücadeleye devam edecekler. Değerli ustalar biz mesleğimizi bugüne taşıdığınız için size vefa borcumuzu ödemekle yükümlüyüz. Bu direncin gücü ve dönüşümün niteliğini gençlerin insani muhakeme seviyesi belirleyecek” diye konuştu.

Keskin: “Ustalarımızın varlığından güç almaktayız ve deneyimlerinizi ileri taşımaya çalışmaktayız”

İLEF Dekanı Prof. Dr. Fatih Keskin de ustaların önemine dikkat çekerek, “1965 yılında alanında dört yıllık yüksek öğrenim vermesi amacıyla kurulan bu fakültede sizi ağırlamaktan dolayı büyük keyif, mutluluk, onur duyuyoruz. Bugün 21’incisini düzenlediğimiz bu etkinlikte 21 ustamıza plaket vermeyi hedefliyoruz aynı zamanda 44 öğrencimizde yine atölyedeki sorumlu hocaları tarafından emek plaketlerini alacaklar. İki gün önce bu kampüste bir panayır düzenledik şimdi de ustalarımızı ağırlıyoruz. Etkinliğimizin ana sloganı ‘bir mesleğin var oluşunun birinci koşulu ustaların varlığıdır.’  Bu sloganı haklılaştıracak çok sayıda ustalarımızı burada görmekteyiz. Bu slogana bağlı bir şekilde yıllardır kendi içimizde bu etkinliğimizi yürüyoruz. Ustalarımızı vakıf olarak, fakülte olarak mesleğimizi anlamlı hale getiren bizi varlıklarıyla, deneyimleriyle zenginleştiren büyüklerimiz olarak görmekteyiz. Sizlerin varlığından güç almaktayız ve deneyimlerinizi ileri taşımaya çalışmaktayız” dedi. 

Şener: “Onurlu meslek yaşamının nişanesi olan Meslekte 50 Yıl Ödülleri için ustalarımızı sonsuz minnet duygusuyla, içtenlikle kutluyorum”

Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener de Gazeteciler Cemiyeti ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi arasındaki köklü dayanışmanın geçmişine işaret ederek, “Alanının en köklü meslek örgütü olarak cemiyetin sorumlulukları arasında mesleğimizin gelişmesi için emek harcamak da var. Gazeteciliğin yaşadığı sorunların en az indirilmesi ne kadar sorumluluğumuzun bir parçasıysa genç, sözüne güvenilir, nitelikli gazetecilerin yetişmesi için çaba harcamak da o derece sorumluluğumuzun bir parçası. Cemiyet tek başına bir okul görevi üstlenemez, bu nedenle cemiyetimiz içinde bulunduğumuz bu güzide okulun ilk harcını taşımış olmanın, kuruluşunda görev almış olmanın gururunu yaşamaktadır. Gazeteciler Cemiyeti geçmişte olduğu gibi bugün de bu etkinliği gururla desteklemeyi devam ettiriyor, önümüzdeki dönemde de devam edecektir. Mesleğimiz pek çoğunuzun bildiği gibi maalesef sorunlarla boğuşuyor. Bugün yaşadığımız ve temeli basın ve ifade özgürlüğü eksikliğine dayanan tüm problemlerin geçmişte de var olduğunu hatırlatmakla yetineceğim. Geçmişte de gazetecilik sansürle, oto sansürle boğuşan dönemlerden geçti, bugün de çok farklı değil. Geçmişte de meslektaşlarımızın tutuklandığı, öldürüldüğü, işsiz bırakıldığı, açlıkla sınandığı dönemler oldu bugün de çok farklı değil. Mesleğimiz o dönemde de olduğu gibi kamuoyuna en doğru haberleri iletmeye çalışan, kamu yararı için canını dişine katan meslektaşlarımızın omuzlarında yükseldi. Burada, mesleğin özünü yere düşürmeden icra eden, arkasında onurlu bir 50 meslek yılı bırakan çok değerli ustalarımız için buradayız. Onurlu meslek yaşamının nişanesi olan Meslekte 50 Yıl Ödülleri için kendilerini sonsuz minnet duygusuyla içtenlikle kutluyorum” ifadelerini kullandı. 
“Gazeteciler Cemiyeti bu mesleğe gönül vermiş her yaştan ve her düşünceden meslektaşın buluşma adresi”

Şener ayrıca 78 yıllık mesleki dayanışma örneği gösteren, basın ve ifade özgürlüğü alanında mücadeleler veren Gazeteciler Cemiyeti’nin gençlere de kariyerlerinde önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, “Gazeteciler Cemiyeti bu mesleğe gönül vermiş her yaştan ve her düşünceden meslektaşın buluşma adresi. Mesleki sorunların çözümü için kafa kafaya verdiğimiz, taleplerimiz için omuz omuza verdiğimiz mesleğin henüz başındaki genç meslektaşlarımız için de el ele verdiğimiz bir dayanışma üssüdür Gazeteciler Cemiyeti. Bu nedenle yeni mezun olacak tüm meslektaşlarımıza elimizden gelen her türlü desteği vermeye de devam edeceğimizi vurgulamak isterim. Ve onlara ‘gelin cemiyetin 78 yıllık deneyimini paylaşın ve onu geleceğe taşıyın’ diyorum, çünkü yarın sizlerin” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından okul bünyesindeki gazete, sinema, radyo ve reklamcılık atölyelerinde çalışan genç iletişimcilere emek ödülleri verildi. Ayrıca Gazeteciler Cemiyeti’ne de katkılarından dolayı Genel Sekreter Kenan Şener’e plaket takdim edildi. Tören, genç iletişimcilerin meslekte 50 yılını dolduran ustalara plaketlerini takdim etmesiyle devam etti. 

Kıratlı: “50’nci yıl plaketini alan ustalarımızı kutluyor, genç arkadaşlarımıza meslek hayatında başarılar diliyorum”

Törenin ardından katılımcılar Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde düzenlenen resepsiyonda bir araya geldi. Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Savaş Kıratlı burada yaptığı konuşmada katılımcıları yönetim kurulu adına selamladı. Kıratlı dördüncü kuvvet olan basının önemine işaret ettiği konuşmasında, “Sizleri aramızda görmekten son derece mutluyuz. Öncelikle bugün 50’nci yıl plaketini alan ustalarımızı kutluyor, genç arkadaşlarımıza meslek hayatında başarılar diliyorum. Bilindiği gibi dördüncü kuvvet olan basın demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. İfade ve basın özgürlüğünün savunucusu olan Türk basını bu görevini yapmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin korunup kollanmasında, özgürlüklerin savunulmasında basınımıza büyük görev düşmektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ün dediği gibi ‘Türk basını, milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır.’ Bu görev bilinciyle sizleri selamlıyorum, nice yıllarda birik ve beraberliğimizin devam etmesini diliyorum” dedi. 

Meslekte 50 Yıl Onur Plaketi alan usta gazeteciler 

Meslekte 50 Yıl Onur Plaketi’ne layık görülen aralarında cemiyetimiz üyelerinin de yer aldığı usta gazetecilerin isimleri ise şöyle: Avni Kavlak, Cengiz Dönmez, Emin Koç, Emin Varol, Faruk Kardeş, Füsun Özbilgen, Halil Komanova, Hasan Özgen, Mehmet Deniz, Mehmet Korkmaz, Mehmet Nezir Önal, Mehmet Orhan Uğurluoğlu, Metin Balcı, Mustafa Şahin, Mücahit Küleri, Nihal Alp, Perihan Çakıroğlu, Remzi Dilan, Savaş Güvezne, Sencer Güneşsoy, Sevim Baran, Suat Gezgin, Şefika Köymen, Talay Ulusu ve Tuğrul Sarıtaş.