Bakan Kurum, Adıyaman'da temel atma töreninde konuştu: Bakan Kurum, Adıyaman'da temel atma töreninde konuştu:
Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyeti, Muğla’nın Milas ilçesinde maden sahası için Akbelen Ormanı’nda ağaçların kesildiği bölgedeydi. Kılıçdaroğlu’na İkizköylü Necla Işık ve çevreci Deniz Gümüşel de eşlik etti. Kılıçdaroğlu’nun koluna giren yurttaş, “Allah’ım şükür. Ben sabah dua ettim, bize bir şey olmasın. Genel Başkan buraya kadar geldi bizimle, hiç zarar görmeden buradan gitsin. Sağ olsun. Bizi başka yetkililer de görsün. Biz bu memleketin insanıyız, insanı. Biz bu yerde doğduk, bu yerde ölmek istiyoruz. Kesimi durdurun. Duyun sesimiz, Cumhurbaşkanı sana da sesleniyorum. Duyun sesimizi, duyun” ifadelerini kullandı. İkizköylü Necla Işık, Kılıçdaroğlu’na kesilen ağaçları göstererek, “Sizin geleceğinizi bile bile, şuraya barikat kurdular. Buradan başladılar, durdurmadılar. Ama buradan başlamadılar, buradan başladılar” diye ağaçların daha çok kesildiği bölgeyi işaret etti. Işık, “Bu sadece 5’te 1’i diyemem. Bu çok küçük bir parça. Ben orayı sordum, oraya gidelim dedim, orası güvenlik açısından iyi değil diyerek, beni geçiştirdiler” diye Kılıçdaroğlu’na asıl kesimin yaşandığı bölgeyi göstermemek için kolluk güçlerinin o bölgeye barikat kurduğunu aktardı. Işık, zeytinciliğe ilişkin mevzuatı da değiştirmeye çalıştıklarını hatırlatarak, kesim devam ederse bölgedeki 40 bin zeytin ağacının da kesileceğini söyledi. Işık, “Daha kaç köy yok olmak zorunda kalacak maden için. Ne olur, bugün dursun. Durdurun. Başka bir şey istemiyorum” ifadelerini kullandı. Çevreci Gümüşel ise “Toplamda 220 bin dönümlük bir ruhsat alanından bahsediyoruz, tek ruhsat alanı. Milas ilçesinin yüz ölçümünün 10’da 1’i Limak ve İbrahim Çeçen Holding’e peşkeş çekilmiş durumda. 220 bin dönümde hiçbir şekilde ne çevresel etkiler, ne sosyal etkiler incelenmeden, kafalarına göre Bekir Pakdemirli imzayı çakıyor, ormanı teslim ediyor. Öbürü imzayı çakıyor, zeytinlikleri teslim ediyor. Böyle böyle ilerliyorlar. 40 köy var. 40 köyün 10 tanesi zaten yok olmuş durumda. İnsanlar perişan. 80 yaşında insan Milas’ta iki büklüm kiralık evde ölüyor. İnsanlar depresyondan ne hale geldiklerini bilemiyorlar. Eğer bu kömür illeti durdurulmazsa, 220 bin dönümlük arazimiz, 2 tane çete şirketinin elinde oyuncak olacak, kafalarına göre talan edecekler. Bu hukuksuzluktur, adalet değildir. Hangi şirkete kimin malını veriyorsun” diye konuştu. Başka bir köylü de Kılıçdaroğlu ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Biz yerimizden, toprağımızdan olmak istemiyoruz. Duysunlar bizi. Bizim dinimizde cuma günü ağaç kesmek yoktur. Cuma günü Müslümanların bayramıdır derler, hani nerede Müslümanlığı, Allah’ı söyleyenler” diye konuştu. Kılıçdaroğlu daha sonra, büyük bir kesimin yapıldığı bölgeye gitti. Bölgede yoğun olarak ağaç kesildiği ve sadece bomboş arazinin kaldığı görüldü. Kılıçdaroğlu, “Tam bir kıyım aslında. Orman kıyımı, doğa kıyımı” değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bir doğa katliamını görüyorsunuz, kömür için yapılıyor bütün bunların tamamı. 100 yıllık ağaçlar 4 yıl kullanılacak kömür için katledildi, yok edildi. Buna tahammül etmek mümkün değil. Burada yaşayanların anıları var. Burada yaşayanlar doğaya aşık insanlar, ekmeklerini ve aşlarını bu doğadan kazanıyorlar. Bu insanlar perişan vaziyette. Kıyımın durması lazım, yıkımın durması lazım, zulmün durması lazım. Artık doğaya bu kadar zulmedilemez. Yaş kesen, baş keser diyor büyüklerimiz, atalarımız, dedelerimiz. Yazık, günah değil mi bu kadar ağacı katletmek, zeytin ağaçları da dahil olmak üzere. 100 binlerce ağacın, çamın, zeytin ağacının katledildiğini burada gördük. Acı ama gerçek. Bunun üzerine kararlılıkla gideceğiz” dedi. Işık ise “Kolumuzu, kanadımızı kırdılar. Ağaçlarımızı kesmesinler diye 4 sene mücadele ettik. Şunu söylüyorum, şuna dönüşmemesi için elimizden geleni yapacağız. Maden çukuruna döndürmeyeceğiz burayı” ifadelerini kullandı.