Kerahat-kefaret-taharet

Mehmet Necati GÜNGÖR İlahiyatçı değilim ama, bir “Cuma” yazısı yazayım dedim. Google hazretleri yardımıyla. Bildik Cuma kutlamaları yapmayacağım. Hakkında ayet indirilen bir gün olduğuna göre zaten mübarek ve hayırlı bir gündür. Allah’ın her gününün hayırlı olduğu gibi. Bakın, ayette ne buyuruluyor: “Bazı müfessirlere göre bu sûrede Yahudilerin kendileri için övünç konusu yaptıkları şu üç iddia çürütülmüştür: a) Yalnız kendilerinin kutsal kitap sahibi oldukları ve başka bir toplumun içinden peygamber çıkamayacağı, b) Kendilerinin Allah’ın has ve imtiyazlı kulları oldukları, c) Allah’ın kendileri için kutsal bir gün (cumartesi) belirlediği ve Müslümanların kutsal kitaplarında ise böyle bir belirleme bulunmadığı.” İşte Cuma, bunun için mübarek ve hayırlı bir gündür. İslâmiyet, öncelikle temizliği emreder. Taharet, bunun için çok önemlidir. Kerahat vaktinde yapılan ibadet geçerli değildir. Güneşe karşı namaz kılınmaz. Dini olarak ibadetleri yerine getirme konusunda birçok özen ve itina gösterilmesi gerekmektedir. İslam dininde her şeyden önce temizlik gelmektedir. Temizlik hem bedeni hem de kalbi vicdani temizlik olarak bir bütün olarak belirlenmektedir. Bu demektir ki, iyi bir Müslüman olmak için fiziki temizlik yetmez. Vicdani temizlik de olmalıdır. Meselâ, kul hakkı yememektir. Yalan söylememektir. Adam kayırmamaktır. Emaneti ehline vermektir. Bizim Erzurum’da yalancılar için söylenmiş ilginç sözler ve deyimler vardır. Erzurumlunun lügatında yalancı şu sıfatlarla anlatılır: “Minno, eli uzun, hırhız.” Bir de şu söz var: “İt koyverdikçe yalan söylüyor. (Kibarcası böyle)” “Hırhıza beyler borçlu.” Sadece beyler mi? Yetimler de borçlu. Dolayısıyla, İsİamiyet, yetim hakkı yemeyi haram saymıştır. Kefaret Ne Demek? TDK Sözlük Anlamı Nedir? İnternet ortamında araştırılan en önemli bilgilerden birisi de, kefaret kelimesinin anlamlıdır. Kefaret TDK'ya göre, kişilerin işlemiş olduğu günahların Allah tarafından affedilmesi umuduyla verilen veya verilmiş sadakalardır. Hırsızlar, çaldıklarını toptan halka verseler bile, kefaretleri kabul edilmez. Zira, onlar kul hakkı yemekle malûldurlar. Barsak sistemleri bu yüzden iflas etmiştir. Böylelerinin kıçı taharet de tutmaz Ölümleri midelerinden ve barsaklarından olacaktır diye düşünülüyor. Bizden uzak olsunlar.