Yaz aylarında parklar ve bahçeler gibi yeşil alanlarda daha fazla zaman geçirilirken açık alanda meydana gelen kene ve böcek ısırmaları insanları tedirgin ediyor. Kene ve böcek ısırmalarına karşı nasıl önlem alınmalı? Her ısırma zararlı mı? Hangi durumlarda doktora başvurulmalı? İstinye Üniversitesi (İSÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuriye Taşdelen Fışgın ve Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi A. Deniz Akkaya Pultar kene ve böcek ısırmalarıyla ilgili merak edilenleri yanıtladı.
“Açık renkli kıyafetler tercih edin”
Prof. Dr. Fışgın ve Dr. Öğr. Üyesi Pultar, kene ve böcek ısırmalarına karşı alınması gereken önlemlerle ilgili şunları söylüyor:
“Pencerelere sineklik takılması, yatakların üzerinde cibinlik veya koruyucu örtülerin kullanılmasına ek olarak; orman veya yeşil alanlara çıkarken uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmesi, çorapların pantolon üzerine çekilmesi ısırıklara maruz kalabilecek deri alanını sınırlandırmak açısından önemli tedbirlerdir. Açık renkli giysilerin tercih edilmesi yapışan kene veya böceklerin fark edilmesini kolaylaştırabilir. Uyuz ve bit tedavisinde sık kullanılan bir ajan olan permetrin ile işlenmiş giysiler de sinek ve böcek ısırıklarından koruyucu etki sağlar. Ayrıca özellikle riskli bölgelerde, açıkta kalan deri bölgelerine sinek-böcek kovucu ajanlar uygulanmalıdır. Yüksek riskli alanlarda, giysilerle korunmaya ek olarak açıkta kalan alanlara DEET içerikli kovucular uygulanması ve permetrin emdirilmiş giysilerin bir arada kullanımı gerekir. Açık alandan döndükten sonra ilk iki saatte duş alınması, giysilerin yüksek ısılı kurutucuda bir saat süre ile temizlenmesi ek önlemler arasında yer alır. Ayrıca kenelerin sıkça kan emmek için seçtikleri derinin ince yerleri de (kulak arkası, diz ekleminin arkası gibi) tüm vücut ile beraber kontrol edilmelidir.”
“Bazı kene türleri insanlarda hastalık oluşturabilir”
Kene ve böcek ısırmaları insanlar için nasıl bir risk taşıdığıyla ilgili de bilgi veren Fışgın ve Pultar, “Ülkemizde çok sayıda kene türü mevcut. Keneler bir canlıya tutunarak kan emen ve canlılıklarını bu şekilde sürdüren parazitlerdir. Bazı kene türleri çok kısa sürede çok miktarda kan emip doyarken, bazı keneler birkaç gün ile birkaç hafta arasında kan emerler. Bunların çoğu herhangi bir mikrop taşımaz ve insanlar için bir risk teşkil etmez. Ancak bazı kene türleri insanlara bazı mikroorganizmaları bulaştırabilir ve insanlarda hastalık oluşturabilir. Bunlar arasında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Lyme hastalığı ve Tularemi sayılabilir. Çoğu sinek-böcek ısırığı, ısırık yerine lokalize, birkaç saat içinde komplikasyonsuz olarak gerileyen yangısal reaksiyonlara neden olur. Ancak bazı durumlarda şiddetli lokal reaksiyonlar, özel aşırı duyarlılık reaksiyonları ve sistemik alerjik reaksiyonlara yol açabilir veya bazı hastalıkların gelişimine neden olan çeşitli mikroorganizmaları insanlara bulaştırabilirler” diyerek açıklıyor.
“Her kene tutunmasında hastaneye başvurmaya gerek yok”
Her ısırma sonrası hastaneye başvurulmalı mı sorusuna ise uzmanlar şu yanıtı veriyor:
“Her kene tutunmasında hastaneye başvurmaya gerek yoktur. Ancak kene çıkarılamıyorsa ya da çıkarırken kenenin başı derinin içinde kaldıysa bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bunun dışında kene çıkarıldıktan sonra ateş, halsizlik, bulantı-kusma ve ishal gibi şikayetlerin gelişmesi durumunda kişi hastaneye başvurmalıdır. Özellikle atopik bireyler ile bağışıklık sistemini etkileyen çeşitli hastalıklara sahip olan bireyler sinek ve böceklerin tükürüğünde bulunan antijenlere karşı daha hassas olabilirler. Nadiren ısırık alanında su toplayan yaralar veya nekroz gelişebilir. Doku nekrozu gelişimi genellikle örümcek ısırıkları ile ilişkilidir. Bu durumda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Yine nadiren bazı bireylerde sinek-böcek ısırıkları sonrasında sistemik alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Bu durumda da acilen hastaneye başvurmak gerekmektedir.”
“Enfeksiyon gelişimini önlemek için kaşımaktan kaçınmak önemli”
Hastane gerektirmeyen durumlarda nasıl bir müdahale yapılmasıyla ilgili de bilgi veren uzmanlar, “Keneyi parçalamadan çıkarmak ve o bölgeyi antiseptik solüsyon ile temizlemek yeterlidir. Antiseptik solüsyon yok ise kolonya da yeterlidir. Sinek ve böcek ısırıkları sonrası öncelikle etkilenmiş bölge su ve sabun ile yıkanmalıdır. Buz veya soğuk kompres uygulaması ile kaşıntı ve şişliğin azalması sağlanabilir. Enfeksiyon gelişimini önlemek için kaşımaktan kaçınmak önemlidir” diyor.
“Ateş en önemli bulgudur”
Kene ve böcek ısırması sonrasında kişinin nasıl takip edilmesi gerektiğiyle ilgili de bilgi veren uzmanlar şunları söylüyor:
“Özellikle KKKA olan bölgede kene tutunması söz konusu ise o kişinin 14 gün boyunca öncelikle ateş takibi yapması gerekmektedir. Onun dışında halsizlik, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, burun kanaması, âdet kanamasının uzaması gibi durumlarda doktora başvurmalıdır. Ateş en önemli bulgudur. Sinek-böcek ısırıklarında, sistemik reaksiyon gelişen bireylerin mutlaka hekime başvurması gerekmektedir. Anaflaksi olarak adlandırılan yaygın ürtiker, anjiyoödem, nefes darlığı, kusma, tansiyon düşüklüğü, bilinç kaybı gibi belirtilerden oluşan birden çok organ sistemini etkileyen bir tablo ortaya çıkabilir. Bu hayatı tehdit eden bir durumdur ve acil olarak hastaneye başvurulmalıdır. Anaflaksi gelişen hastalara adrenalin oto-enjektörleri reçete edilebilir. Riskli bireylerin adrenalin oto-enjektörlerini bulundurması ve gerektiğinde uygun şekilde kullanabilmeleri hayati önem taşır.”
Kene/böcek ısırması sonrası neler yapılmalı
- Vücutta kene görüldüğü zaman hemen çıkarılmalıdır. Çünkü vücutta ne kadar uzun süre kalırsa hastalık riski o kadar artmaktadır. Kene bir cımbız veya pens yardımı ile, kenenin deriye yapıştığı yerden tutulup sağa sola oynatılarak çivi çıkarır gibi çıkarılmalıdır.
- Kene çıkarıldıktan sonra kenenin tutunduğu yere tentürdiyot gibi antiseptik maddeler sürülebilir. Vücuttan uzaklaştırılan keneler çamaşır suyu içine atılarak öldürülmelidir.
- Kene çıkarılırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri kenenin mutlaka tamamının çıkarılmasıdır. Kene kan emerken başı deriye gömülü şekilde kan emmektedir. Kan emen kene şişer. Çıkarırken parçalanıp başı içerde kalabilir. Tamamının çıkarılması önemlidir.
- Çıkarıldıktan sonra da kenenin parmak arasında ezerek parçalanması/patlatılması da doğru değildir. Bu durumda da kene taşıdığı mikroorganizmayı bulaştırabilir. Ayrıca vücut üzerindeki keneler öldürülmemeli, vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basılmamalı veya kolonya dökülmemelidir.