Editör: Ahmet Ertüm
Kemal Karacehennem, ölümünün altıncı yılında kabri başında anıldı
CEMRE POLAT/ ANKARA - Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcılarından Kemal Karacehennem’i, ölümünün altıncı yılında Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabri başında andık. Karacehennem için düzenlenen anma törenine, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, Mali Sekreter Ali Topçu, Onur Kurulu üyesi Mustafa Yoldaş, Denetim Kurulu Başkanı Doğan Bulgun, Denetim Kurulu Üyesi Süreyya Oral, Cemiyetimiz Üyesi Mehmet Değer ile Onursal üyemiz Nejla Timurçin, Basın Meclisi Üyeleri Ahmet Ertüm ve Tansu Polatkan, Karacehennem’in kardeşi Serap Çelebi eşi Mustafa Çelebi ile Cemiyet personeli ve Karacehennem’in yakınları katıldı.
Karacehennem için düzenlenen törende konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “İnsan, insanın ölümünü mezarı başına gittiğinde anlarmış. 2017’den beri mezarlığa her geldiğimde ‘onun öldüğüne inanacağım’ diye kendimi kandırıyorum. 6 yıldır buraya geliyorum, ölenleri unuttum, annemi babamı unuttum, yine de onu unutamıyorum. Kemal’in ölümüne kendimi bir türlü alıştıramadım. Hala kapıdan yine o şeytani gülüşüyle içeri girecek gibi geliyor. Kemal, sevgisini çok belli etmeyen ama hayatımda gördüğüm en yumuşak kalpli, en bonkör insandı. Cemiyetin parasına, hatta benim parama bile kendi parasının yüz misli sahip çıkan bir arkadaşımızdı. Meziyetleri çok uzun anlatabilecek bir arkadaşımızdı. Bizim kuşağın en iyilerinden birisiydi. Artık bizden sonraki kuşaklarda bizim yaşadığınız duygular ve meziyetler yok. Sevgi yok, saygı yok; hepsinden önemli olan vefa duygusu yok. Biz, bunları yaşatan son kuşağız. Bizden sonrakilere bunları göremediğimiz için ölümlere daha çok üzülüyoruz, çünkü başımızı koyacak bir dost eksildi diye düşünüyoruz. Hastalandığımızda çocuğumuzdan önce hastaneye yetişecek bir dost eksildi diye düşünüyoruz.
Kemal, Cemiyet yöneticisi olarak bir kanadımı kırdı gitti. Dost olarak iki kanadımı birden kırdı gitti. Burada onun ölümüne bizden daha çok üzülenler olduğunu biliyorum. Gelişimizin sebebi, onların acısını biraz azaltmak. Kemal, hayatı boyunca hacıyı hocayı hiç sevmedi. Onu hep ‘senin ardından mevlüt okutacağım’ diye kızdırırdım. Şimdi ona bir selam göndermek için Fatiha okuyoruz, ruhu şad olsun” dedi.
Yorumlar