Esin Özdemir
Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu (VDK), maliyet artışı olmamasına rağmen fiyatları yükselten ve kartelleşme eğiliminde bulunan sektörler ile bu sektörlerde faaliyet gösteren firmalar hakkında inceleme başlattı.
Bununla birlikte, Ticaret Bakanlığı denetimlerinde uygulanan idari para cezaları, 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yüzde 43,93 oranında artırıldı. Bakanlık açıklamasına göre, perakende işletmelerde satışa arz edilen malların fiyat etiketi ve fiyat listelerine ilişkin olarak tüketicilerin tam ve doğru bilgilendirilmesi için belirlenen yasal yükümlülüklere uyulmaması durumunda, her bir aykırılık için 2024 yılında 2 bin 200 TL olarak uygulanan idari para cezası, 2025 yılında 3 bin 166 TL olarak uygulanacak.
Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VAVEK) Başkanı ve Öğretim Görevlisi Dr. Turgay Bozoğlu, kartelleşme eğilimi ve haksız fiyat artışına ilişkin güncel durumu 24 Saat'e anlattı.
Mevcut yasal düzenlemelerin yeterli bir altyapı sunduğunu belirten Bozoğlu, "Ancak uygulamada bazı zorluklar ve eksiklikler yaşanıyor. Denetim sayısı yeterli değil ve yavaş işliyor. Firmalar, yasal boşluklardan yararlanarak kartel anlaşmalarını gizli bir şekilde yürütüyor. Para cezaları büyük firmalar için yeterince caydırıcı değil. Kamunun bu tip sektörlerde piyasayı düzenleyici davranması ve bunun için gerekli yasal düzenlemelere ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
"Fırsatçılıkla mücadelede sadece denetim yetmez"
Haksız fiyat artışlarına karşı piyasayı daha sürdürülebilir hale getirmenin, sadece denetim ve yaptırımlarla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Bozoğlu, rekabet ortamının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Tüketicilerin bilinçlendirilmesi, teknolojiden yararlanılması ve ekonomik politikaların doğru şekilde uygulanmasının uzun vadeli bir çözüm için hayati önem taşıdığını söyleyen Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yaklaşım, hem tüketici refahını artırır hem de ekonomik istikrarı destekler. Vergi denetimlerinin fırsatçılıkla ve tekelci piyasa davranışlarıyla mücadele şansı yok gibidir. Bunu yapanlara bakın gözüm üzerinizde, sizi vergi incelemesine alırım. Eksik bir bildirimde bulunursanız bunun cezasını öderseniz mesajının etkisi çok sınırlı kalır. Fırsatçıların eğilimi kârını mümkün olduğu kadar artırmak yönünde olur. Kârını da vergisel açıdan doğru beyan ettiğinde vergi yasaları açısından yapacağınız bir şey kalmaz."
"Çare, enflasyonu düşürmek ve tekelci piyasaları düzenlemek"
Bozoğlu, ayrıca, VDK'nın yetkilerinin yalnızca mali ve vergisel denetim ile sınırlı olduğu bilgisine yer verdi. Rekabet ihlalleri ve kartelleşme gibi durumlarda, VDK'nın doğrudan yaptırım uygulama yetkisi bulunmadığını belirten Bozoğlu, bu tür konularda Ticaret Bakanlığı’nın ve Rekabet Kurumu’nun inceleme ve yaptırım kararlarının esas alındığını ekledi.
"Vergi Denetim Kurulu, firmaların mali kayıtlarını, faturalarını, gelir ve giderlerini, vergi beyanlarını detaylı bir şekilde inceleme yetkisine sahiptir" diyen Bozoğlu, şunları kaydetti:
"Bu yetki, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Bu inceleme sonucunda bir vergi kaybına neden olduğu tespit edilirse rapor düzenlenir ve eksik ödenen vergi ve işleme ilişkin cezalar istenir. Bir başka deyişle haksız yere fiyat artıran bir firma ancak kârını saklamış ve beyan etmemişse VDK’nın incelemesi sonuç verir.
Serbest piyasa ekonomisinde fiyatlara bu şekilde müdahale edemezsiniz. Piyasa tekelci bir yapıdaysa veya piyasada fiyatı belirleyen firmalar kendi arlarında bir anlaşma yapmışsa , bunu incelemek ve önlemleri almak Rekabet Kurulu’nun işidir. Enflasyonun yükseldiği dönemlerde, fırsatçı davranan ve fiyat belirleme gücü bulunan firmaların bu tip davranışlarını görürüz. Bunun çaresi enflasyonu düşürmek ve tekelci piyasaları düzenlemektir."
Kartelleşme ve haksız fiyat artışlarına yönelik mevcut yasal çerçeve
Bununla birlikte, Türkiye’de kartelleşme ve haksız fiyat artışlarıyla mücadelenin “Rekabetin Korunması Hakkında Kanun” kapsamında ele alındığını dile getiren Bozoğlu, Rekabet Kurumu'nun bu konuda en yetkili kurum olduğunu söyledi.
4054 Sayılı Kanun'un rekabeti sınırlayan her türlü anlaşma ve uygulamayı yasakladığını aktaran Bozoğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
"Fiyat tespiti, arzın kısıtlanması ya da pazarın firmalar arasında paylaşılması gibi uygulamalar açıkça ihlal olarak kabul ediliyor. Ayrıca, hakim durumdaki firmaların rekabeti engelleyecek şekilde fiyatları manipüle etmesi veya pazar şartlarını bozması da yasadışı sayılıyor. Rekabet ihlali tespit edilmesi halinde, firmalara yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde 10’una kadar idari para cezası kesilebiliyor. Bunun yanı sıra, kartel anlaşmaları geçersiz sayılıyor ve zarar gören taraflar, tazminat talebinde bulunabiliyor."
"Denetimler dijital sistemlerle yapılmalı"
Son dönemde artan haksız fiyat artışlarının önlenmesi ve piyasaların sürdürülebilir hale getirilmesi için bir dizi öneride bulunan Bozoğlu, piyasa dinamiklerini korurken tüketici haklarını ve ekonomik büyümeyi destekleyecek kapsamlı adımların gerekliliğine dikkat çekti.
Piyasalarda büyük firmaların hakimiyetini azaltmak için KOBİ’lere destek sağlanması ve yeni girişimlerin teşvik edilmesi gerektiğini belirten Bozoğlu, yerel üretimin artırılması ve alternatif hizmet sağlayıcılarının desteklenmesiyle fiyat manipülasyonlarının önüne geçilebileceğini vurguladı.
Bu süreçte teknoloji kullanımının da kritik olduğunun altını çizen Bozoğlu, denetimlerin dijital sistemlerle yapılması gerektiğini ifade ederek, yapay zeka ve büyük veri analitiğiyle fiyat değişikliklerinin daha etkin izlenebileceğini dile getirdi.