Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar
Kredi kartı ve mobil ödeme imkanlarına rağmen çek kullanımı varlığını koruyor. Çeki alan kişi, elindeki çeki bankaya ibraz ederek yazan miktar kadarını alabiliyor. Özellikle uzun vadeli ödemelerde üzerinde yazan tarihte tahsil edilebilen çek ticarette halen yaygın şekilde kullanılıyor. Çekin karşılıksız çıkması, yani borçlunun banka hesabında çeki tahsil edecek miktarda para bulunmamasının ise kanuni yaptırımları bulunuyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nde yer alan verilere göre Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nde yer alan verilere göre 2023'ün ilk 4 ayında karşılıksız çek işleminin tutarı ise 10 milyar 788 milyon 546 bin TL oldu. İlk 4 ayda bankalara ibraz edilen karşılıksız çek sayısı 38 bin 1 adet. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu miktar 5 milyar 355 milyon 829 bin TL idi. Yani bir yılda karşılıksız çek tutarı 2 katına çıktı. Avukat Yusuf Dere, karşılıksız çek vermenin hukuki yükümlülüklerini ve mağdurların izleyebileceği hukuki çözümleri 24 Saat Gazetesi'ne anlattı.
"Bankanın işlem yapması gerekiyor"
Karşılıksız çeki "İbraz süresi içerisinde, bankaya ibraz edilmesine rağmen yeterli karşılığı olmadığından kısmen veya tamamen ödenemeyen çek türü" şeklinde açıklayan Avukat Yusuf Dere, "Yani çekin ödenmesi için bankaya ibraz edildiği sırada bankada nakit karşılığı bulunmaması halinde ortaya çıkan suça karşılıksız çek düzenleme suçu denir. Bu suça uygulamada karşılıksız çek keşide etme suçu da deniliyor" diye ekledi. Karşılıksız çekte sürenin önemini de vurgulayan Dere, "Karşılıksız çekin oluşması için çek, kanunen belirlenen ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmelidir. Bunun ardından çekte yazılı miktarın bir kısmının veya tamamının, bankaya ibraz yapıldığında karşılığı olmaması ve bunun üzerine ilgili bankanın çekin arka yüzüne karşılıksızdır işlemi yapması gerekir" dedi.
Şikayet hakkı 1 yıl geçerli
Karşılıksız çek mağdurlarının 3 ay içinde hukuki mercilere şikayetçi olması gerektiğini vurgulayan Dere, davalarda izlenen süreci anlattı: "Çekin karşılıksız olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde karşılıksız çek suçu şikayeti yapılmalı. Ayrıca her halde fiilin işlendiği tarihten sonraki 1 yıl içinde şikayet hakkı kullanılmış olmalı. Madde metninde yer alan bu süreler hak düşürücü niteliktedir. İlgili sürelerin kaçırılmaması oldukça önemli. Çek Kanunu madde 5’te düzenlenen karşılıksız çek suçuna ilişkin yapılan yargılamalarda görevli mahkeme İcra Ceza Mahkemeleridir. Çekin tahsil edilmesi amacıyla bankaya ibraz edildiği yer mahkemesi, çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesi, hesap sahibinin yerleşim yeri mahkemesi, şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesi ise yetkili mahkemedir. Karşılıksız olduğu tespit edilen çeki düzenleyen kişi hakkında şikâyet üzerine 1500 güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak hükmedilen para cezası, çekin tahsil edilemeyen kısmından daha az olamaz. Mahkeme yargılama sırasında koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek açma yasağı koyabilir. Adli para cezasını ödemeyen kişi, öncelikle kamuya yararlı bir işte çalışmasına hükmedilir. Eğer bu yükümlülüğe de uyulmazsa bahse konu ceza hapis cezasına dönüşebilir."
Artan kur ve enflasyon temel neden
Yaşanan enflasyon artışının karşılıksız çeklerdeki artışı tetiklediğini söyleyen Dere, karşılıksız çeklerin istikrarlı ticarete de engel olduğu görüşünde: "Daha çok vadeli ödemelerde sıklıkla tercih edilen ödeme araçlarından birisi olan çek ödemenin sağlam bir zeminde işlenebilmesini, açık çek gibi güvencesini yitirmiş yöntemlere nazaran riskin azaltılmasını mümkün kılar. Güvenilir olan bir ödeme aracı olan çeklerin karşılıksız çıkması oranın artması ticari işlemlerde çeke karşı olan güveni de düşürüyor. Ticaret sektöründe, beklenmedik fiyat artışları beraberinde ödeme güçlüğü yaratarak keşidecinin banka hesabında karşılığı bulunması gerekirken karşılığı olmaması iş insanlarının istikrarlı ve güvenle ticaret yapmasına engel oluyor. Karşılıksız çek artışındaki bir etken de , döviz kurlarının hızla yükselişe geçmesi sonucunda ödeme yapma güçlüğünü yaratması." Karşılıksız çek sayısındaki artışın mahkemelerin işleyişine de yük oluşturduğunu söyleyen Dere, "2022 yılında icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısı önceki yıllardan devredenlerle birlikte 33 milyonu aşmış durumda. Bu alacak-verecek meseleleri azımsanmayacak oranda adli vakalarla sonuçlandığından polislerin ve ceza mahkemelerinin de iş yükü ve ceza dava dosya sayısında önemli derecede artış gözlemliyorum" şeklinde konuştu.