Kültür-Sanat

Başkentte karikatürün kalbi Karikatür Atölyesi’nde atıyor

Karikatür meraklılarının Ankara’da 5 yıldır değişmeyen merkezi “Karikatür Atölyesi”, sergi ve atölye çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Butik bir merkez olduklarını ve karikatür üzerine çeşitli üretimler yaptıklarını belirten atölyenin yöneticisi Emre Yılmaz, 24 Saat’in sorularını cevapladı.

Abone Ol

Haber: Deniz Ali Tatar

Bu yıl 5. yaşını kutlayan ve karikatür üzerine atölye çalışmalarının, sergilerin ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kültür sanat merkezi olan Karikatür Atölyesi, dikkat çekiyor. Ankara Çankaya’da bulunan Üsküp Caddesi üzerindeki atölye, o sokaktan gelip geçen herkesin merakını arttırıyor. Her yaştan karikatür meraklıları ile atölye çalışmaları yapılan atölyede, karikatür ve mizah severler bir araya geliyor. Karikatür Atölyesi yöneticisi Emre Yılmaz, 24 Saat’e merak edilen detayları anlattı. Çizimle ilgilenmeye başladığı zamanlardan da bahseden Yılmaz, “Karikatür Derneği”nin kuruluşunu ve yaptıkları çalışmaları anlattı.

“Üç boyutu öğrenmemin, karikatüre çok etkisi oldu”

Karikatürün kendisi için çocukluğuna dayanan bir süreç olduğunu söyleyen Emre Yılmaz, “Her çocuk o yaşlarda çizim yapar, ama benim için bırakamadığım bir şey oldu. Hayatımın bir parçası haline gelmeye başladı çizim ve özellikle karikatür. Çocukken çok fazla elle çizilmiş çizgi film de izlerdim. Ben de o çizimleri tekrar çizmeye çalışırdım ve hatta ilkokuldayken ezberden çizmeye başladığımı da fark ettim. Örneğin Çakmaktaş Ailesi, Tenten, Jetgiller, Bugs Bunny ve Red-Kit gibi dönemin ünlü çizgi filmlerini çizmeye başlamıştım. Bunun bana yıllar sonra Güzel Sanatlar’ı bitirince katkısını anladım, o kadar çok ustanın ve çizerin bana hoca olarak katkısını fark ettim aslında. Fraklı alanlarda çalışmalar da yaptım, ama elimde hep bir kalem vardı. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’ne girdiğimde ise, üç boyutlu karikatür denemeye başladım. Seramik bölümü okudum aslında ve karitatüre dair bir bölüm yok. Bir yandan da Güzel Sanatlar’ın ruhunu ve havasını hissetmek istedim orada aslında. İyi ki seramik okumuşum, çünkü bana çok farklı teknikler kattı. Üç boyutun ne olduğunu da keşfettim bir yandan. Şu anki çizimlerimde de bu benim işime çok ciddi derece yarıyor” diye anlattı.

Okul döneminde “Obur Mizah” adlında dijital bir dergi çıkardıklarını söyleyen Yılmaz, 2006 yılında kendilerini bu dergi sayesinde geliştirdiklerini söyledi. Bir yılı doldurmadan dergiyle dışarıya açılmaya başladıklarını söyleyen Yılmaz, şu şekilde süreci anlattı: “Dergi bir anda profesyonelleşmeye başlarken, dışarından çizerlerin iş yolladığı bir popülarite kazandı. Beni camiaya tanıttığı için ilk göz ağrım ve ciddi iletişimler de oluşturdu. Üniversite üçüncü sınıftayken, ilk karikatür organizasyonumu da bu sayede yaptım. Abidin Dino’yu çok severim ve ilk çalışmam onun üzerineydi. Dino’nun 95. yaş gününde Coşkun Aral ile iletişime geçmiş ve belgeselinin gösterimini yaptık. Dijital olarak başlattığımız bu süreç, ete kemiğe bürünerek fiziki olarak Türkiye’yi dolaşmaya başladı. Düzenlediğim ilk organizasyonda tanışmayı hayal ettiğim çizerlerin bir araya gelmesi, bana hem keyif hem gurur verdi.” Bu süreçte de aklında karikatüre dair bir kültür sanat merkezi oluşturmayı hedeflediğini söyleyen Yılmaz, “İnsanlarla birer bir iletişimde olabileceğimiz bir alan oluşturmayı çok istiyordum. Dijital anlamda başlayan bu süreç, ‘Karikatür Atölyesi’ olarak sonuçlandı aslında. Tabi 15 yıllık bir süreç içerisinde oldu bu durum ve içini doldurabileceğim bir hale dönüşünce evrildi. Bu süreçte grafik tasarım eğitimi de aldım ve beni ciddi geliştirdi” dedi.

5 yıl önce bir hayalle yola çıktık ve Karikatür Atölyesi doğdu

Karikatür anlamında Nezih Danyal’ın kendisine hocalık ettiğini söyleyen Yılmaz: “Nezih hoca, Uluslararası Ankara Karikatür Festivali’ni düzenledi 20 yıl boyunca. Ben de festivalin son 10 yılında dahil oldum ve bana çok katkısı var. Nezih hoca bende bir şeyler gördü ve sık sık atölyelere çağırıyordu. Onun sayesinde ve Karikatür Vakfı’nda aldığım öğütler sayesinde eğitmen oldum. Kendisi artık ‘yuvadan uçabilirsin’ dediği anda ben ‘Karikatür Atölyesi’ni kurmaya başladım. Hatta atölyedeki pek çok malzemeyi de kendileri verdi. 5 yıl önce bir hayalle yola çıktık ve Karikatür Atölyesi doğmuş oldu” diye anlattı. Atölyenin ardından “Karikatür Derneği” de kurduklarını söyleyen Yılmaz, “Biz atölye çalışmaları ve sergiler yapsak da, Karikatür Atölyesi teoride bir reklam ajansı olarak ilerliyordu. Aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri de yapıyoruz, fakat ticari bir yerde bunun uygunluğunu bulmak çok zor. Bir yandan bizim hedefimiz, geniş kapsamlı ve karikatür temalı festivaller düzenlemek aslında. Bu yüzden STK çatısı altında bu faaliyetleri yapmak, bizim önümüzü açacaktı. Böylece atölyeden bir dernek doğdu.”

Karikatür Atölyesi’nde 9-17 yaş arası çocuklarla çalıştıklarını söyleyen Yılmaz, gelen çocukların karikatüre ilgi duyan çocuklar olduğunu ilk dakikada anladıklarını söyledi. Yılmaz, şu şekilde detaylandırdı: “Sıfır bilgiyle gelenler de oluyor tabi ve biz burada her detayı aktarmaya çalışıyoruz. Bazen de öyle çocuklar geliyor ki, gerçekten şaşırıyoruz. Hatta birikiminden çok şey öğrendiğim çocuklar da oluyor. İlk 2 ay bir temel eğitim sürecimiz oluyor. Devam etmek isteyenlerle ileri seviye grubumuzla ilerliyoruz. O gruplarda, bize kurulduğumuz günden bu yana gelen yani 5 yıldır çocuklar da var mesela. Yetişkinler için de gruplarımız oluyor, ilgi gösteren kişiler oluyor.”

“Karikatür üzerine çalışmalar yapan butik bir atölyeyiz”

Karikatür Atölyesi’nde her yıl sergiler de açıldığından bahseden Yılmaz; bu yıl genç, herkesin tanıdığı ve sosyal medyada görünür olup fiziki anlamda çok buluşma yaşayamamış çizerleri tema aldıklarını söyledi. Atölyede şu an ‘Delikli İlişkiler’ adında bir sergi olduğunu söyleyen Yılmaz, sezonun finalini bir usta ile yapacaklarını müjdeledi. Her serginin 2 ay süre sergileneceğini ve 4 farklı sergiye ev sahipliği yapacaklarını söyleyen Yılmaz: “Atölyemizin konumunun bulunduğu Üsküp Caddesi, çok sakin görünen ama çok gelenin geçenin olduğu bir yer. İnsanlar burayı sindire sindire keşfedip geziyorlar. İnsanlar bir de karikatür sergisi gezmeye alışık olmadıkları için; hem ilginç geliyor hem de farklı bir sanatı keşfediyorlar” dedi.

Caddeden gelip geçen insanların atölyeye şaşkın ifadelerle baktığını ve burada neler olduğunu çok merak ettiğini söyleyen Yılmaz, şu şekilde anlattı: “İnsanların çok alışık olmadığı bir sanatın mekanı var aslında. Biz Türkiye’nin tek özel karikatür atölyesi olma özelliğini de taşıyoruz. Buranın butik bir karikatür merkezi olduğunu anlatıyorum bilgi almak isteyenler için. Sergi ve atölye çalışmalarının yanı sıra, söyleşiler de düzenliyoruz. Butik bir karikatür üzerine çeşitli üretimlerde bulunan bir merkez olduğumuzu anlatıyorum.”