Esin Özdemir

Dünyada her yıl milyonlarca insan kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiriyor. Erken teşhis ve yaşam tarzı değişikliklerinin bu hayati tehlikenin önüne geçmede kritik bir rol oynadığını belirten uzmanlar; sağlıksız beslenme, stres ve hareketsizlik gibi faktörlerin kalp krizi riskini artırdığına dikkat çekiyor.

Türk Kalp Vakfı Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Deniz Kılıç, vatandaşların kalp krizine karşı alabilecekleri basit önlemleri 24 Saat'e anlattı. Kalp hastalıklarının büyük kısmının kötü ve yanlış beslenme kaynaklı olduğunu vurgulayan Kılıç, "Çocukluktan itibaren aileden, yemekhanelerden, okul kantinlerinden başlayarak doğru beslenme prensipleri uygulanmalıdır. Kalp hastalığı ile yakından ilişkili diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi durumlar da büyük ölçüde yanlış beslenme kaynaklıdır ve beslenme hataları düzeltilerek pek çok kalp krizinin ve ölümün önüne geçilebilir" dedi. 

"Ülkemizde kalp krizi oranının arttığı yönünde bilimsel bir veri yok"

Öte yandan, ülkemizde kalp krizi oranının arttığı yönünde bilimsel bir veri olmadığını belirten Kılıç, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı 'iskemik kalp hastalığı nedeniyle ölüm' istatistiklerinde de artış görülmediğini kaydetti.

Kardiyolog Kılıç, "Türkiye'de kalp krizi vakalarında artış görüldüğü" iddialarına şu sözlerle yanıt verdi:

"Memleketimizin her köşesinde kurulmuş bulunan üniversitelerimiz ve Sağlık Bakanlığı birimlerinin son dönemde artan ve hatta speküle edilen bu kanaati değerlendirecek yaygın bir bilimsel tarama çalışması yapması yerinde olacaktır. Olası artış sebepleri; artan nüfus, nüfusun yaşlanıyor olması, ülkemizde diyabet, hipertansiyon ve obezitenin hızla yaygınlaşması, hareketsizlik, yanlış beslenme tarzı, sigara tüketiminin biraz azalma gösterse de yaygın şekilde devam ediyor olması şeklinde sıralanabilir."

Kalp krizine karşı korunmak için alınabilecek basit önlemler neler?

Vatandaşların kalp krizine karşı korunmak için alabileceği basit önemleri paylaşan Kılıç, sigara ve tütünden uzak durulması gerektiğini vurguladı. Alkol, uyarıcı, uyuşturucu madde kullanımı ve aşırı kafein tüketimine de dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Düzenli yürüyüş, egzersiz yapsınlar, kilolarına dikkat etsinler, düzenli tartılsınlar, bel çevresi ölçümü yapsınlar, tansiyonlarını haftada iki kez ölçsünler, yüksek seyrediyorsa daha uzun takipler yaparak hekime başvursunlar, tuz tüketimlerini kısıtlasınlar, doymuş, hayvansal yağ tüketiminden uzak dursunlar, margarin tüketmesinler, pastane ürünleri, paketli gıdalar gibi gizli doymuş yağ, margarin içeren besinlerden uzak dursunlar, rafine, işlenmiş şeker içeren her tür gıdadan, tatlılardan uzak dursunlar, kızartılarak yapılan gıdaları tercih etmesinler, yemeklerini mümkün olduğu kadar evde kendileri yapsınlar, sebze, baklagil, işlenmemiş hububat bazlı bir beslenme benimsesinler, yılda bir kez kan tahlili yapılsın.

Ailesinde ve kendisinde kalp hastalığı bulunanlar, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şişmanlık, sigara kullanımı, yoğun alkol tüketimi gibi sorunları olanlar düzenli muayenelerini aksatmasınlar, özellikle ailesinde kalp hastalığı, kalp yetersizliği sorunu bulunan kişilerin yakınları temel yaşam desteği eğitimi alsın, acil durumlarda nasıl davranacaklarını planlasınlar."

Görmezden gelinmemesi gereken uyarı işaretleri

Hastanelerde kardiyoloji bölümüne başvuran hastaların çoğunlukla hangi şikayetlerle geldiğini aktaran Kılıç, nefes darlığına işaret etti. 

Sağlıklı bir kişinin nefes alıp verme işi için özel bir çaba sarfeder hale gelmesinin de kalp hastalığının belirtisi olabileceğinin altını çizen Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

"Daha çabuk yorulma, yürürken hatta yatar pozisyona geçince nefes darlığı hissetme ve dinlenmek, doğrulmak zorunda kalmak. Çarpıntı yani kalp atışının farkında olmak. Kalbin hızlı, yavaş, düzensiz, güçlü attığı şeklinde bir rahatsızlık hissediyor olmak, göğüs ağrısı: göğüs ortasında veya solunda baskı, sıkışma, yanma şeklinde ağrı. Ağrıya fenalık hissi, birden ani soğuk terleme eşlik ediyorsa kalple ilgili olma ihtimali artar. Göğüs ağrısı hareket etmekle oluşuyor, artıyor ve istirahat etmekle azalıyor, geçiyorsa kalp hastalığı ile uyumlu ağrı olarak değerlendirilir. Ayaklarda şişme, ödem bir başka kalp hastalığı habercisi olabilir, kan basıncında düzensizlik tansiyonun düşük yüksek veya düzensiz seyrediyor olması. Baş dönmesi, göz kararması, bayılma gibi şikayetler de kalp hastalığı habercisi olabilir."

Normal doğumu teşvik için ebelere yönelik eğitimlere başlandı Normal doğumu teşvik için ebelere yönelik eğitimlere başlandı

"Kalabalık ortamlarda otomatik defibrilatör bulundurulmalı"

Son olarak, kalp krizi tedavisi ve müdahalesinde sağlık sisteminde güçlendirilmesi gereken noktalara ilişkin önerilerini sıralayan Kılıç, sözlerine şöyle son verdi:

"Öncelikle kişiler kalp hastalığı belirtileri konusunda bilinçlendirilmeli. Acil olmayan şikayetlerden kaynaklanan gereksiz acil servis başvurularının önüne geçilmeli, acil servis hasta yükü azaltılmalı. Ambulans sistemi güçlendirilmeli. Toplumda temel tıbbi müdahale eğitimi yaygınlaştırılmalı. Özellikle yaşadığı evde kalp hastası bulunan kişiler bu konuda eğitilmeli. Meydan, AVM, stadyum, spor merkezleri gibi kalabalık ortamlarda otomatik defibrilatör bulundurulmalı. Yoğun bakım yatak sayısı ve eğitimli hemşire, yardımcı sağlık personeli sayısı artırılmalı."

Editör: Esin Özdemir