Karar yazarı Mehmet Ocaktan, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel arasındaki görüşmeden sonra başlayan tartışmalara bakınca, siyasette yumuşama tartışmasına ve Erdoğan'ın CHP'yi "tuzağa" çektiği iddialarına değinerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’nin 'içini karıştırmak' gibi bir planı olabilir mi?" sorusunu yöneltti.
Ocaktan, Erdoğan ve Özel'in görüşmesinin ardından başlayan siyasette yumuşama rüzgarına ve siyasi magazinde yer alan dedikoduları gündemine taşıdı. “Erdoğan’ın CHP içinde karışıklık planı olduğu” iddiasına Özel'in "47 yıl seçim kazanamamanın verdiği özgüvensizliği atamamış bazı arkadaşlarımızın değerlendirmeleri. Bunlar özgüvensiz dönemden kalan meseleler. Kendimize güvenimiz tam" cevabını hatırlatan Ocaktan şunları söyledi:
"Eğer CHP merkez partisi olma yolunda attığı adımları daha ileri bir noktaya taşıyacaksa, şu an itibariyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın‘yumuşama’ adımlarına karşı “Ben yokum, oynamıyorum” benzeri bir yaklaşım gösterme lüksü olamaz.
Kaldı ki seçimlerden ikinci parti olarak çıkan AK Parti’nin, ‘yumuşama’ya CHP’den daha çok ihtiyacı var.
İşte tam da bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisi açısından doğru bir adım atarak “Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” diyor. Erdoğan’ın önünde tam dört yıllık bir cumhurbaşkanlığı süresi var. Dolayısıyla bu süreçte kutuplaşmanın ve gerilim ortamının derinleşmesi, hem bizzat Erdoğan’ın siyasi hedefleri hem de iktidarın icraatları açısından olumsuz sonuçlar üretebilir.
Ayrıca AK Parti iktidarı, halen ülkenin yaşadığı ekonomik krize çözüm üretebilmesi için aynı zamanda Avrupa ile ilişkilerini geliştirmesi gerekiyor ki yabancı yatırım ve kredi imkanlarının önü açılabilsin… Bunun için de iktidarın öncelikle Türkiye’nin ‘hukuk devleti’ görüntüsünü pozitife dönüştürmesi ve siyasette ‘yumuşama’ iklimini oluşturması şart. Kısacası AK Parti, boşa harcadığı son beş yılda olduğu gibi muhalefet partileri dahil, toplumun önemli bir kesimini düşmanlaştırarak yoluna devam edemez. Bu yüzden de ‘normalleşme’ye çok ama çok ihtiyacı var.
Hal böyleyken, iddia edildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’nin ‘içini karıştırmak’ gibi bir planı olabilir mi?
"CHP akıllı bir çizgide ilerliyor"
Kuşkusuz Erdoğan usta bir siyasetçi, dolayısıyla bu tür mühendislik projelerinin, AK Parti’yi ayağa kaldırmaya yetmeyeceğini, tam aksine toplumda var olan sempatisini negatif yönde etkileyeceğini de hesaba katacaktır.
Siyasi bir fayda üretmesi mümkün değil ama farz edelim ki Erdoğan’ın Özgür Özel’i parlatarak Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmeyi planlıyor… Bir kere hemen belirtelim CHP akıllı bir çizgide ilerliyor, 31 Mart başarısının nasıl sağlandığının farkında. Ne Özgür Özel ne de başka bir isim bu saatten sonra CHP’nin eski ezberlerine dönerek, yakaladıkları bu fırsatı asla heba etmeyeceklerdir.
Nitekim partisinin dünkü grup toplantısında adaylık tartışmalarına dikkat çeken CHP lideri Özel, bu farkındalığın altını çizerek net bir tavır ortaya koydu: "Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğiz CHP'nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP'nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP'nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun"