Kültür-Sanat

“Karanlıktan Aydınlığa El Ele” Fotoğraf Sergisi, Soroptimist Kültür Evi’nde

Abone Ol

Fotoğraf Sanatçısı Şenol Zümrüt’ün, Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Başkent Toplum Eğitim Merkezi’nde depremzede kadın ve çocuklar yararına bağışladığı fotoğraflarla “Karanlıktan Aydınlığa El Ele” Sergisi açıldı. 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde açılışı yapılan sergi, diğer bir organizasyona kadar görülebilecek

CEMRE POLAT/ANKARA- Fotoğraf Sanatçısı Şenol Zümrüt’ün “Karanlıktan Aydınlığa El Ele” adlı fotoğraf sergisi, Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu (TSKF) Başkent Toplum Eğitim Merkezi’nde 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde açıldı. Sergide, Zümrüt’ün depremzede kadın ve çocuklar yararına bağışladığı Ankara Kalesi ve çevresini belgelediği fotoğrafları tanıtıldı. Ankara Kalesi’nde faaliyetlerini sürdüren Soroptomist Kulübü yönetimi ve Kale Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Şule Çınar öncülüğünde yürütülen organizasyona çok sayıda sanat izleyicisi ve Kale esnafı katıldı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Ankara Kent Konseyi Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici, Ankara’nın en eski kadın galericilerinden Galeri Z’nin sahibi Fatma Tuna, Soroptimist Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili Ilgın Atalay, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, Emin Antik Sanat Merkezi kurucularından Emin Terzioğlu ve Emin Antik Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm’ün de konuşmalarıyla katkı verdikleri "Karanlıktan Aydınlığa El Ele" fotoğraf sergisi, bağış organizasyonu olduğundan, diğer bir etkinliğe kadar TSKF Başkent Toplum Eğitim Merkezi'nde görülebilecek. [caption id="attachment_266755" align="alignright" width="464"] Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Başkent Toplum Eğitim Merkezleri Başkanı Şule Çınar[/caption] Şule Çınar: “Sergiyi, tüm geliri depremzede kadın ve çocuklara bağışlanmak üzere hazırladık” Sergi açılışı münasebetiyle konuşan Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Başkent Toplum Eğitim Merkezleri Başkanı Şule Çınar, Emekçi Kadınlar Günü’ne vurgu yaparak depremzede kadın ve çocukların deprem bölgelerinde yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Çınar, konuşmasında “8 Mart nedeniyle buradayız. Kale dostları ve Soroptimist dostlar, 8 Mart; kadın ve çocuklar için dünyayı güzelleştirmeye çalışan sivil toplum kuruluşları için bir kutlama günü değil. 8 Mart’lar, farkındalık yaratma günleri. Bizler, kadının insan hakları üzerine, kadının dünyadaki eşitliği üzerine konuşuyoruz. Bugünlerde bu konuları özellikle öne çıkarıyoruz. Doğal afetler kadınlara daha büyük yük ve ağırlık getiriyor. Sevgili Şenol üstadımızın bir teklifiyle tüm geliri depremzede kadın ve çocuklara bağışlanmak üzere bu sergiyi hazırladık. Ona gönülden teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki 3 ayda deprem bölgesinde 124 bin doğum gerçekleşecek. Bunun 24 bini sadece bu ay olacak. Kadınların gözünden bakıldığında durumun sıkıntısını anlayabiliyoruz. Hepimiz elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz” sözlerine yer verdi. Ardından söz alan sergi sahibi Şenol Zümrüt, “Böyle önemli bir günde bu ortamı sağlayan Soroptimist Derneği’ne teşekkür ediyorum. Topluma yön veren, toplumu şekillendiren kadınlarımızın hayatımızda yadsınamaz bir rolü var. Kadınlarımız yoksa hiçbir şey yok. Dün bu serginin hazırlığını erkek gözüyle 15 dakikada yapmayı planlarken Şule Hanım’ın detaycılığı sayesinde 3 buçuk saatte yaptık ve sergiyi böyle güzel bir halde sunabildik. Kadınlar, dünyamızın olmazsa olmazı; iyi ki varlar” dedi. [caption id="attachment_266754" align="alignright" width="489"] Soroptimist Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili Ilgın Atalay[/caption] Ilgın Atalay: “Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda öne çıkmak değil, eşit olmak istiyoruz” Soroptimist Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili Ilgın Atalay, deprem bölgelerinde yaşanan zorluklara dikkat çekti ve kadınların her şartta canhıraş çalıştığını ifade etti. Soroptimist Kulüpleri olarak tüm dünyada ve Türkiye’de kadın hakları için farkındalık yaratmak amacıyla çalıştıklarını anlatan Atalay, “8 Mart, bizler için bir farkındalık günü. Biz de elimizden geldiğince Türkiye’deki 33 kulübümüzle Türkiye’nin her yerinde bu farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. Bu hafta da tüm kulüplerimiz ciddi şekilde çalışıyor. Deprem bölgelerindeki kulüplerimiz maalesef çok hasar gördü. Özellikle Antakya kulübümüz çok zor durumda. Yine de kadınlarımız, hiçbir şeyden vazgeçmeden yoluna devam ediyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda öne çıkmak değil, eşit olmak istiyoruz” dedi. “Sen de Başka Ayakkabılarla Yürü” Türkiye Soroptimist Federasyonu’nun 8 Mart için düzenlediği bildiriyi duyuran Atalay, 2023 yılı 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü için Birleşmiş Milletler ve kadın örgütleri tarafından sunulan “Sen de Başka Ayakkabılarla Yürü” projesini tanıttı. Kadınların günlük hayatta yaşadığı eşitsizliğe farklı renkte ayakkabılar giyerek dikkat çeken projeye dair bilgi veren Vekil, “Cinsiyet eşitliği temel bir hak değil, barışçıl refah ve sürdürülebilir bir dünya için gerekli bir temeldir. 8 Mart Dünya kadınlarının emek sömürüsüne cinsiyet ayrımcılığına ve baskıya karşı hakları için verdikleri mücadelenin ve dayanışmanın vurgulandığı bir gündür. Kadınlar, bir taraftan iş hayatı bir taraftan aile hayatının getirdiği sorumluluklar nedeniyle günlük yaşamlarında büyük mücadele vermektedir. İş hayatının getirdiği sorumlulukların yanı sıra ev işleri, çocukların sorumluluğu, aile içi dengeler gibi pek çok sorumluluğun kadınların üstünde olması nedeniyle Soroptimist International, 2023 Dünya Kadınlar Günü için cinsiyete dayalı eşitsizliğe odaklanmayı önermektedir. Farklı renkte ayakkabılar giyerek kadınların günlük hayatta yaşadığı süregelen küresel eşitsizliğe daha fazla farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır. Pek çok konuda olduğu gibi doğal afetlerde de kadınların üstlendiği ağırlık, yadsınamaz bir gerçektir. Doğal afetler tüm toplumu etkiler fakat toplumda bu etkilerin biçimleri ve dereceleri farklı olmaktadır. Toplumda herkesin eşit haklara sahip olduğu bilinmeli, eşitliği sağlayacak sosyal, politik, hukuksal düzenlemeler ve uygulamalar hayata geçirilebilmeli ve korunabilmelidir. Eşit, özgür, demokratik ve uygar yaşamak hepimizin hakkıdır. Pek çok araştırma doğal afetlerden en çok etkilenen grubun kadınlar olduğunu ifade etmektedir. Böyle bir sürece toplumsal cinsiyet perspektifinden bakıldığında kadın ve erkeklerin afetten etkilenme düzeylerinin, afeti yaşama ve afetten korunma biçimlerinin farklılığından söz edebiliriz” dedi. Atalay: “Gücümüz, birliğimiz; kadınlar geleceğimiz” Afete maruz kalan insanların iyileştirilmesi için atılması gereken adımlara yönelik önerileri dile getiren Atalay, afetzede kadınların dezavantajlı olduğu konulara dikkat çekti. Atalay, “Afet sonrasında kadınlar için önemli sağlık hizmetleri, doğum kontrolü, jinekolojik muayene, hijyen ürünlerine erişimlerini sağlanması önceliklidir. Bunun yanında anne ve bebek sağlığıyla ilgili önceliklerin sağlanması da oldukça önemlidir. Deprem bölgelerinde yaşayan herkesin, kadın ve çocukların en kısa zamanda iyileştirilmesini diliyoruz. Aynı zamanda hem ülkemizde hem de dünyada tüm kadınların eşit, özgür, demokratik ve uygar yaşamaları için inancımızın ve gücümüzün var olduğunu biliyor, ‘gücümüz, birliğimiz; kadınlar geleceğimiz’ diyoruz. Şenol Bey’in bize verdiği destek çok büyük. Kendi üyelerimizin çalışmaları, uluslararası yardımlar, dünyanın duyarlılığı hepimizi çok etkiledi. İnşallah ülkemiz tekrar düze çıkacak” sözlerini aktardı. [caption id="attachment_266747" align="alignnone" width="700"] Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin[/caption] Nazmi Bilgin: “Ölen her kadınla dünyamızdan sevgi, fedakârlık ve şefkat eksildi. Yaşayanlara dört elle sarılalım” Sergi açılışı kapsamında konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, ölen her kadınla dünyadan eksilen değerlerin önemine dikkat çekti. Kadınların topluma kazandırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulayan Bilgin, “8 Mart, dünyada yaşayan herkes için önemli. Bu ayrıcalığı yaratmak konusunda katkı sağlayan dostum, fotoğraf sanatçısı ve hayatının çok büyük bir bölümünde bu ülke için bu fedakarlıklar yapmış bir asker. Katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Deprem bölgesine ben de gittim, aranızdan gidenler de var. Ölenler için tabii ki üzülüyoruz ama açıkçası ben ölen kadınlar için bir parça daha fazla üzüldüm. Çünkü ölen her kadınla, dünyamızdan biraz daha sevgi, fedakârlık ve biraz daha şefkat eksildi. O yüzden yaşayanlara dört elle sarılalım, onları iyileştirelim. Onların bu topluma tekrar kazandırılması için hep birlikte çaba gösterelim” sözlerini aktardı. [caption id="attachment_266737" align="alignright" width="467"] Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş[/caption] Bekir Ödemiş: “Anafartalar Caddesi’ndeki Giysi Dağıtım Merkezi’nin projesini değiştirerek ‘Psikolojik Danışma Merkezi’ yapıyoruz” Ardından söz alan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, “Belediye Başkanımız Sayın Mansur Bey’in selamlarını iletiyorum. Soroptimistlere ve Şenol Zümrüt Albayımıza sanat yoluyla depremzedelere yardımcı oldukları için yürekten teşekkür ediyorum. Allah bir daha ülkemize böyle felaketler göstermesin. Bu süreci el birliğiyle, destekle, saygıyla atlatacağız. Bugün yine maalesef üç kadın cinayeti haberi okudum. 8 Mart günü böyle bir acı yaşıyoruz. Depremde de en çok sıkıntıyı kadınlar çekiyor. Kadınların çocuklarına bir düzen oluşturabilmek için çabalarını görüyoruz. Bu görüntüler gözümüzden silinmiyor. Her felakette toplumsal duyarlılığımız gereği hep yardım isteriz ama bu sefer bu işi gönülden ve kesintisiz yapmakta fayda var. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak ilk günden itibaren o bölgelerdeyiz. Halen arkadaşlarımız oradalar. Oradaki durumu birebir takip ediyoruz. Zorluklar tabii ki atlatılacak ama bir an önce her şeyin düzelmesini temenni ediyoruz. Böyle bir acının birlik beraberliğimize katkısı olmasını diliyoruz. Anafartalar Caddesi’ndeki eski Belediye Binasının karşısındaki sosyal giysi dağıtım merkezinin projesini değiştirerek psikolojik danışma merkezi yapıyoruz. Bir an önce depremzede vatandaşlarımıza en azından psikolojik destek olmak için orada belediye olarak çalışma yapacağız. Şenol Albayımıza böyle bir destek için teşekkür ediyoruz” dedi. [caption id="attachment_266738" align="alignright" width="464"] Ankara Kent Konseyi Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici[/caption] Şevket Bülend Yahnici: “Sanat, her zaman güzellikleri getirir” Kale çalışmalarından söz eden Ankara Kent Konseyi Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici, “Böyle entelektüel ve seçkin bir topluluk karşısında çalışmalarımızdan söz etmek istiyorum. ‘Ankara Kent Konseyi’ adında bir sivil toplum platformumuz var. O platformun içinde de Ankara Kale Çalışmaları Meclisi var. Bugün burada misafiri olarak bulunduğumuz Soroptimist Kulübü de bizim bu çalışmalarımızın içindeki bileşenlerimizden birisi. Burada bulunan pek çok dostumuz danışma kurulumuzda. Tüm bu arkadaşlar Ankara Kalesi’ne bir şeyler katmak gayesiyle büyük bir çalışma içindeler. Türkiye’nin Kalbi Ankara, Ankara’nın kalbi Altındağ, Altındağ’ın Kalbi Ankara Kalesi’ diyoruz. Kale, büyük bir bütün. Kale’yle ilgili birçok çalışmamız devam ediyor. Meclisler, Pul Müzesi, Ulucanlar, Fener Sokağı, Etnografya ve Resim Heykel Müzesi gibi değerlerin bulunduğu bu büyük destinasyonu koruyarak Kale’yi bir açık hava müzesi haline getirmek ve Türkiye Turizm’inin emrine vermek istiyoruz. Kale’de de Kapadokya misali sığınaklar açılarak kafe-restoranlar halinde turizm hizmetine açılacak. Tüm bunları çocukluğumuzdan beri burada yaşayan insanlar olarak hayal ediyoruz. Umarım bu hayalin gerçekleştiği günleri görürüz, Kale’yi bir açık hava müzesi olarak Ankara’ya ve Türkiye’ye kazandıracağız. Bu mücadelede Altındağ ve Büyükşehir Belediyesi’nin, başta Bekir Bey olmak üzere Kale Meclisi’nde çalıştığımız ilgili arkadaşların büyük payı var. Türkiye maalesef çok iyi günler yaşamıyor. Deprem gibi büyük bir felaketi yaşadık. Bugün burada Şenol Albayın çok güzel fotoğraflarını görüyoruz. Tüm bunlar, bu menfiliklerin içinde yaşanan güzel şeyler. Sanat, her zaman güzellikleri getirir diye düşünüyoruz. Kadınlar, toplumsal cinsiyetle, eşitlikle mücadele veresi varlıklar değil, onlar baş tacı” dedi. [caption id="attachment_266742" align="alignright" width="492"] Emin Antik Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm[/caption] Ümit Yaşar Gözüm: “Acıya sığınıp kalmak, işin kolay tarafı. 85 milyon olarak üretmek zorundayız” Yahnici’nin ardından söz alan Emin Antik Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm, “Acı, bizim ama bir şeyi aklımızın ve gündemimizin önemli bir noktasına yerleştirmek zorundayız ki, yaşanan felaket 50 bine yakın insanımızın canına mal oldu. Geriye kalan 85 milyonu da epey bir süre maddi ve manevi olarak sarsmaya devam edecek. Oradaki 15 milyon insanımızın bu acıdan kurtulmasının yolu, onların ruhunu okşamanın yolu, bizlerin üretmesinden geçiyor. Acıya sığınıp kalmak, işin kolay tarafı. Biz, 85 milyon olarak üretmek zorundayız” sözlerini aktardı. [caption id="attachment_266746" align="alignright" width="485"] Galeri Z’nin sahibi Fatma Tuna[/caption] Fatma Tuna: “18 Mart Cumartesi günü, Galeri Z’de depremzedeler yararına resim sergisi düzenleyeceğiz” Son olarak açılış konuşmalarına katkı sunan Galeri Z’nin sahibi Fatma Tuna, 18 Mart Cumartesi günü depremzedeler yararına Galeri Z’de yapılacak sergiyi duyurdu. Zümrüt’e teşekkürlerini ileten Tuna, “Şenol Bey’i fotoğraflarından ötürü kutluyorum. Kale’de ilk defa kendisinin sergisini açan kişi olarak gururunu yaşıyorum. Şenol Bey orada da şehit aileleri yararına bir sergi hazırlamıştı ve tüm gelirini şehit ailelerin çocuklarının okuması için bağışlamıştı. Tüm katkılarından dolayı kendisine teşekkür ediyorum. 18 Mart Cumartesi günü, ben de ressamların bana bağışlamış olduğu resimlerin sergisini açacağım ve bu serginin tüm gelirlerini Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin deprem yardım fonuna göndereceğiz. Eserleri alanlar doğrudan parayı oraya yatıracaklar. Ayrıca Kale’ye ulaşımın zor olduğundan bahsediliyor. Büyükşehir Belediye’mizin bizlere tahsis ettiği bir hat var. ‘Tarihi Kale Durakları’ adıyla ücretsiz şekilde bu hizmetten faydalanabilirsiniz” dedi. [caption id="attachment_266745" align="alignright" width="524"] Fotoğraf Sanatçısı Şenol Zümrüt[/caption] Şenol Zümrüt kimdir? Emekli Albay ve Fotoğraf Sanatçısı Şenol Zümrüt, 1989 yılında Kara Harp Okulu’ndan Teğmen rütbesiyle mezun olduktan sonra 2004 yılında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi, 2007 yılında Ankara Atılım Üniversitesi’nde yüksek lisans, 2017 yılında ise Anadolu Üniversitesi’nde Fotoğrafçılık ve Kameramanlık dalında ön lisans eğitimini aldı. 2019 yılında AFIAP (Artiste Fédération Internationale de l’Art Photographique) unvanını kazanan Zümrüt, ulusal ve uluslararası alanda iki altın, iki birincilik, bir bronz, üç özel onur ödülü ve mansiyonlar olmak üzere toplamda 113 ödüle layık görüldü. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Albay rütbesiyle emekliliğe ayrılan Şenol Zümrüt, fotoğraflarıyla uluslararası ödüllere layık görülen aynı zamanda Ankara Kalesi ve çevresini belgeleyerek tarihe not düşen bir fotoğraf sanatçısı. Sanatçı, uluslararası Moskova merkezli “35 Awards” fotoğraf oluşumunun düzenlediği “Gölgeler” temalı sokak fotoğrafçılığı dalında 115 ülke, 1079 şehirden 11935 fotoğrafçının yer aldığı yarışmada, yüzde dörde girerek 2020 yılının en iyi 100 fotoğrafçısı arasında yer alan Zümrüt, Ankara Fotoğraf Sanatı Kurumunca yapılan Ayın Fotoğraf Etkinliği (AFE) ve Portfolyo Değerlendirme Etkinliği (PODE) dallarında her iki branşta da yılın en iyi AFE ve PODE fotoğrafçısı seçildi. Ankara’da iki kişisel sergisini açan Zümrüt, Yunanistan, Irak ve Bahreyn gibi yedi uluslararası, dört ulusal olmak üzere toplamda 11 karma sergiye katıldı. Ayrıca sanatçının birçok fotoğrafı, kitap kapağı ve çok sayıda yazı içeriğinde yayınlandı.