Güncel

Karabulut ailesinin avukatı Epözdemir: Mezardan kefen ve bez çıkmadı

2009 yılında lise öğrencisi Münevver Karabulut’u canice öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarı açıldı. Mezarlıkta açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Hiçbir kefen, bez yok. Kefen olmaması beni rahatsız etti" dedi.

Abone Ol

Uzun zamandır hayatta olup olmadığı tartışılan Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu’nun mezarı açıldı. Mezardan yaklaşık 15 kemik çıkarıldığı belirtildi. Çıkarılan cesedin kalıntıları Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

Mezarlıkta açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Hiçbir kefen, bez yok. Kefen olmaması beni rahatsız etti" dedi. 

"Biyolojik ve kimyasal inceleme yapılacak"

Karabulut’un ailesinin "feth-i kabir isteyelim" dediğini ekleyen Epözdemir, yaklaşık 2 yıldır bu konuya ilişkin hukuk mücadelesi yürüttüklerini kaydetti.

"Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebimizi kabul etti" diyen Epözdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazdı. Bu feth-i kabir klasik bir feth-i kabir olmayacak. Burada nasıl bir feth-i kabir işlemi yapılacak? Mezarlık açılacak, mezarlıktan cesedin tamamı alınacak. Bir araçla birlikte Adli Tıp Kurumu’na götürülecek. Adli Tıp Kurumu cesedin üzerinde biyolojik ve kimyasal incelemeler yapacak. Özellikle dişler, kaldıysa saçlar ve sırt kemiği gibi uzun kemikler üzerinden DNA parçaları alınmak suretiyle biyolojik ve kimyasal inceleme yapılacak. Sonra tekrar buraya getirilip defnedilecek, mezar kapatılacak."

Neden kefen yok?

Avukat Epözdemir, bir basın mensubunun "Neden kefen yok" sorusuna ise şu sözlerle yanıt verdi:

"Onu anlayamadım, hiçbir kefen, bez yok. Bu birkaç alternatifi bize verebilir. 10 sene içinde kaybolmuş ya da aşınmış olabilir mi ? O bana çok rasyonel gelmiyor. Sonradan kemiklerin bırakılma ihtimali kefenin olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni ziyadesiyle rahatsız etti. 2014 yılında defin işlemi sırasında da kayıt alınmamış. Biz de otopsiye girmedik, yasal hakkımız da yok."