Ekonomi

Kanuni ve temerrüt faiz oranlarının yeniden belirlenmesi ne anlama geliyor? Prof. Dr. Murat Batı yorumladı

Bugünkü Resmi Gazete'de kanuni ve temerrüt faiz oranlarının yeniden belirlenerek oran yüzde 9'dan yüzde 24'e çıkarıldı. Kararı 24 Saat için yorumlayan Ekonomist Prof. Dr. Murat Batı, "Kişilerin ticari borçlarını azaltmaya dönük bu hamle, mevduat faizinin yüzde 60 olduğu güncel koşullarda yetersiz" diyor.

Abone Ol

Ahmet Çağatay Bayraktar

Hazine ve Maliye Bakanlığınca hazırlanan, Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmî Gazete'de yayımlandı. Tebliğde, genel hükümlere göre takip ve tahsil edilecek kişilerden alacaklara uygulanacak kanuni faiz oranları ile temerrüt faizi oranları değiştirildi.

Buna göre, mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faizi yıllık yüzde 24 olarak uygulanacak.

1 Haziran’dan itibaren uygulamaya geçecek faiz artışını Ondokuz Mayıs Üniversitesi/Hukuk Fakültesi-Mali Hukuk Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Murat Batı 24 Saat Gazetesi'ne değerlendirdi.

Yapılan düzenlemenin kişiler arasındaki borçlarla ilgili olduğunu söyleyen Batı, “Ortada mahkemeye yansıyan bir alacak söz konusuysa ve mahkeme de ‘Kanuni faizi ile ödensin’ kararı verdiyse geçen süre içindeki faizi ile ödenmek durumunda. Yani eğer A kişisi B kişisine 1 milyon TL borcu varsa ve davanın sonuçlanması üç yıl sürdüyse, yasal olarak geçen her yıl için yüzde 9 faiz uygulanıyordu. Yani toplamda yüzde 27 faiz ile 1 milyon 370 bin TL ödenmesi gerekiyordu. İşte Resmî Gazete’deki kararda da artık faiz yüzde 24 olarak uygulanacak” dedi.

"Yeterli bir artış değil"

Mevcut uygulamanın alacaklıların maddi kayıplarını engellemek için yürütüldüğünü belirten Batı, “Üç yıl önceki 1 milyon TL’nin 2024’teki alım gücü aynı seviyede değil. Güncel ekonomik duruma baktığımızda bir artış olması gerekiyordu. Fakat uygulanan artış maalesef yeterli değil. Baktığımızda mevduat faizi yüzde 60’lara ulaşmış durumda. Borçlu da borcunu vermektense alacaklının dava açmasını da dikkate almadan elindeki parayı mevduata koyarak 3 yılda 2,5 milyon TL elde ediyor. Bu nedenle birçok kişi ödemelerini yapmıyordu. Ama mevduat faizinin bu ölçüde yüksek olduğu bir ortamda faizin de yüzde 24’e çekilmesi yeterli değil” şeklinde değerlendirdi.

"Kişiler arası borç sayısı azalmaz"

Bugünkü Resmî Gazete'de yer alan 8484 sayılı CB Kararı ile gecikme zammı oranı aylık yüzde 3,5'ten yüzde 4,5'e yükseltildi. Böylece gecikme faizi, pişmanlık zammı, izah zammı da yüzde 3,5'ten yüzde 4,5'e yükselmiş oldu. Ayrıca tecil faiz oranı da yıllık yüzde 36'dan yüzde 48'e yükseltildi. Bu iki oran bugünden itibaren geçerli olacak. Yani vergi borcu oranların ödemesi gereken miktar artmış oldu.

Devletin kendi alacaklarına yönelik faizlerin kişiler arası ticari borçlara yönelik uygulanan faizlerden daha yüksek olduğu yorumunda bulunan Batı, “Bu durum ticari alacakları bulunan kişiler için problemli bir durum. Çünkü mevduat faizleri dahil olmak üzere repo, borsa gibi birçok yatırım aracından elde edilen kâr, kişilerden alacaklara uygulanacak kanuni faiz oranı olan yüzde 24’ün çok üzerinde. Uygulamanın mahkemelerdeki borç davalarının yükünü hafifletmek için yapıldığını tahmin etsem de bu koşullarda herhangi bir etkisi olmayacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.