Ahmet Çağatay Bayraktar
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı "24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı"nda 20 bin öğretmen ataması tercih sonuçları açıklandı. Türkiye’nin farklı illerinden gelen aday öğretmenlerin katıldığı programda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlik mesleğinin önemine dikkat çekerek "24 Kasım, herhangi bir meslek grubunun onurlandırıldığı sembolik bir gün değil, hayatımızın her anına eşlik eden katkılarıyla üzerimizdeki hakları baki olan öğretmenlerimizin şahsında ve rehberliğinde idrak ettiğimiz Büyük Türkiye idealini yansıtmaktadır. Daha adil ve daha özgür bir dünyanın inşası için talipli olduğumuz büyük medeniyet vizyonumuzun her yönüyle ve tüm hedefleriyle birlikte somutlaşmasına karşılık gelen bu ideal, hiç kuşku yok ki maarif ordumuzun çabalarıyla hayat bulacaktır” sözlerini kullandı.
Tablonun diğer tarafında ise özel sektörde çalışan eğitim fakültesi mezunu birçok öğretmen kamuda çalışan öğretmenlerle emsal maaş talebinde bulunuyor. KPSS’de yüksek puanlar almasına rağmen mülakatta elenen öğretmenler ise Mayıs 2024’te gerçekleşen yerel seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız” vaadinin uygulanmasını talep ediyor.
Meslek koşullarının iyileştirilmesi, mülakatın kaldırılması da kadrolu atama çağrılarıyla geçen 24 Kasım sonrasında öğretmenlerin çalışma koşullarını ve taleplerini Eğitim-Sen Genel Mali Sekreteri Ramazan Gürbüz ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Ozan Fındık, 24 Saat Gazetesi’ne anlattı.
Öğretmen ihtiyacı 100 bini geçiyor
24 Kasım’da yapılan sözleşmeli öğretmen atamasını değerlendiren Eğitim-Sen Genel Mali Sekreteri Ramazan Gürbüz, “Şu an Türkiye’de öğretmen ihtiyacı 90 binin üzerinde. 92 bin öğretmen ise ücretli çalıştırılıyor. Bu nedenle 20 bin öğretmen ataması ihtiyacı karşılamayacak oranda yetersiz. Öğretmen açığına vurgu yaptığımızda ise bakanlık bütçe dengesine göre hareket ettiğini belirtiyor. Fakat bu da eğitimin bütçeye ve paraya endeksli bir alan olarak görüldüğünün kanıtı. Bunun yanında Türkiye’de on sekiz bin köy okulu kapalı. Bu köy okullarının açılması gerekliliğini düşündüğümüzde ilaveten 18 bin öğretmene ihtiyacımız var” dedi.
Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri Ramazan Gürbüz öğretmen atamalarının kadrolu değil, ücretli yapıldığını vurguladı
Ücretli öğretmenlik kadrolu öğretmenliğin yerini aldı
Pazar günü yapılan öğretmen atamalarının “sözleşmeli” gerçekleştiğine vurgu yapan Gürbüz, “Ücretli, sözleşmeli, uzman, başöğretmen gibi sıfatlandırmalar artık çokça duyduğumuz kavramlar. Cumhuriyet tarihinden bu güne eğitim dünyasında bu denli kaotik bir durum ilk kez yaşanıyor. 92 bin eğitim emekçisinin ücretli öğretmen olarak çalıştırılması eğitimdeki niteliksizleşmenin bariz göstergesi. 13-14 bin liraya yani Türkiye'de belirlenen asgari ücretin çok altında bir ücretle çalışmak zorundalar. Aynı zamanda iş güvencesinin olmadığı, okullar tatil olduğunda maaş ve sosyal haklardan mahrum kaldıkları çalışma koşulları mevcut. Eskiden askerlik bilgisi dersine giren asker, sağlık bilgisi dersine giren doktor ücretli öğretmen olarak çalışırdı. Önceden zor bulunan branşlarda o alandaki uzmanların ücretli öğretmen olarak çalıştığı eğitim sisteminde ücretli öğretmenlik, eğitim fakültesi mezunları için de zorunlu hale geldi. Yol ve yemek parasına bile yetmeyen ücretlerin verildiği şartlarda nitelikli eğitim koşulları da ortaya çıkmaz” dedi.
"Mülakat kaldırılacak" sözü halen tutulmadı
Eğitim meslek örgütleri olarak mülakatın kaldırılması için verdikleri mücadeleye değinen Gürbüz, “Her ilde mülakatta farklı yollar izleniyor. Bir şehirde yapılan atamada sınav ile mülakat arasında 10 puanlık fark varken başka şehirlerde bu fark 5 olabiliyor. Bu da mülakat adı altında hak ihlallerinin yapıldığının en büyük göstergesi. En son gerçekleşen 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasında da bu şaibe yaşandı. Mülakatın kaldırılması için açılan davalar lehimize sonuçlandı. Yapılan son atamalardaki şaibeli durumlara karşı sendika olarak hukuksal süreci de başlattık” şeklinde konuştu.
Davalardan çıkan “mülakatın kaldırılmasına” ilişkin kararların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanmadığını belirten Gürbüz, “Hükümetin kanun hükmünde kararnameler ile ülkeyi yönettiği gibi bakanlık da yönetmelikte yapılan ufak değişiklikler ile mülakat uygulamasını ısrarla sürdürüyor. Yapılanlar eğitimde öğretmen, öğrenci ve veliyi değil siyasetin öncelendiğinin de en büyük göstergesi” yorumunda bulundu.
Öğretmenler asgari ücret altında çalıştırılıyor
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Ozan Fındık, 24 Kasım’da yapılan 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasının yetersiz olduğuna dikkat çekerek, atanamayan birçok öğretmenin artık mesleklerini yapmaktan vazgeçtiğine vurgu yaptı: “Eğitimin sektörleştirilmesi, kamucu politikaların bir yana bırakılması sadece müfredatta değil öğretmen atamalarında da bariz bir şekilde görülüyor. Atanamayan birçok öğretmen, özel sektörde çalışmak zorunda kalıyor. Gereken denetimlerin yapılmaması merdiven altı kursların yaygınlaşmasının yanında buralarda çalışmak zorunda olan öğretmenlerin de çalışma koşullarına zarar veriyor. Özel kurumlar ve kamuda çalışan öğretmenlerin eşit maaş alma zorunluluğunun 2014'te kaldırılması, bu anlamda mihenk taşı oldu.”
Öğretmenlik haklarından yararlanamıyorlar
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaş yanında öğretmenlik yan haklarından yararlanamadığını belirten Fındık, “Asgari ücret ve altında çalışan özel okul öğretmenleri aynı zamanda bayram izinleri ve ara tatillerden yararlanamıyor. Tatil dönemlerinde ise sigortaları yatırılmıyor. Yasal olarak 12 ay olması gereken sözleşmeler 10 ay ile sınırlandırılıyor. Bu anlamda öğretmenler mevsimlik işçi gibi görülüyor” dedi.
Eğitim emekçisi mesleğinden uzaklaşıyor
“Mülakatlarda hakkı yenen öğretmenler mesleği bırakıyor” diyen Fındık, “12 bin üyesi olan sendikamızda yalnızca bu yıl bin 500 üyemiz öğretmenlik mesleğini bıraktı. Kimi manav kimi kamyon sürücüsü oldu. Bu arkadaşlarımız sömürü şartları içerisinde öğretmenlik yapamayacaklarını düşünerek, ekonomik şartlardan dolayı sevdikleri mesleklerinden uzaklaştı” dedi
Ankara'da indirimli ulaşım için kampanya başlatıldı
Kimi belediyelerin özel sektör öğretmenlerine ulaşımda indirim hakkını sağlamadığını söyleyen Fındık, “Son olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin öğretmenler için uyguladığı indirimli tarifeye özel sektör öğretmenlerinin de dahil edilmesi için mücadele veriyoruz. İstanbul’da uzun zamandır uygulanan, İzmir’de de çabalarımız sonucu uygulanmaya başlayan uygulama için çağrı yapmaya devam ediyoruz" dedi.