Genel

Kahvenin sıfır noktasında Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi açıldı

- Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur: - "Bilinen en eski kahve fırınları burada. Kayıtlara göre 1554'te dünyada bilinen ilk kahvehane de bu bölgede açılıyor"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - İstanbul'da kahvenin ilk kavrulduğu yerlerden olduğu kabul edilen tarihi Beta Yeni Han'da "Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi" açıldı.

Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur ve kahve gurmesi Ömür Ciğerci, müzeyi, Türk kahvesinin tarihini, önemini ve hazırlanışını AA muhabirine anlattı.

Türk kahvesinin UNESCO'nun "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi"nde yer alan ilk içecek olduğunu aktaran Uğur, "UNESCO gibi dünya çapında bilinen bir kurumun, Türk kahvesini ilk içecek olarak listeye alması tüm Türkler için bir gurur kaynağı. Biz de bundan dolayı her yıl kutlama yapıyoruz. Bu sene de kutlamamızı müze açılışıyla taçlandırdık." dedi.

Uğur, müze fikrinin han restorasyonundan çok sonra ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

"Restorasyona başladığımızda tarihi bir han restore ettiğimizi sanıyorduk. Fakat sanat tarihi raporlarındaki bilgilere göre öğrendik ki aslında bu han avlusu yıllarca kahvehane olarak kullanılmış. Bilinen en eski kahve fırınları burada. Kayıtlara göre 1554'te dünyada bilinen ilk kahvehane de bu bölgede açılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı da tarihteki ilk kahvehane olma potansiyeline sahip olduğumuz için müzemizi onayladı ve açılışını yaptık. Bu müze aynı zamanda İstanbul'un ilk kahve müzesi olma özelliğini taşıyor."

- "500 yıllık çok zengin bir kültürel mirasımız var"

Türk kahvesinin dünyadaki en eski kahve kültürlerinden biri olduğunu aktaran Uğur, "1517'de Türk kahvesi Osmanlı topraklarına giriyor. 1554'te de kahvehanelerle beraber halka yayılıyor. 500 yıllık çok zengin bir kültürel mirasımız var aslında. Hiçbir ülkede bu kadar eski bir kültür olduğunu düşünmüyorum. Biz de bu mirası daha fazla tanıtmak, farkındalığı artırmak, tarihimizdeki derinliğine vurgu yapmak için kutlamalar gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Uğur, müzede Osmanlı döneminde kullanılan antika eserlerin sergilendiği bilgisini vererek, "Kahve kavurma tavası, soğudanlık gibi kahve üretilirken, hazırlanırken kullanılan tüm ekipmanlar antika halde mevcut. Atatürk'ün, Sultan 2. Abdülhamid'in kullandığı fincanların replikaları var. Ayrıca 16.,17. ve 18. yüzyılda sarayda kullanılan fincanlar da müzemizde sergileniyor." ifadelerini kullandı.

- Türk kahvesinin püf noktaları ele alındı

Ömür Ciğerci, Türk kahvesi yaparken kullanılan suyun oda sıcaklığında olması gerektiğini söyleyerek, "Tamamen ölçekle yapmamız gerekiyor. Suyun miktarı ve kahvenin miktarı çok önemli. Bir fincan kahve için 7 gram kahve, fincanın ölçeğine göre de su kullanıyoruz. Ölçekli bir şekilde yaptığınız zaman kahvenin lezzetini, aromasını ve asiditesini tam anlamıyla hissedebiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Suyun pH değerinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Ciğerci, "Kesinlikle arıtılmış veya temiz su olması gerekiyor. Türk kahvesinde en önemli püf noktalardan biri de kahvenin taze çekilmiş ve kavrulmuş olmasıdır. Kumda pişen kahvenin özelliği kısık ateşte ve bakır cezvede piştiği için her tarafın aynı anda ve daha iyi pişmesini sağlar. Bu bize daha lezzetli, aromatik ve kaliteli bir kahve içimi sunar." görüşünü paylaştı.

Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırma Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu ve Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı da konuklar arasında yer aldığı açılışta ayrıca ressam Mücella Balyemez'in kahve ile hazırlanan "Kahve Sanatı" sergisi ve çok sayıda etkinlik ziyaretçilere sunuldu.

UNESCO'nun 2013'te İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne eklediği Türk kahvesi, her yıl 5 Aralık'ta "Dünya Türk Kahvesi Günü" kutlanıyor.