Kültür-Sanat

Kafkas kökenli sanatçı Mahmut Koçer’in Ankara’daki “Nart Ateşi” sergisi ilgiyle izlendi

Kafkas kökenli sanatçı Mahmut Koçer, kültürel değerlerden yola çıkarak kendine özgü fertility tekniğiyle ortaya koyduğu kompozisyonlarını Ankara Çerkes Derneği Sergi Salonu’nda açtığı “Nart Ateşi” isimli sergisi ile sanatseverlerle buluşturdu. Eserleriyle Nart mitolojisine göndermelerde bulunan Koçer, New York Times Meydanında koleksiyonu gösterilen önde gelen Türk sanatçılardan biri olarak biliniyor.

Abone Ol

NAZ AKMAN/ANKARA- Kafkasya halklarının sözlü geleneği içinde anlatılan ve büyük ölçüde derlenmiş olan yiğitlik destanı olarak bilinen Nart destanı insanının eğitimi, yaşama hazırlanması, model alınacak kişileri ve davranışları gösterme gibi öğretici görevleri yerine getiriyor. Bu nedenle örnek alınacak kahramanları ve dünya görüşünü sunuyor, kaçınılması gereken davranışları ve kötü örnekleri de sergileyip dışlatıyor. Mahmut Koçer, toplumlar için önemli bir yere sahip olan mitolojilerden zaman için modernleşmeyle beraber ciddi anlamda kopuşların yaşandığını belirterek, mitoloji ile resim aracılığıyla yeniden bağ kurulabileceğini ortaya koyarak izleyicileri Nart mitolojisinin ikonlarıyla buluşturdu. 
Resimlerinde Kuzey Kafkas halklarının ikonlarını kullanıyor
Ankara Çerkes Derneği Sergi Salonu’ndaki “Nart Ateşi” isimli sergisiyle izleyicileri selamlayan Koçer’in dans eden kadınlar, erkekler, motifler, atlar gibi kökeninden aldığı değerlerle ortaya koyduğu kompozisyonlar ilgiyle takip edildi. 30 yıllık sanat yaşamında çizdiği binlerce atla da tanınan Koçer, Çerkeslerde binlerce yıllık geçmişten süzülerek bugünlere gelen bir bilim olarak kabul edilen atçılığın kültürle ilişkisini de ortaya koyuyor. Çerkescede ‘Şı’ olarak ifade edilen atın; hem at hem de erkek kardeş anlamına geldiğini belirten Koçer, bunun özel bir bağlılık ve asil hayvana duyulan sınırsız sevginin ifadesi olduğunu söyledi. Koçer, “Resimlerimde kullandığım tüm ikonlar Nart Mitolojisi’nde Kuzey Kafkas halklarında var olmuş olan ikonlar. Atlar uzmanlık alanımız, at bizim için pek çok şeyi temsil eder. Çerkesler ‘Atı bir seyis gibi göster bir bey gibi kullan’ derler. Ata hükmetmeyi bilen insanlar usta birer binici, usta birer savaşçıdır. Tüm eserlerimde at vardır, şimdiye kadar binlerce at çalıştım diyebilirim, bu nedenle atlarla özdeşleşmiş bir sanatçıyım” dedi. 
Sanatla geçen 30 yıl 
‘Fertility’ isimli özgün çizgileriyle ürettiği kompozisyonlarıyla tanınan daha önce New York Times Meydanı’nda koleksiyonu gösterilen ilk sanatçı olarak da bilinen Koçer’in ahşap ve farklı yüzeylere yakma tekniği ile ürettiği tabloları da sergi kapsamında sanatseverlerle buluştu. Ahşap yakma sanatında devlet sanatçısı unvanı bulunan Koçer, “1993 yılında ahşap yakma ile sanata başladım. Ahşap yakmada devlet sanatçısı olarak izleyiciyi selamlıyorum. Sanat yaşamında 30’uncu yıl. Resmimle beraber özgün fertility tekniğiyle tanınıyorum, bu da benim kimliğim, imzamdır. İzleyiciler beni bu tekniğimden tanıyorlar. Bu da sanatta markalaşma dediğimiz her sanatçının ulaşmak isteyeceği noktadır. Çeyrek asrı geride bıraktığım sanat yaşamımda hızlandığım dönemdeyim. Times Meydanı’nda gösterimlerimin yapılması sanatta hızlandığım dönem anlamına geliyor. Şimdiye kadar yaratımda bulunduğum binlerce eserimle 30’uncu yılımla beraber bu hızın startını veriyorum. 
Koçer, “Nart Ateşi sergisi, Nart Mitolojisi’ne bir göndermedir”
Mitolojinin halklar için atfettiği öneme işaret eden Koçer, “Nart Ateşi’ sergisi Nart Mitolojisi’ne bir göndermedir. Mitoloji halkların üretmiş olduğu kendi bilinçaltlarındaki genel bağlantının bir hikâyeye dönüşme şeklidir diyebiliriz. Bütün halklar mitoloji üretmezler, mitolojiyi üreten halklardan bugün dünyada 10 halk varsa bu onların kristalize bir halk olduğunu gösterir. Kuzey Kafkasya halkı Nart Mitolojilerine sahiptir. Nart Mitolojisi’nde bilinç ve bilinçaltındaki tüm değerleri sembolize ve ikonlarla hikayeleştirerek insanlara anlatırlar. Günümüz modern insanı mitoloji bilmediği için aslında köklerini de bilmiyor. Köklerini bilemediği için de sorunlara bazen modern tarzda bakış açılarıyla baktığı için yanlış anlamlandırmalar yapabiliyor. Geçmişten koptuğunuz için daha çok hastalanırsınız, iyileşmeniz gecikir. Mitolojiler annelerimizin anlattığı hikayeler gibidir. Mitolojiden bu kopuşu resim yoluyla yeniden bağ kurdurmaya çalışıyorum. Anlatılan mitolojileri doğru algılarsak daha doğru yaşayabiliriz, yaşamak için gerekli olan enstrümanlardan biridir bu. Dünya mitolojileri içerisinde sadece mitolojilerin kendilerine özgü teknik imaj, imge ve sözleri vardır, bundan dolayı da bir halkın mitolojisini dünyanın tüm halklarının mitolojilerini okuyup onları karşılaştırıp anlamak aslında iyi de bir okuldur. Çünkü farklı imajları barındırırlar. Bu imaj da bizim için çok önemlidir. Kuzey Kafkasya halklarındaki Nart Mitolojisi sisteminde bazı şeyler duyuyorsunuz ki dünyanın hiçbir mitolojisinde yok, bu onun üstün veya geri kalmışlığıyla ilgili değil, bu yerel endemik üretimin getirmiş olduğu dünya sistemine bir katkıdır. Yani bir atı yetiştirme biçimi katkıdır, bir otu kullanma biçimi katkıdır. O mitolojilerdeki özgün çizgileri çağdaş insan da yakalamalıdır. Bunu yakalamanın bir noktası da resimdir. Görsellik dünyadaki en etkili şeylerden biridir, tabi kullanmayı doğru bilirseniz” bilgilerini verdi. 
Sanat yoluyla kültür emekçiliği misyonunu üstleniyor 
Koçer, Kafkas kültüründeki önemli imgeleri resmettiği çalışmalarında mitolojiden faydalandığını ve izleyiciye bu anlamda önemli anekdotlar sunduğunu ifade ederek, “Anlam veremediğimiz bağlantı insanoğlunda hep vardır, bundan dolayı mitoloji üretebilmek, mitolojideki anlamlandırma aslında insani var olan durumları rahatlıkla hikayelere dönüştürmek önemlidir. Bilinçaltımızda kötü duygular saklayabilir bunu mitolojilerde kimi zaman ejderha kimi zaman tek gözlü canavar veya tanımlayamadığımız varlıklarla yansıtabiliriz. Bilinç farkında olduğumuz hayattır, yani ateş dediğimiz şey mitolojide farkında olduğumuz hayatın kendisidir, ikondur imajdır. Bilinç öncesi dediğimiz şey ise biraz düşününce aklımıza gelendir. Anlamlandırılamayan şeyleri halklarımızdan öğrendiklerimizle mitolojimizle görsele dönüştürüyoruz. Dürüstlük, saygı, iyilik, güzellik, varlık, doğuş, ölüm, kayıp, tören, ritüel tüm bu önemli kavramları Nart Mitolojileri’nde görebiliyoruz. Nart Mitolojileri’nin görünen ikonlarını görünen tarafıyla kompozisyonlarla sunmak, bu şekilde izleyiciyi selamlamak ve bu söylev itibariyle yaklaşmak, kişiyi sanatı da bilerek viyola yaparak mitolojilere hakim olmasını sağlamaktır. Kültür emekçisi olarak sanatsal bir duruş sergileyip sanatın özünü size resimle kompozisyonlarla sunuyorum. Nart Mitolojisi’nde bazı ana karakterler vardır ki bunlara verilen önem günümüzde de toplum tarafından hala korunarak sürdürülmeye çalışılmıştır. Benim çalışmalarımda da görebileceğiniz kadın figürü bunlardan biridir. Çerkeslerin kadınlara vermiş olduğu değeri üstünlüğü itibariyle omurgayı oluşturan mitolojilerdeki kahraman Setenay’dır, bu bilge kadın anlamına gelir. Kadınlar erkeklere akıl vermeye bizim toplumumuzda devam ediyor. Anaerkil sistem ataerkil dönüşümle Nart Mitolojileri’nde görüldüğü halde kadınlar bizim günümüzde çok saygıdeğerdir. Aynı şekilde atın da kültür içindeki temsili, önemi yadsınamayacak ölçüdedir, neredeyse kutsal bir yere konumlandırılır” diye konuştu. 
Sanatsal illüzyon 
Eserlerinde bolca kullanılan grafik biçimlerini akrilik güçlü boyalarla resmeden, Kafkas kültürünün görsel form ve biçimlerini illüstrasyon teknikle ön plana çıkaran Koçer, resim tekniğine ilişkin ise “Resimlerimde sanatsal illüzyon var, sanatı kullanma becerisine sahip birisi illüzyonu doğru kullanırsa sanat çarpıcı hale gelir. Yaptığımız şey aslında bu. Sanatta zanaata çok odaklanıyorum, kusursuzluk benim için çok önemli. Tablolarımın çekici gelmesinin nedeni; sanattaki illüzyonu kullanma ve zanaattaki gücü eşleştirme biçimimdir” dedi.