Eğitim

Kadrosuz, güvencesiz: Ücretli öğretmen sorunu nasıl çözülür?

Abone Ol
Haber: Bilgesu Erdem  Yeterli öğretmen ataması yapılmadığı için kadrosuz ve güvencesiz “ücretli öğretmenlerle” açık kapatılmaya çalışılıyor. Sayıları 100 bini bulan ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerin aksine tatillerde ödeme almıyorlar. Sosyal güvenceleri ise tam olarak yatmıyor. Ücretli öğretmenlerin yaşadıkları sorunları, sistemin nasıl düzeleceğini Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, 24 Saat’e değerlendirdi. “Ücretli öğretmenlik devlet eliyle istihdam politikası haline geldi” “Durumun en trajik yanı devlet eliyle ücretli öğretmenliğin bir istihdam politikası haline dönüşmesi.” diyen Özbay, “Eğitim öğretim süreci içerisinde olağandışı karşılaştığımız bir durum sebebiyle ihtiyaç duyduğunuz sayıda -bu ne olur, o yıl içinde 10, 20 tane ihtiyacınız kadar alırsınız-ihtiyacınızı o şekilde karşılarsınız. Biz her yıl 100 bine yakın ücretli öğretmen alımının bir istihdam politikası haline dönüştüğünü, kadrolu ve güvenceli almazken asgari ücretin altında bir ücrette devlet eliyle çalıştırıldığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Özbay, “Bu asgari ücretin altındaki ücreti de bir yıl boyunca alamıyorlar. Tatillerde, yaz dönemlerinde hiçbir ücret alamıyorlar adeta bir mevsimlik işçi gibi görülmüş oluyorlar ve bu devlet eliyle yapılıyor. Büyük bir çoğunluğunun da, tatilleri ya da ders saatlerini düşündüğümüzde, gideceği okula yol parası yetmeyecek kadar bir ücrete çalışmak durumunda kaldıklarını görüyoruz” Özbay, ücretli öğretmenlerin sosyal güvencelerinin de tam olarak yatmamasına değinerek “Devlet eğer bugün herhangi bir işletmede, herhangi bir kurumda asgari ücretin altında biri çalıştırılırsa, sigortası tam yapılmazsa, güvencesi sağlanmazsa orayla ilgili tutanak tutar ve işlem yapar ama kendisi az önce ifade ettiğim gibi her yıl 100 bine yakın öğretmenimizi ücretli çalıştırarak bir istihdam politikası haline getirmiş durumda.” değerlendirmesinde bulundu. Özbay, öğretmenlere uygulanan taban maaş uygulamasının kalktığına vurgu yaparken “Bugün ülkemizde 200.000 özel, 100.000 ücretli öğretmen asgari ücretin altında ya da hemen asgari ücreti sınırında bir ücretle -geleceğin mimarları, geleceğin öncüleri öğretmenlerin- çalıştırıldığını görüyoruz.” dedi. “Zihniyet ortada” 600 binin üzerinde öğretmenin atama beklediğinin altını çizen Kadem Özbay, “Bu tablo bu zihniyetin ülkenin geleceğine ve eğitimine nasıl baktığını gösteriyor. Çünkü eğitim gelecektir, eğitime yaptığınız yatırım aslında geleceğe yaptığımız yatırımdır. Demek ki ülkenin geleceğine, ülkenin eğitimine bakışları bu, bu zihniyetin. Yoksul, eksik... Kendi çocuklarına eğitimi en iyi paralı okullarda aldıranlar, yurt dışında okutanlar bizim vergilerimizle temel bir hak olan elde etmemiz gereken eğitimi bu şekilde niteliksizleştiriyor ve bir ayrıcalık haline getiriyor.” diye konuştu. Sorun nasıl çözülür? Ücretli mühendis ya da doktor olmadığını vurgulayan Özbay, hiçbir meslekte ücretli istihdam politikası uygulanmadığını belirtti. Durumun kabul edilemez olduğunu söyleyen Özbay, her yıl 100 bine yakın ücretli öğretmene görev veriliyorsa, inkar edilemez bir öğretmen ihtiyacı olduğuna dikkat çekti; “Öncelikle yapılması gereken ücretli öğretmen ayıbına son verilmeli, ihtiyacı -kadar öğretmeni kadrolu, güvenceli istihdam etmeli.” Eğitim fakültelerinde de bir istihdam planı olmadığının altını çizen Özbay, öğretmenliğe bakışın sorunlu olduğunu savundu. Öğretmenliğin de tıpkı doktorluk ve mühendislik gibi bir uzmanlık mesleği olduğunu vurgulayan Özbay, “Ama şu an siyasi iktidar eğitim fakültelerinin sayısını bile gerçek istihdamına göre planlamazken, diğer fakültelerin de birçok bölümlerine pedagojik formasyonu seçmeli ya da ücretli aldırarak öğretmenlik mesleğini aslında itibarsızlaştırmaktadır” ifadelerini kullandı. "Eğer istihdamınız ve planlama politikanız olmazsa bu daha da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacak.” diyen Özbay, “Bu nedenle öncelikle yapılması gereken madem ücret alıyorsun hemen bu öğretmenleri kadrolu ve güvenceli olarak alacaksın” Halen ülkede 50-60 kişilik sınıfların olduğunu söyleyen Özbay, okul ihtiyacının karşılanması ve derslik sayısının artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Bu sorunlar çözüldüğünde öğretmen ihtiyacının da artacağına dikkat çeken Özbay, atama bekleyen ve ücretli öğretmen sorunlarının da çözüleceğini söyledi. Özbay, “Siyasi iktidarın yapması gereken bu ülkenin geleceğini, umudunu sömürmekten vazgeçmeli. Mevcut olarak öğretmen olma umuduyla mezun olmuş öğretmenlerimizin atamasını yapıp burada daha az öğrencinin bulunduğu sınıflarla, daha nitelikli bir eğitim ortamı sağlamalı.” değerlendirmesinde bulundu. Emeklilik sorununun da altını çizen Özbay, “Devleti yöneten siyasi iktidar yurttaşlarını tuzak kurmaz.” ifadelerini kullandı. 5510 sayılı yasa ile emeklilikteki maaşın kırpıldığına dikkat çeken Özbay, emekli olunca maaşın yarısından azına tekabül ettiğini söyledi. Bu durumda vatandaşın emekli olmadığını, olamadığını belirten Özbay, “Artık bu ülkede dedeler torunlarından kaçar hale geldi. Şimdi o nedenle diyorum ki birincisi eğer insanların emekliliğinde insanca yaşayacağı koşulları sağlarsan, üniversitelerde de istihdamı ve planlamayı yaparak üniversiteye öğrenci alırsan, öğretmenlik mesleğinin bir uzmanlık mesleği olduğu bilinciyle yaklaşır ve bunun eğitim fakülteleri eliyle yapılması gerektiği bilinciyle hareket edersen, ücretli öğretmenleri kadrolu atarsan, kalabalık sınıfları ortadan kaldırırsan zaten atama bekleyen öğretmen sorunu artık ortada kalmayacaktır. Bundan sonra da planlamayı ona göre yaparsan artık bu bir sorun olmaktan çıkacaktır ama bunları yapmadığın sürece diğer düzeltmelerle orayı yamamış olursun, asıl sorunu çözemezsin” diyerek sözlerini noktaladı.