Berna Karataş / Eskişehir

Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, kadınların sosyal ve ekonomik platformda aktif olarak yer edinmeleri için açtığı Odunpazarı Kadın El Sanatları Pazarı (OKEP) ve tekstil atölyelerinde kadınlar, evde yaptıkları el işlerini, el emeği göz nuru eserlerini Odunpazarı’nın Hamamyolu ve ARASTA çarşı içindeki mağazalarda ya da OKEP’in stantlarında satıyorlar. OKEP’lerle bir yandan kadınlara yeni istihdam alanı oluşturulurken, 8’i tam zamanlı 16 kreş ile de kadınların gözleri arkada kalmadan işe gitmeleri ve sosyalleşmelerine olanak sağlanıyor. Dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği OKEP’te kadınların kurduğu güzel dostluklar ise paha biçilmez. 

Foto2-1

Ortak problemleri “geçim sıkıntısı” olan, hepsinin ayrı bir hikâyesi ve varoluş mücadelesi veren OKEP ve tekstil atölyesinde çalışan kadınlarla konuştuk.

“Yaptığımız hiçbir şey elimizde kalmıyor

Necla Özyurt Güngörmez, OKEP’li kadınlardan biri ve iki kız annesi. Bir kızını yakın zamanda evlendirmiş, diğer kızı 11’nci sınıf öğrencisi. Evde yaptığı amigurumi de denilen örgü oyuncakları, kışın OKEP’in Hamamyolu’nda açtığı mağazasın da yazın da OKEP’in pazarlarda ya da Tarihi Odunpazarı Bölgesi’nde açtığı stantlarda satıyor. Güngörmez, OKEP’in hayatındaki açıkları kapattığına işaret ederek “Bazen kızımın dershane taksiti, bazen servis ücreti, bazen alamadığım test kitabı, demek. Devlet çok fazla gözlük, çerçeve ödemiyor, bazen de bir gözlük demek. Kısacası OKEP, ihtiyacım olan şeyleri karşılama yeri benim için” dedi. 

Foto3

Çocukluğundan beri el işi yaptığını anlatan Güngörmez, örgü oyuncak yapmayı ise internetten öğrendiğini belirterek şöyle konuştu:

“Sayıları bilince zaten, yapıyorsunuz. Ama yapması zor. Yazın her hafta pazara çıkıyorum onun için yazın kazancım daha fazla. Kışın ise Hamamyolu’ndaki OKEP mağazası bizim için büyük bir destek. Her ödemede yaklaşık 1.500-2 bin lira ücret alıyorum. Bu da bizim için gayet güzel bir para. Ben el işi yapan kadınlara burayı öneririm. Gelsinler, emeklerini değerlendirsinler. Yaptığımız hiçbir şey elimizde kalmıyor. Bu da bize destek olan kişiler sayesinde. Severek yapıyorum, severek geliyorum. Pazarın çok büyük desteği oldu. Özellikle küçük kızım için çok büyük bir destek.”  

“Türkiye’de yaygınlaşmasını da çok isterim”

Ev hanımı olan Asuman Eke, OKEP’li kadınlardan bir diğeri. “Burası süper bir yer. Ben yaklaşık 5 yıldır buraya geliyorum. Çok güzel dostluklar kazandım, güzel işler yaptım. Her ay buraya gelip, yaptığım her şeyin satıldığını görünce çok mutlu oluyorum” diyen Eke, kazandığı parayı mutfak giderlerinde kullanıp geçinmeye çalıştığını ifade ederek şunları söyledi:

“Evime katkıda bulunuyorum. Buradan aldığım paranın benim geçimime büyük bir katkısı var. Geçinmek artık çok zor, özellikle mutfakta kullanıyorum o parayı. Örgü oyuncaklar, el işleri yapıyoruz. Tüm kadınlara öneririm. Böyle işlerin Türkiye’de yaygınlaşmasını da çok isterim. Güzel bir kazanç. Burada çok güzel bir ortam var. Bu nedenle Başkanımız Kazım Kurt’a çok teşekkür ediyorum. Evde üretiyoruz, getirip buraya bırakıyoruz. Ayda bir de mutlaka paramızı alıyoruz. Güzel de para kazanıyoruz. En son 2 bin lira aldım. Onu da yine mutfakta kullandım.” 

Foto4

“Yardımlaşarak, birbirimizi anlayarak çalışıyoruz” 

Tekstil Atölyesi’nin emekçilerinden Firdevs Küçükçakır, 7 yıl önce oğlu henüz 13 yaşındayken eşinden ayrılmış. Çankırı’dan geldiğini anlatan Küçükçakır, daha önce bir bankada çalışmış. 20 yaşındaki oğlu, Eskişehir Teknik Üniversitesi öğrencisi. Küçükçakır, yaklaşık 8 ay önce Tekstil Atölyesi’nde çalışmaya başlamış. Küçükçakır, atölyedeki kadınların hikâyesinin birbirine benzer olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:  

“Yoğun ve yorucu bir işimiz var ama eğlenceli geçiyor zamanımız. Arkadaşlarımızla anlaşabiliyoruz. Karşılıklı yardımlaşarak, birbirimizi anlayarak çalışıyoruz. Sadece kadınların olması da birçok açıdan güzel. Daha rahat çalışabiliyorsunuz. Hayatlarımız hemen hemen birbirine benzer gibi. O nedenle birbirimizi anlıyoruz ve zorlanmıyorum. Hem çalışıyoruz hem de paramızı kazanıyoruz.

Buradan kazandığım para ile oğlumu okutuyorum. Bu, bir kadın olarak çok güzel bir duygu. Eşimden ayrılırken önce Allah’a sonra da kendime güvenerek yola çıktım. Kendimle gurur duyuyorum. 20 yaşında bir oğlum var. Onun maddi, manevi isteklerini karşılayabilmek bir anne, bir kadın için gurur verici. Hiçbir zaman korkmadım. Neler yaşayacağımı biliyordum. Hangi sorumluluklarla karşılaşacağımı biliyordum. Bunları kabul ettim ve yolumu çizdim. Korkmayın. Zamanla güçlendiğinizi görüyorsunuz. Kendiniz, evladınız ve kimseye muhtaç olmamak için güçleniyorsunuz. Korkmamak, cesaretli olmak lazım.” 

Eskipazar sarı traverten taşının tanınırlığı coğrafi işaret tesciliyle artacak Eskipazar sarı traverten taşının tanınırlığı coğrafi işaret tesciliyle artacak

Foto1-1

“Kadın kadının yurdudur!”

Ayşe Dudu Tükenmez de Tekstil Atölyesi emekçilerinden. Hayatının 20 yılını oğlu ile mücadele içinde geçtiğini belirten Tükenmez, Tekstil Atölyesi’nin kesim kısmında çalışıyor. “Aile bütçesine katkıda bulunuyoruz” diyen Tükenmez, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: 

“20 yıl önce eşinden ayrıldım. Tek başına mücadele etmek zor, ailem destek oluyor. Ama yine de oğlumun birçok ihtiyacını çalışarak ben karşılamak zorunda kaldım. Ben eşimden ayrıldığımda oğlum 8 yaşında idi. Şimdi 29 yaşında. Zordu. Ama ben yaptım. Kadın, kadının yurdudur. Burada birbirimize destek olmak, paylaşmak çok güzel. Çok güzel bir ortamda çalışıyoruz. Mutsuz bir evlilik sürdürmektense, kadınlar çalışmayı seçsin. Ben ayaklarımın üstünde durarak çocuğumu büyüttüm. Üniversite okuttum. Kendimle gurur duyuyorum. Oğlum da benimle gurur duyuyor.”

Editör: Orhan Karadağ