İstanbul'da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in saldırgan Semih Çelik tarafından öldürülmesi Eskişehir'de protesto edildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Federasyonu üyeleri "Katillere, tacizcilere, cezasızlığa karşı" sloganıyla Eskişehir Ulus Anıtı'nda bir araya geldi. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in, saldırgan Semih Çelik tarafından öldürülmesi protesto eden grup, "Cezasızlığa son vereceğiz. Tacizi, cinayeti durduracağız" pankartı açtı.
Burada yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
"Dün İstanbul'da iki genç kadın Semih Çelik tarafından vahşice öldürüldü. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil. Failin daha önce defalarca İkbal'i tehdit ettiği, İkbal'in şikayetlerinin olduğunu ortaya çıktı. Koskoca bir şehrin surlarında bir kadın öldürüldü. Ortaya çıkan önemli bir gerçek de şikayetlere rağmen hiçbir önlem alınmamış olması, kamu görevlilerinin yine görevini yapmamış olması. Dün yine İstanbul'da sokak ortasında bir kadın arkadaşımızın iki erkek tarafından taciz edildiğini ve faillerin serbest bırakıldığını öğrendik. Failler, tepkilerden sonra gözaltına alındı ve tutuklandı. Biz eylem çağrıları yaptıktan sonra ise Mersin'de Sonay Öztürk'ün birlikte olduğu erkek tarafından öldürüldüğünü öğrendik.
'Eylül ayında 34 kadın erkekler tarafından öldürüldü'
Tüm bunlar tesadüf değil. İktidar cezasızlık politikalarına devam ettikçe kadınlar şiddete uğramaya devam ediyor, kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Kadına ve çocuğa yönelik suçlardan kaydı olan failler, ellerini kollarını sallayarak geziyor. Yaşam hakkımızı bile elimizden alabileceğini düşünüyor. Eylül ayında 34 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 20 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Raporumuzu yayınladığımız gün 3 kadın daha öldürüldü. Artık toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir halk sağlığı sorunu boyutunda.
'Kadınlar artık taziye mesajlarınızı görmek istemiyor'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İkbal ve Ayşenur'un ardından yine bir taziye mesajı yayınladı. Kadınlar artık sizin taziye mesajlarınızı görmek istemiyor. Henüz hayattayken kadınları yaşatacak önlemler aldığınızı görmek istiyorlar. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u uyguladığınızı görmek istiyorlar. Çünkü kadınlar, kendisini yaşatacak olanın 6284 olduğunu çok iyi biliyor. 6284'e en ufak bir saldırı kadınların yaşam hakkının tartışmaya açılması anlamına gelir. Kimse kadınların yaşam hakkını tartışmaya açamaz, açmaya kalkmasın.
'Kadınlar öldürülürken nasıl o koltuklarda rahat oturuyorsunuz?'
Yakın zamanda bir seferberlik başlattık. 6284 seferberliği. Her yerde anlatacağız bu kanunu. Bütün kadınlarla birlikte uygulatacağız. Bu seferberlik kadınlara güç verecek. Sevgili kadınlar, her kim ki şiddet karşısında gözünü kulağını kapatıyorsa, görevini ihmal edip kadınların öldürülmesine neden oluyorsa her birinin tek tek peşine düşeceğiz. Polisler, jandarmalar, savcılar, hakimler ya da bir bakanlığın bir müdürlüğünde görevli personel, hiç fark etmez, kadınlar öldürülürken nasıl o koltuklarda rahat oturuyorsunuz? Görevleri kadınları yaşatmak. Biz onlara bu görevlerini unutturmayacağız. Bakan Mahinur Özdemir, ilgili kuruluşlarla birlikte çalışmaya devam edeceklerini de söylemiş. O kurumlar kimler? Verileri biz tutuyoruz, kadınların yanında biz varız. İlgili kuruluşlar, halktan tepki görünce failleri yakalayan İçişleri Bakanlığı mı? Cezasızlığa kayıtsız kalan Adalet Bakanlığı mı? Hepsini açıklamak zorundasınız."