Hafta sonu gerçekleşecek ALES'e 171 bin 640 aday katılacak Hafta sonu gerçekleşecek ALES'e 171 bin 640 aday katılacak
Haber: Bilgesu Erdem Aralarında Robert Koleji, İstanbul Saint Joseph Lisesi ve Özel Alman Lisesi gibi liselerin de yer aldığı özel okulların yıllık ücretleri 500 bine dayanırken görece daha ulaşılabilir olan kolejlerin eğitim ücreti ise 150 bin lirayı aştı. 2023-2024 öğrenim kayıt ücretleri açıklanan okulların fiyatlarını Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı ve matematik öğretmeni Kadem Özbay 24 Saat’e değerlendirdi. “İnsanlar en temel insani haklara ulaşılmasında bile para harcamak zorunda kalıyorlar” “Önce şunu görmemiz lazım eğitim temel bir haktır. Bütün insanların ulaşabilmesi gereken ve bu eğitime sağlıklı bir şekilde ulaşabilmesinin güvencesi de devlet olmalıdır. Devletler tam da bunun için vardır.” diyen Özbay,  “Hem uluslararası sözleşmeler hem Anayasa’ya göre bizim ülkemizde de eğitim temel bir hak olarak güvence altına alınmıştır ve bunun devlet tarafından sağlanması lazımdır ama ülkemizdeki duruma bakınca eğitimden sağlığa birçok temel hakkımızın ülkeyi sanki kendi dükkanı, fabrikası, ticarethanesi gibi gören bir anlayış tarafından tüccar zihniyetiyle yönetildiğini görüyoruz. Dolayısıyla ülkedeki her bir öğrencimiz, her bir velimiz  şu anki siyasi iktidarın anlayışı açısından bir nevi müşteri olarak görülüyor. En temel insani haklara ulaşılmasında bile insanlar muhakkak ki para harcamak zorunda kalıyorlar. Asıl çelişki burada” ifadelerini kullandı. “Özel okul sayısı 20 kat arttı” Özbay, özel okul sayısının yirmi kattan fazla arttığına dikkat çekerek, “Zaten devlet okullarında bile eğitimi paralı hale getiren, eğitimi velilerin sırtına yıkan anlayış, özel okulların sayısını her geçen gün artırarak aslında devletin temel sorumluluğu olan eğitim alanını bu tarz özel kurumlara devrettiğini görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Özel okulların da daha markalaşmış olanlarının fiyat skalasındaki yerini yükselttiğini vurguladı. “Orta sınıf bile özel okul ücretini karşılayamıyor” Özbay, “İnsanlar ilk başta tabii ekonomik krizin bu kadar hissedilir olmadığı dönemlerde özel okulların maliyetlerini ülkede orta sınıf ve birçok kesim de karşılayabiliyordu. Ama şu anki gördüğümüz tabloda artık ekonomik kriz bu kadar derinleşince, eğitimde de kendini hissettirir oldu. Artık orta sınıfın bile bunu karşılama ihtimali kalmadı. Devletin sağlamadığı görev özellere devredildi. Onun da artık uç örneklerini görmeye başladık.” dedi., Kadem Özbay “Devlet okulları kaderine terk edildi” “Devlet okulları bakımsız, öğretmensiz bırakılmaya, kalabalık sınıflara ve dolayısıyla kendi kaderine terk edildi. Böyle olunca insanlar özel okullara yöneldi.” diyen Özbay, “Bu ekonomik kriz derinleşince tabii özel okullarda da maliyetler arttı. Daha iyi eğitim ortamını sağlamak için daha fazla kaynak ayırmak zorunda kaldılar. E bunu da nereden çıkaracak, tabii ki müşterisinden çıkaracak. Çünkü özel okullar için birinci olarak müşteri vardır karşısında. Orada girdi olarak gördüğü kişi onun müşterisidir. Dolayısıyla Türkiye’de çok az bir kesimin ödeyebileceği miktarlarda özel okul ücretleri görüyoruz.” ifadelerini kullandı. “Eğitim bir ayrıcalık haline geldi” Özbay, eğitim sisteminin geldiği noktayı “Eğitim bir ayrıcalık haline geldi. Ülkemizde daha iyi eğitime ulaşabilme, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak isteyen yurttaşlar çocukları için ciddi bir ekonomik kaynak ayırmak durumunda kalıyorlar. İnsanlar krediler çekerek devlet okullarında kalabalık sınıflar olduğu için, öğretmen yeterli olmadığı için, sosyal kültürel alanları yeterli olmadığı için, birçok imkandan yoksun olduğu için bu tarz özel okullara yöneliyorlar. Birçok kişi krediyle çocuklarını bu okullara göndermeye çalışıyor.” sözleriyle anlattı. “Çocuklarımızın umutları çalındı” “Biz tüccar değiliz eğitimciyiz. O koltuklara Cumhuriyet sayesinde oturan kişilerin sorumluluğu da bu ülkedeki her bir çocuğa eğitim aracılığıyla bir gün her şey olabileceği umudunu sağlamasıdır ama bugün maalesef ki çocuklarımızın umutları da çalınmış durumdadır. Artık kimse eğitim aracılığıyla sınıfsal olarak daha iyi bir aşamaya geçebileceğine, daha iyi koşullara geçebileceğine inanmadığı gibi o eğitimin ticarileştiği alanda da ayrı bir kast sistemi oluştuğunu görüyoruz. Yani bu ülkenin görece daha iyi ekonomik koşullara sahip insanları arasında da bir kast sistemi oluştu.” diyerek toplumun katmanlara ayrıldığını söyleyen Özbay, “Geniş bir kesimin yüzde 80-90’ı yoksulluk sınırının altında olduğu için o katmanın zaten buralara ulaşabilme imkanı yok ama yüzde 10luk kesim arasında da toplumsal katmanların oluştuğunu görüyoruz.” sözleriyle çocukların eğitime ulaşmasındaki hakim adaletsizliğe dikkat çekti. Eğitim çalışanları sömürüye açık hale geldi Önceden uygulanan ‘taban maaş’ uygulamasına vurgu yapan Özbay, “Bu uygulama şu anlama geliyordu: Devletteki maaşın daha altında bir ücrete öğretmen çalıştıramıyorlardı. Bu uygulama da kaldırılınca tam da burada bir emek sömürüsü oldu. Bu çok yüksek ücretler isteyen özel okulların çoğunluğunda, bu kadar yüksek karlılık gözetilirken, orada çalışan öğretmenin ve eğitim çalışanının ne iş olursa yaptırılır hale geldiğini, ekonomik olarak da o aldığı kara göre bir gelir adaletinin de sağlanmadığını görüyoruz. O da özel okullar açısından ayrı bir sorun.” diyerek bir diğer sorunu dile getirdi.