Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kış aylarında tatlarını özlediğimiz yaz meyveleri tezgahlarda yerlerini almaya başladılar. Rengarenk görüntüleri ve lezzetleriyle bizleri cezbeden meyveler sağlıklı besinler olsalar da tüketiminde aşırıya kaçıldığında zararlı olabiliyorlar. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, yaz meyvelerinin genel olarak glisemik indeksi yüksek, yani kan şekerini hızlı yükselten meyveler olduğuna dikkat çekerek, “Sıcak havalarda serinleme ihtiyacımız nedeniyle yaz meyvelerini fazla tüketebiliyoruz. Özellikle karpuz ve kavun gibi meyveleri masum görerek gereğinden fazla yemek kan şekerinin hızla yükselmesine ve bunun sonucunda vücutta yağlanmaya yol açabiliyor. Ayrıca yine bu meyvelerin özellikle akşam saatlerinde yoğun tüketilmeleri karaciğer yağlanması ve kan yağlarının yükselmesi gibi problemleri de tetikleyebiliyor” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, yaz meyvelerini tüketirken dikkat edilmesi gereken kuralları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Kabuğu varsa soymayın!
Kabuğu olan meyveleri soyarak tüketmemeye özen gösterin. Kabuğuyla tüketilebilecek olan meyveler daha uzun süre tokluk ve kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlıyorlar. Ayrıca meyvelerin kabuk kısmında da kayda değer miktarda ve çeşitlilikte vitamin ile mineral yer alıyor. Yine meyveler kabuklarıyla yenildiklerinde günlük posa alımına katkıda bulunuyor, bu sayede bağırsak sağlığını iyileştirmeye ve kabızlık gibi sorunların önüne geçilmesine yardımcı oluyorlar.
Meyve tabağı hazırlamayın, çünkü...
Meyveleri sağlıklı oldukları için bol miktarda tüketmek, örneğin meyve tabağı hazırlamak; karaciğer yağlanması, obezite ve diyabet gibi birçok sağlık problemine yol açabiliyor. Yaz aylarında özellikle karpuz ile kavun sulu olmaları nedeniyle az kalorili sanılarak bol miktarda yenebiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, sanılanın aksine bu meyvelerin yüksek oranda şeker içerdikleri uyarısında bulunarak, “Dolayısıyla sağlıklı yetişkinlerde kadınlar günde 2, erkekler de 2-3 porsiyon meyve tüketebilirler. Bir porsiyon meyve bir yumruk büyüklüğünde meyveye denk gelmektedir. Karpuz veya kavun için bir el içi kadar büyüklüğü bir porsiyon sayabiliriz ve günde 1-2 porsiyonu geçmemekte fayda var. Diyabeti veya karaciğer yağlanması olan kişilerin ise porsiyonlar konusunda mutlaka çok dikkatli olmaları, meyveleri daha kontrollü tüketmeleri büyük önem taşımaktadır” diyor.
Bir bardak meyve suyu 3 porsiyon demek!
Smoothie veya meyve suyu 2-3 porsiyon, hatta bazen daha fazla miktarda meyve ile yapılıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, “Suyu sıkılan veya blenderden geçirilen meyvelerin çoğunlukla posaları değil, sadece suları tüketildiğinde alınan meyve şekeri fruktozun kana karışma hızı artmaktadır. Tek seferde alınan fazlaca porsiyon meyve de kan şekerini hızla yükseltmektedir. Dolayısıyla rutin olarak meyve suyu veya smoothie formunda fazlaca porsiyon meyve tüketildiğinde obezite, karaciğer yağlanması ve diyabet riski artmaktadır” diye konuşuyor.
Meyveyi akşam saati yerine gün içerisinde, yani daha hareketli olduğunuz saatlerde yediğinizde hem meyveden gelen kalori çok daha kolay harcanıyor hem de şekerin vücutta kullanılması sayesinde kan şekeri daha fazla dengede kalıyor. Akşam yemeğinden sonra, geç saatte fazla miktarda tüketilen meyve ise kilo almaya ve bununla birlikte çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Karbonhidrat kaynaklarını kısıtlayın
Meyve ana yemekle ya da yemeğin hemen üzerine tüketildiğinde kan şekerini daha yavaş yükseltiyor. “Ancak ana yemekte mutlaka salata, sebze gibi posa kaynakları ve et/tavuk/balık/yoğurt gibi protein kaynaklarına yer verildiğinden emin olunmalıdır” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, sözlerine şöyle devam ediyor: “Posa ve protein meyveden gelen şekerin kana yavaş karışmasını, bu sayede kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlamaktadır. Meyve kahvaltı veya diğer ana öğünle birlikte ya da üzerine yenilecekse bu öğünde karbonhidrat yoğunluğunu arttırmamak için mutlaka patates, ekmek, pilav, makarna gibi karbonhidrat kaynaklarının kısıtlanması gerekmektedir”
Ara öğünde yanında protein kaynağı olsun
Meyve tek başına tüketildiğinde akabinde hızlı bir acıkmaya sebep olabiliyor. Bu nedenle meyveyi ara öğünde tercih ediyorsanız, daha uzun tokluk ve bir sonraki öğünde kontrollü bir besin tüketimi sağlamak için yanında kefir, yoğurt, ceviz veya badem gibi bir kaynak yemeye özen gösterin.
Her renk meyve yiyin
Hiçbir besin ya da hiçbir meyve tek başına mucizevi olmuyor. Her meyvede farklı miktarda ve türde vitamin ile mineral bulunuyor. Dolayısıyla çeşitli meyveler tüketildiğinde hepsinden fayda sağlanabiliyor. Gün içerisinde 2 veya 3 porsiyon meyveyi geçmeyecek şekilde çeşitli meyveler tüketerek farklı vitamin ve minerallerden faydalanabilirsiniz.
Karpuz – peynir ikilisine dikkat!
Günlük enerji ihtiyacımızın büyük oranını ana öğünlerde sağlıyoruz ve bu öğünlerde dengeli şekilde karbonhidrat, protein ve yağ gibi makro besin ögelerini bir arada almamız gerekiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, meyve ile ana öğün yaptığımızda ise fark etmeden fazlaca karbonhidrat alabileceğimiz uyarısında bulunarak, “Örneğin aç başladığınız bir öğünü karpuz-peynirle geçirmek iyi bir fikir olmayabilir. Çünkü iştah anlamında dengeye gelene kadar, yani doyuncaya dek fazla karpuz tüketmiş, dolayısıyla fazla karbonhidrat almış olabiliriz. Bu durum da kan şekerimizi hızlı yükseltir, bunun sonucunda hem kilo artışı hem de buradaki yağlanmaya bağlı kronik hastalıkların riski artar. Karpuz ana öğünde yenilecekse yine 1-2 el içini geçmeyecek kadar tüketilmeli ve doygunluk sağlamak için böyle bir öğün mutlaka sebze, salata veya et, tavuk, balık gibi diğer protein kaynaklarıyla desteklenmeli; karpuz ya da başka meyve miktarı kontrollü tutulmalıdır” diye konuşuyor.