Güncel

Kabine toplantısı sona erdi: Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından kameraların karşısına geçerek konuşma yaptı.

Abone Ol

Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, sona erdi. Yılın ilk Kabine toplantısı, yaklaşık 4 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ise Kabine toplantısının ardından kameraların karşısında açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan'In açıklamaları ise şu şekilde:

"Yeni miladi yılın ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabbim'den niyaz ediyorum. Pençe-Kilit Harekat bölgesinde şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimize Rabbim'den acil şifalar temenni ediyorum. Saldırıların ardından şehit yakınlarımızın bir kısmıyla telefonda görüştük. Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmadık. Son 5 günde Suriye ve Irak'taki terör unsurlarına düzenlenen hava harekatları neticesinde 114 hedef vuruldu, 78 terörist etkisiz hale getirildi. Milli İstihbarat Teşkilatımız, 12 Ocak'tan bu güne kadar terör örgütüne ait toplam 60 kritik alt yapı ve mühimmat tesisini imha etmiştir.

Türkiye'nin kararlılıkla uyguladığı terörü kaynağında bertaraf etme stratejisi en çok bölgemizde bir 'teröristan' kurma hesabı yapanları rahatsız etmiştir. Türkiye bölücü elebaşlarını kendilerini güvende hissettikleri yerde imha ettikçe, ülkemize saldırılar artmıştır. Sınır ötesi operasyonlarla ülkemizi terör koridoruyla kuşatma senaryosunu yırtıp attık. Sınır ötesi harekatlarımız, Türkiye'yi düzensiz göç dalgası üzerinden, iç karışıklığa sürüklemeye dönük oyunları da boşa çıkarmıştır. Sınırlarımız ötesindeki askeri mevcudiyetimiz vatanımızın güvenliği vatandaşımızın huzuru için hayati öneme sahip. Bundan geriye dönüş asla söz konusu olamaz.

Türkiye, başarılı sınır ötesi operasyonlarıyla toprakları üzerinde ameliyat yaptırmayacağını çok açık ve net göstermiştir. Yapacağımız yeni harekatlarla geleceğimizi güvence altına alacağız. Söz konusu terörle mücadele olduğunda kimliği ne olursa olsun herkes ya yanımızda yer alır, ya da karşımızda. Bu işin ortası yoktur. Bu hususta çok netiz. Terör örgütünü dışardaki destekçileri ve içerdeki uzantılarıyla beraber tamamen yok etmenin boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz.

Terör gibi milli meselede dahi bozgunculuk yapanları, bölücü örgütün tezleriyle hükümetimize saldıranların maşeri vicdana havale ediyorum. 4-5 oy fazla alacağım diye bölücü örgütü kırmızı halıyla karşılayanlar elbette bu yaptıklarının hesabını sandıkta verecektir.İstanbul Boğazı'nda yapılan 100 savaş gemimizin gerçekleştirdiği geçit töreni hafızalara kazınmıştır. Bu geçit töreni kimin Cumhuriyet'e ve Atatürk'ün mirasına sahip çıktığını, kimin istismarını yaptığını ortaya koymuştur. Siyasetten medyaya, akademiden kültür sanata, geniş alana tezgah alana tezgah açan işportacıların ortak özelliği menfaatperestlik, mürailiktir, samimiyetsizliktir.

Türkiye'nin rejimi ile ilgili tereddütler 29 Ekim 1923'de 'Yaşasın Cumhuriyet' nidalarıyla bitmiştir. Ülkemizde kimsenin Cumhuriyetle ilgili tereddüdü yoktur. Kimsenin Cumhuriyetimizin banisiyle derdi yoktur. Devletin bütünlüğü, milletin birliği, ülkenin esenliği ile sıkıntısı yoktur. Her kim bu kavramlar üzerinden kendine alan açmaya çalışıyorsa bir büyük yanlışın içindedir. Her kim bu tartışmaları siyasi rant kapısı haline getirmeye uğraşıyorsa bir büyük yanlışın tam merkezindedir. Varmış gibi gösterilen bu tür tartışmalar üzerinden eskiden beri ülkemizde siyaset ve toplum mühendisliği yapıldığını unutmuyoruz. Bu tartışmaları kimin alevlendirdiğini, bunlardan kimin çıkar sağladığını hangi piyonlar kullanılarak ülkemizin nerelere sürüklendiğini gayet iyi biliyoruz. Birileri aynı karanlık senaryoları tekrar sahnelemeye çalışmaktadır. Kadrolu provokatörlerin bir anda sağdan solda yeniden arzı endam etmesi herhalde tesadüf değildir.

Her kim niyetini bozar ve yolunu şaşırırsa son 10 yılda yaşananlar akıbetinin ne olacağını göstermeye yeterlidir. FETÖ, PKK'ya kadar bu senaryoda kullanılan örgütlerinin acı sonları dahi tek başına almasını bilen için ibret vesikasıdır." Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutladığımız dönemde hortlatılmaya çalışılan rejim tartışmasındaki niyet gayet açıktır. Türkiye'yi asıl gündeminden kopartıp, kendi içine kapatarak, bölgesinde ve dünyada artan etkinliğini kırmaya yöneliktir. Türkiye'yi tekrar emperyalistlerin boyunduruğu altına almak isteyenlerin tezgahına gelmeyeceğiz. Suni gündemlerle vaktimizin ve enerjimizin çalınmasına izin vermeyeceğiz. Dayatılan gündemlerin değil hayallerimizin peşinden koşacağız. Gündemimizde sadece Türkiye, eser ve icraat var. Mazluma el uzatma, düşenin elinden tutma var.

Biz işimize bakıyoruz. Gece gündüz demeden Türkiye Yüzyılı'nın inşası için koşturuyoruz. Bu anlayışla kabine olarak eğitim, sağlık, güvenlik, adalet, ulaştırma, şehircilik, kültür sanattan dış politikaya, aileden gençlik ve spora geniş yelpazede programımızı adım adım hayata geçiriyoruz. İnşallah 31 Mart seçimini demokratik olgunlukla Türkiye Yüzyılı gündemiyle yolumuza devam edeceğiz. Ülkemizde ortaya çıkan sıkıntıların yansımalarıyla boğuştuğumuz yılı geride bıraktık. Önümüzdeki 5 yıl boyunca küresel büyümenin düşük seviyelerde gerçekleşmesi ve buna bağlı kayıpların artması bekleniyor. Biz kendi hedeflerimize sıkı sıkıya bağlı kalarak büyümeye inşallah devam edeceğiz. Her küresel kriz Türkiye'nin önüne üst sıralara çıkma konusunda yeni fırsatlar getirmektedir. Önümüzdeki yıllar için büyüme oranlarımızı hep beklentilerinin üzerinde tutacağımıza inanıyorum. Bu arada hükümet programlarımızda vatandaşlarımıza taahhüt ettiğimiz yatırımları birer birer hayata geçiriyoruz.

Sadece ulaştırmada halen inşası süren 26 ayrı yol, raylı sistem, hava limanı ve uydu projesinin ülkemize kazandıracağı değeri muhalefetin bizi çekmek istediği içi boş tartışmalarının tamamına değişmeyiz. Üzerine en çok titrediğimiz husus istihdamda 32 milyon kişiyle tarihimizin en yüksek seviyesini yakaladık. Yüzde 9'a düşürdüğümüz işsizliği daha da aşağılara çekmemiz gerekiyor. İşverenlerimiz ihtiyaç duydukları nitelikli işgücünü, kendi işyerinde yetiştirme imkanını daha esnek şartlarda kullanabileceklerdir. 6 Şubat sonrası deprem bölgesindeki işyerlerinin bu kurs ve programlarla ilgili yükümlülüklerini zaten kaldırmıştık. Aynı şehirlerimizdeki kurs ve programların 2024 yılı için işveren yükümlülük süresi 1 kat, istihdam taahhüdü ise yüzde 30 olarak uygulanacak. Amacımız depremden etkilenen şehirlerimizdeki işgücü piyasasının bir an önce toparlanmasını temin etmektir. Depremde hayvanları telef olan vatandaşlarımızın zararlarını karşılıyoruz.