Kültür-Sanat

İznik, UNESCO yolunda gün sayıyor

UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’ndeki İznik, Haziran’da tam listeye girmeyi bekliyor. Yetkililer, İznik’in kaderini değiştirecek karar öncesi açıklama yapmak istemezken kentin tarihi ve kültürel değerlerini sizin için yakından inceledik.

Abone Ol

Dilek Atlı / Bursa

Ayasofya Cami, Antik Roma Tiyatrosu, Arkeoloji Müzesi, Sualtı Bazilikası, Türk İslam Eserleri Müzesi, 2. Murad Hamamı, Dikilitaş’ı, Çini Fırınları, tarihi surları, Şehir Kapıları, Süleyman Paşa Medresesi, tarihi camileri ve tüm kültürel mirasıyla medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihi 2 ila 3 bin yıl önceye dayanan İznik, sınırlarını dünyaya açıyor. Türkiye’den olduğu kadar dünyanın çok sayıda ülkesinden ziyaretçi akınına uğrayan İznik, tarih ve kültür turizminin Türkiye’deki önemli noktalarından biri olarak UNESCO Dünya Mirası Daimi (Tam) Listesi’ne girmeye hazırlanıyor.

Tarihi M.Ö. 4`üncü yüzyıla kadar uzanan; Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’nden tam listesine girmek üzere Haziran ayı için geri sayıma başladı. 

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle İznik’in UNESCO Dünya Mirası Daimi Listesi’ne girmesi için 12 Ocak 2023 yılında kolları sıvayan İznik Alan Başkanlığı’nın yoğun ve sistematik çalışmaları sonucu hazırlanan ön başvuru, UNESCO Dünya Mirası Genel Merkezi’ne gönderilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edilmişti. Bu doğrultuda geçen bir yılda temas ve toplantılar gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, İznik’in Dünya Mirası Daimi Listesi’ne alınıp alınmadığı, 2024 yılı haziran ayında yapılacak komite toplantısında ilan edilmeyi bekliyor. 

Konu ile ilgili gelişmeleri öğrenmek için bilgisine başvurduğumuz İznik Alan Başkanı Doç. Dr. Şehnaz Eraslan Alıcıgüzel, “İznik’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınma durumunun yakın bir zamanda belli olacağından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca konuşmam uygun görülmedi” gerekçesiyle yorumsuz kaldı. Bursa İl Kültür ve Turizm Müdür Kamil Özer de konu ile ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı. 

Diğer taraftan İznik’i ziyarete gelen yerli turistler, Haziran ayında açıklanması beklenen İznik’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne adaylığının kabulü haberini heyecanla beklediklerini belirttiler. 

İznik, dünya turizmi için hazır…

24 Saat Gazetesi olarak UNESCO yolunda gün sayan, Türkiye’yi ve Bursa’yı yüzyıllara meydan okuyan mimarisi ve tarihi hazineleriyle temsil etmeye hazırlanan İznik’in tarihi mekânlarını ve kültürel miraslarını yakından inceledik.

Ayasofya Cami, Orhan Cami olarak da biliniyor. Yapımı M.S. 4. yüzyıla dayandığı ele geçen kaynaklara göre düşünülürken tarihi caminin, önceden Hristiyanların ibadethanesi olarak 5. yüzyılda hizmet verdiği, 1065 depremi ile tadilata girdiği ve son olarak 1331 yılında Osmanlı döneminde camiye dönüştürülerek Müslümanların ibadetine açıldığı biliniyor. 17. yüzyılda geçirdiği bir yangın sonrası Mimar Sinan tarafından da onarılan tarihi yapı, Hristiyanlık tarihinde, 7. Konsil’in toplantı yeri olması bakımından 24 Eylül 787’de kullanıldığı için de büyük öneme sahip. Bugün hem İslam âleminin, hem de yabancı turistlerin büyük ilgisini gören Ayasofya (Orhan) Cami, bir ibadethane olmasının yanı sıra ayrıca bir müze olarak da hizmet veriyor.

İznik Antik Roma Tiyatrosu’nun tarihi ise araştırmalarda ele geçen Britanya Valisi’nin mektuplarından edinilen bilgiye göre, M.S. 2 yüzyıla kadar uzanıyor. Bugün büyük bir bölümü günümüze kadar ulaşan yapının, gladyatör oyunlarına ve çeşitli gösterilere ev sahipliği yaptığı biliniyor. İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan Kolezyum’un küçük bir benzeri olan bu tarihi yapı, turistlerin ziyaretine açık bir alanda rahatlıkla gezilebiliyor. İznik Gölü’ne yakınlığının yanı sıra mimarinin doğru kullanımı sayesinde oluşan akustiği ise ziyaretçileri kendine adeta hayran bırakıyor.

İznik Gölü ve Sualtı Bazilikası, hem yurt içi, hem de yurt dışı turistlerin seyahat rotasında yer alan tarihi ve kültürel miraslar arasında bulunuyor. Deniz yüksekliği 85 metre olan İznik Gölü, 298 kilometrekare yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük beşinci gölü olarak biliniyor. 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin “Tarihî Kültürel Mirası Tespit ve Havadan Fotoğraflama Çalışmaları” esnasında tesadüfen keşfedilen İznik Sualtı Bazilikası ise dünyada az sayıda örneği bulunan tarihi miraslardan biri olarak yerini aldı. Kıyıdan 50 metre açıkta ve 3 metre derinlikte keşfedilen yapı, 41 metre uzunluğa ve 18 metre genişliğe sahip. Dikdörtgen planıyla dikkat çeken ve bugün Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün incelemesini üstlendiği tarihi miras, Erken Hıristiyanlık dönemi dinî mimarisi açısından da önemli bir bazilika planlı kilise olarak kabul ediliyor. Bazilikaya yönelik su altı kazı ve araştırmaları 2015 yılından itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı desteklerle, İznik Arkeoloji Müzesi Başkanlığı’nca yürütülüyor.

Son olarak İznik’in gezilecek ve görülecek pek çok tarihi ve kültürel noktasının arasında en yenisi olan İznik Arkeoloji Müzesi’ni de inceledik. 24 Saat Gazetesi olarak İznik Arkeoloji Müzesi’nin son halinin ilk ziyaretçileri arasında yer alırken Müze Kart ile yerli yabancı turistlerin giriş yapabileceğini öğrendik. Bursa İznik Müzesi olarak da bilinen ve kapılarını bu yıl içinde ziyarete açan İznik Arkeoloji Müzesi, tarihi kentin 2 bin yıllık geçmişini ve kültürel mirasını kazı buluntuları, örnek yapıları ve canlandırmaları ile adeta ziyaretçileri için yeniden yaşatıyor. Kalkolitik dönemden Osmanlı dönemine kadar, Bizans, Roma ve Selçuklu dönemlerini de içeren İznik Arkeoloji Müzesi, tarihi çizelge üzerine yansıtılmış bilgi, buluntu, eser ve canlandırmalarla İznik’in tüm dönemlere olan tanıklığını ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor.

“İsabetli bir karar olur”

Eskişehir’den İznik’i ailesiyle ziyarete geldiğini bildiren Yeliz Baltacı, şunları söyledi:

“İznik’e daha önce de gelmiştim ancak İznik Gölü etrafından gezmiştik. İznik’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne gireceğini şu an sizden öğrendim. Doğrusu çok isabetli bir karar olur dünya turizmi için. Çünkü İznik’in tarihi ve kültürel mirasını, müze ve camilerini, diğer önemli noktalarını gezince UNESCO Komitesi’nin Haziran ayında açıklayacağı kararı ben de merakla bekliyorum. Bu karar, ülke turizmi için de önemli, İznik kenti için de önemli açıkçası. Antik tiyatroyu çok sevdim, çok beğendim. Adeta Avrupa’daki örneklerine benziyor. Özellikle İtalya’dakilere. İznik Arkeoloji Müzesi’ni gezince de ülkemde keşfedilmeyi bekleyen ne kadar çok değerli yer ve miras var diye düşündüm. Tüm seyahat tutkunlarına İznik’i ziyaret etmelerini öneririm.” 

Ayasofya Cami’sini çok merak ettiği için Bodrum’dan ilk kez İznik’e kenti turistik olarak ziyaret eden Deniz Uslu ise bir gayrimenkul danışmanı olarak İznik’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinin kentin ekonomik refahı için de yararlı olacağını, gayrimenkul değerlerinin artacağını belirtti. Uslu, “Ayasofya Cami, dünyanın pek çok yerinde yaşayan inanların çekim noktası. Doğrusu çok büyüleyiciymiş. İznik’e gelmişken medrese, surlar ve bazilikaları da gezdim. Bir dahaki gelişimde bu bölgenin daha da kalkınmış olacağını düşünüyorum. İznik’in Dünya Mirası Listesi’ne girmek için gün sayması da çok sevindirici. Doğrusu ikinci yüzyılına girmiş Cumhuriyetimizin tarihi ve kültürel yapılarıyla da dünyada iddialı olduğunu gösterecek her adım, son derece değerli diye düşünüyorum” diye konuştu.