İzmir’de 12 Temmuz tarihinde etkili olan sağanak yağışta Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmişti.

Olaya ilişkin İZSU ve GDZ Elektrik AŞ.’den aralarında İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan,  GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, İZSU önceki dönem genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan,  Gediz Elektrik'ten Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım ve Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan'ın da bulunduğu 13’ü tutuklu toplam 42 kişinin yargılandığı davanın ilk celsesi iki günde gerçekleştirilen dört oturumla tamamlandı.

Sanıklar hakkında, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan” 22,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada ara karar verildi.

Dün 13 tutuklu ve bugün 9 tutuksuz yargılanan sanığın ifadelerinin alınmasının ardından savcı, ilk oturumda mütalaasını okuyarak olay yerinde yapılacak incelemeyle yeni bilirkişi raporunun hazırlanmasını ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etmişti. İkinci oturumda alınan avukat savunmalarının ardından hakim ara kararı verdi.

Abi: "En ağır cezaları alsınlar"

İkinci oturuma, ilk oturumda konuşamayan Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi konuştu. Abi konuşmasında şunları söyledi:

"Bu olayda ihmali ve sorumluluğu olan kişilerden kurumlardan hepsinden şikayetçiyim. En ağır cezaları alsınlar. Sebebi... Bundan sonra Türkiye Cumhuriyetinde kimse elektrik çarpmasından ölmesin. Herkes işini iyi yapsın."

Tosuner: "Biz bu kurumlara nasıl güveneceğiz"

Öktemay ailesinin avukatı Cenk Tosuner, ailenin davaya müdahil olması talebini ileterek şunları söyledi:

"Savcının mütalaasının kabul edilmesi kabuledilemez. Türkiye'de her insanın yaşama hakkı var. Bu dava neden bu kadar ön plana geldi? Alsancak'ın merkezinde görevini yapmayan iki kurum ve personelinin aymazlığı nedeniyle iki insanın canını aldı. Tek nedeni umuma açık yerde yürüyor olmaları? Biz artık bu kurumlara nasıl güveneceğiz? Ben bu kurumlara nasıl güveneceğim? Hepsi ben bilmem o bilir diyor. Bu dava da kimin sorumlu olduğunu bulmak için yapılıyor. Bu nedenle Öktemay ailesinin davaya müdahil olmasını talep ediyoruz."

Avukatlar savunmaları yaptı

Duruşmada, sanık avukatları savunmalarını yaptı. Yapılan savunmaların ortak noktasi ise savcının hazırladığı iddianamenin eksik ve hatalı olması oldu.

Avukat ve hakim arasında 'siyasi parti temsilcisi' tartışması

Duruşmaya, tutuklu sanık Barış Koç'un avukatı Ercan Demir'in siyasi parti temsilcilerinin dava hakimi ile görüştüğünü iddia ettiği sözleri damgasını vurdu. Demir'in ifadeleri hakim ile Demir arasında tartışmaya neden oldu.

Demir, savunma esnasında üstü kapalı olarak davanın siyasallaştığını ifade ederek şunları söyledi:

Türkçe o Avrupa ülkesinde resmi dil olarak kabul edildi! Türkçe o Avrupa ülkesinde resmi dil olarak kabul edildi!

"AK Parti ve MHP il başkanı ve bir siyasi partinin milletvekilinin sizi ziyaret ettiği söylendi."

Hakim, Demir'in sözlerine tepki göstererek "Kim söyledi bunu size? Kim söylediyse gelsin o bana söylesin. Siz görmediğiniz bir şeyi söylüyorsunuz. Bunu söylemeniz doğru mu? Ben onları hayatımda görmedim. Şaibe oluşturuyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Demir ise sözlerini, "Koridorda önümüzden geçtiler ve sizin koridorunuza girdiler" ifadeleriyle sürdürdü.

Hakim ise son olarak "Benimle görüşmüşler mi? Olmayan bir şey söylüyorsunuz" diyerek avukat Demir'den esasa ilişkin savunma yapmasını söyledi.

Ara karar verildi

Yaklaşık 9 saat süren duruşma sonunda hakim, savcının mütalaası üzerinden davaya ilişkin ara kararı verdi.

Duruşmada, adli kontrol yetersiz kalacağından tutuklu sanıların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Adli kontrol şartı ya da yurtdışı çıkış yasağı ile yargılanan tutuksuz sanıkların sadece birinin durumunda değişiklik yapıldı.

Tutuksuz sanık Alara Ekli’nin ev hapsi kararının sanığın hamilelik durumu gözetilerek kaldırılmasına karar verildi.

Kararın ardından salonda sanık yakınlarının sesinin yankılanmasının ardından hakim “İki gündür burada sanık dinliyoruz. Kimse kusurlu değil ama iki kişi ölmüş. Herkes bunun bilincine göre hareket etsin. Yedi gün içerisinde itiraz edebilirsiniz” dedi.

Ara kararda ayrıca TEDAŞ’a yazı yazılmasına ve sanıkların HTS kayıtlarının istenmesine, AYKOME’ye 6 ay öncesine ilişkin çalışma yapılıp yapılmadığı ve izin alınıp alınmadığına ilişkin yazı yazılmasına karar verildi.

Hakim, savcının talep ettiği olay yerinde yeni keşifle birlikte yeni bir bilirkişi raporunun hazırlanmasına ilişkin kararın ise daha sonra verilmesini kararlaştırdı. 

Duruşmanın yen tarihi ise yoğunluk ve uygunluğa göre ilerleyen tarihlerde belirlenecek.

Editör: Erva Gün