Güncel

İzmir Şehir Plancıları Odası: Yangından etkilenen ormanlık alanın imara açılması planlanıyor

Bayraklı’da Danıştay'ın "usul eksiklikleri" nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılması kararını iptal ettiği 375 hektarlık alan, yangının ardından Cumhurbaşkanı kararıyla tekrar orman sınırları dışına çıkarıldı. İzmir Şehir Plancıları Odası, deprem bahanesiyle ilgili kurumlara danışılmadan alanın statüsünün değiştirildiğine dikkat çekti.

Abone Ol

Erva Gün

Bayraklı ilçesindeki orman sınırları içerisinde bulunan, ancak "orman vasfına sahip olmayan" 375 hektarlık taşlık ve kayalıktan oluşan bir alan, depremzedelere konut inşa edilmek üzere 26 Kasım 2020'de orman sınırları dışına çıkarıldı. Ancak Danıştay, bu işlemi 13 Ekim 2023 tarihinde usul eksiklikleri nedeniyle iptal etti.

Orman yangınlarının ardından İzmir'in Bayraklı ilçesindeki "bazı alanların orman sınırları dışına çıkartılmasına" ilişkin karar 31 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla tekrar yayımlandı. Bu karar bölgenin imara açılması endişelerini de beraberinde getirdi.

Orman Genel Müdürlüğü'nce (OGM) yapılan açıklamada, ilgili kararın deprem sebebiyle alındığı belirtilerek İzmir’de 30 Ekim 2020’de yaşanan deprem sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından orman vasfına sahip olmayan 375 hektarlık alanın deprem konutları için talep edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada ek olarak, İzmir’in Karşıyaka ve Bayraklı ilçelerinde 15 Ağustos 2024’te çıkan yangının ardından Bayraklı'daki orman sınırları dışına çıkarılan alanın 95 hektarlık kısmının yangından etkilendiği belirtildi. Ancak bu alanın, orman olarak muhafaza edilmesinde bir yarar görülmeyen, tarıma elverişli olmayan taşlık ve kayalık bir bölge olduğu ifade edildi.

Orman alanının imara açılması planlandı, bilgilendirme yapılmadı

İzmir Şehir Plancıları Odası'ndan alınan bilgiye göre, orman sınırları dışına çıkarılan bu alanla ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Oda yetkilileri, 30 Ekim 2020 Sisam Adası merkezli depremin ardından da benzer bir durum yaşandığını belirtti. Deprem gerekçesiyle ilgili kurumlardan görüş alınmadan alanın orman sınırları dışına çıkarıldığı vurgulandı.

İzmir’in havası kirlenir, biyoçeşitlilik yok olur

Şehir Plancıları Odası, ormanların biyoçeşitlilik açısından çok değerli olduğunu ve bu tür alanların imara açılmasının çevreye büyük zararlar vereceğini dile getirdi. Ormanların kentler için bir oksijen kaynağı olduğunu ve aynı zamanda dışarıdan gelen toz gibi kirleticileri filtreleme görevi gördüğünü belirten oda temsilcileri, bu kararın tüm İzmir’in havasının kirlenmesine ve biyoçeşitliliğin yok olmasına neden olacağını ifade etti. Ayrıca, yapılaşma nedeniyle kentsel altyapı sorunlarının artacağı ve mevcut imar planlarının bu şekilde delindiği vurgulandı.

Hukuki süreç: Danıştay daha önce imar girişimlerini durdurmuştu

İzmir Şehir Plancıları Odası 24 Saat'e yaptığı açıklamada, orman alanlarının sınır dışına çıkarılması sürecinin 6831 sayılı Orman Kanunu’na dayandığını belirterek orman sınırı dışına çıkarılan 375 hektarlık alan için yine benzer bir kararın Danıştay tarafından 2020 yılı Ekim ayında iptal edildiğini hatırlattı. Ancak bu iptal kararına rağmen yangından etkilenen ormanlık alanların da fiili olarak yapılaşmaya açılmasına dikkat çekti. Özellikle deprem sonrasında yapılan bu girişimlerin hukuka aykırı olduğunu ve Bakanlık tarafından bu belirsiz sürecin vatandaşa devredildiğini vurgulayan yetkililer, İzmir halkının bu konuda mağdur olabileceğine işaret etti.

Afetler bahane ediliyor

Şehir Plancıları Odası, ülkemizde afetler sonrasında doğal alanların sıklıkla imara açılmaya çalışıldığını belirtti. İzmir depreminin bahane edilerek yapılan bu düzenlemelerin, halkın çıkarlarını göz ardı ederek ranta dayalı bir model izlendiğini ifade etti. Afet sonrası kentsel dönüşüm modellerinin ise tüm paydaşların katılımıyla halk ve doğa çıkarlarına uygun olarak şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu karara karşı itirazlarını sürdüreceklerini belirten İzmir Şehir Plancıları Odası yetkilileri kamu yararı ve doğal alanların korunması için her türlü bilimsel desteği sağlamaya devam edeceklerini söyledi.