İzmir'de Kadın Platformu üyeleri, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra, cansız bedeni bulunan Narin Güran için eylem yaptı. Konak ilçesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanarak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinden ÖSYM binası önüne yürüyen kadınlar "Failleri korumayın, aklamayın" yazılı pankart açtı.
"Bu hükümetin elinde Narin ve katledilen tüm çocuklarımızın kanı bulunmakta"
Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay ve Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu'nun da katıldığı eylemde yapılan açıklamada işu ifadelere yer verildi:
"Aylardır mitinglerde, eylemlerde ve sokaklarda haykırıyoruz; 'nefrete hayır, ölümlere hayır ve şiddete hayır' diye. 'Gelin beraber yaşamı savunalım' diyoruz. Ama kim için ve kimlere karşı? Hayvanlar, çocuklar, ormanlar, kadınlar ve LGBT artı bireylerin tamamı maalesef ki bu iktidar ve kanlı ortaklarının baş düşmanlarıdır. Çünkü bu iktidar hayata, yaşama ve özgür olmaya dair her şeye nefret beslemektedir. Sözde çocukların güvenliği için güvenli sokaklar adı altında çıkarılan kanlı yasayı oy birliğiyle onaylayan bu devletin meclisi tecavüzcü cemaat ve tarikatları da aklayan hatta üstüne üstlük hatıra fotoğrafı çektiren meclisle aynı meclistir. Kendi sermayesi için dün çocukları bahane ederek hayvanların tecrit ve katliamına yasa çıkaran bu hükümetin elinde Narin ve katledilen tüm çocuklarımızın kanı bulunmakta. Aylardır eylem alanlarında İzmir yaşam hakkı savunucuları olarak haykırıyoruz. Derdiniz çocuklarsa neden Ensar'da 45 çocuk tecavüze uğradığında 'bir kereden bir şey olmaz dediniz. Çocuklar o cemaat yurtlarına hükümet desteğiyle sokulup cayır cayır yanmadı mı?"
Malatya Demokratik Kadın Platformu'ndan protesto: "Çocukları koruyacak bir sistem yok"
8 yaşındaki Narin Güran'ın ölü bulunmasına bir tepki de Malatya Demokratik Kadın Platformu'ndan geldi. Malatya Emeksiz Üst Kavşağı’nda platform adına açıklama yapan Seda Uçar, Narin Güran'ın ölümüyle birlikte çocuk koruma sistemindeki eksikliklerin bir kez daha gözler önüne serildiğini ifade etti.
Uçar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"21 Ağustos'tan bu yana kendisinden haber alınamayan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğunu büyük bir üzüntü ve öfke ile öğrendik. Yine isyanımızla ve yasımızla karşınızdayız. Türkiye'de çocuğa yönelik ihmal ve istismar; çocukların yaşam haklarını ortadan kaldıran, çocukların çocuk olma, sağlıklı bir şekilde ve haklarıyla yaşama ve büyümelerini engelleyen çok ciddi bir sorun. Üstelik tespit edilebilen, kamuoyuna yansıyan, yani bizlerin gördüğü ve bildiği örnekler, yaşananların tamamını yansıtmadığı gibi buzdağının görünen kısmı olduğu da aşikardır. Çünkü çocukların karşı karşıya olduğu olası riskleri ve sorunları erken aşamada tespit edebilen ve önleyebilen bir sistem henüz mevcut değildir. İstismara uğrayan, kamuoyunda gündem olan, yaşam hakkı elinden alınan her çocuğun hikayesi, bize çocuk koruma sisteminin, çocuklara yönelik ve çocukları da ilgilendiren konulardaki politikaların eksiklerini, zayıflıklarını, yanlışlıklarını göstermekte, aynı zamanda çocukları koruyacak bir sistem için neler yapılması gerektiğini göstermektedir. Her bir çocuğun hikayesi aynı zamanda iktidara, tüm devlet kurumlarına, buralarda görevli olanlara, örgütlü kurumlara, çocuk alanında çalışan örgütlere sorumluluklarının ne kadar hayati olduğunu da hatırlatmaktadır."
Türkiye İşçi Partisi, Ankara'da Narin için yürüyüş düzenledi
TİP Ankara İl Örgütü, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran için Ankara Madenci Anıtı'ndan Kuğulu Park'a yürüyüş düzenledi.
TİP adına yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
"Narin Güran'ın kaybolduğu ilk andan itibaren, hep aynı soruyu sorduk, 'Küçücük bir köyde, 1 saatte 8 yaşında bir çocuk nasıl kaybolur? Narin Güran nerede?' Aradan günler geçti, ne bir haber aldık ne de yetkililerden tatmin edici bir açıklama. Üstelik olaya yayın yasağı getirildi. Çocuk ve kadın ölümlerinde katillerin korunmasını Rabia Naz'dan, Ensar Davası'ndan, Aladağ'da yanan kız çocuklarından biliyorduk. Bu yüzden Narin'in kaybolduğu her gün, daha yüksek sesle sorumuzu yineledik, 'Narin Güran nerede?' 19 gün sonra Narin'in cansız bedeni bir torbanın içinde nehir kenarına atılmış halde bulundu. Yine bir çocuğumuzu, hayatının baharına bile ulaşamadan kaybettik.
Acımız büyük ama adaletin sağlanıp sağlanmayacağına, bu cinayetin tüm sorumlularının tespit edilip gerekli cezaları alıp almayacağına dair endişemiz daha da büyük. Çünkü Narin'in cesedi, güvenlik güçlerinin yoğun şekilde bulunduğu bir bölgede, tam üç kez aranmış olmasına rağmen 19 gün sonra bulundu. Çünkü Narin'in ölümünden sorumlu olanların Hizbullah tarikatıyla bağlantılı olduğuna dair iddialar var. Çünkü Diyarbakır AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu, 'Narin'in öldürülmesinde kimlerin parmağı varsa hepsini tek tek cezalandıracağız' demek yerine daha Narin'in cesedi otopsi bile yapılmamışken çıkıp, 'Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır' diye açıklama yapma cüretini gösterdi. AKP hükümetine soruyoruz, Narin Güran'ın katilleri nerede? Bu yayın yasağı neden getirildi? Katiller neden hala bulunamadı? Halktan neyi saklıyorsunuz?
Biz artık çocukların ve kadınların kirli aile ilişkileri, tarikatlar ve aşiret yasaları nedeniyle hayatlarını kaybetmelerini kabul etmiyoruz. Bir çocuğun daha tarikat, aşiret ve devlet üçgeninde kaybolmasına izin vermeyeceğiz! Hepimizin başı sağ olsun."
Ordu Kadın Platformu Narin için yürüdü: "Çocuk ve kadın cinayetleri karşısında susmayacağız"
Ordu Kadın Platformu 19 Eylül Ortaokulu'ndan buluşarak Sırrıpaşa Caddesi'nden Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı'na "karanlığa teslim olmayacağız" sloganları eşliğinde yürüdü. Burada yapılan basın açıklamasını Ordu Kadın Platformu Donem Sözcüsü Nilgün Yılmaz, okudu. 
Yılmaz, şunları kaydetti;
"Bu insanlık dışı cinayet, hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı" diyen Nilgün Yılmaz açıklamasında şunları söyledi:
"Bugün burada, vicdanlarımızı derinden sarsan bir vahşetin ardından bir araya gelmiş bulunuyoruz. Henüz küçücük yaşında, savunmasız bir çocuğun, Narin'in, hunharca katledilmesinden 19 gün sonra bir dereye atılmış bedenine rastladık. Bu insanlık dışı cinayet, hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı. Türkiye’de son yıllarda artan çocuk ve kadın cinayetleri karşısında susmayacağız, susamayız."
Samsun Kadın Dayanışması: "İktidar aileyi güçlendirme politikaları izlerken, çocuğun yararını gözetmiyor"
Samsun Kadın Dayanışması, Süleymaniye geçidinde, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe mahallelisinde öldürülen Narin Güran için basın açıklaması yaptı. 
Açıklamayı, Eda Efil ve Betül Aksu okudu.
Samsun Kadın dayanışması adına konuşan Eda Efil, şunları söyledi:
"Çok Üzgünüz! Çok Öfkeliyiz! Asla Susmayacağız! Asla bu dosyanın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz! Tam 19 gündür kayıp olan 8 yaşındaki Narin Güran’ın 8 Eylül Çarşamba sabahı cansız bedenine ulaşıldı. Tam 19 gün boyunca her gün Narin nerede diye sorduk. En az üç kere arandığı söylenen derede Narin’in cansız bedenine ulaşıldı. Bu ülkede 8 yaşında bir çocuk kayboldu ve günlerce bulunamadı. Bu ülkede bir çocuk kayboldu 19 gün sonra cesedi bir çuvalın içerisinde dereye atılı halde bulundu.
20 hanelik köyün içerisinde günlerce Narin’e dair herhangi bir iz bulma umuduyla arama çalışmaları yapıldı. Bu sırada aile içerisinde gözaltılar yaşanırken önce ağabey sonrasında ise şüpheli olarak alınan aynı zamanda köyün muhtarı ve cami hocası olduğu iddia edilen amca Salim Güran tutuklandı. Köyün her yerinin didik didik arandığı söylenmesine rağmen köyden kimsenin Narin’in kaybı ile ilgili konuşmadığına da hep birlikte şahit olduk. Tüm köy neden hala sessiz? Bu suçun ortakları kim? Köyde ki erkek ittifakının arkasında hangi iktidar- cemaat ilişkileri var?"
Eskişehir’de Narin için yürüyüş: "Bu ülkede aile, kadınlar ve çocuklar için güven vermiyor"
Narin Güran’ın öldürülmesine tepki gösteren Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Köprübaşı'ndan Ulus Anıtı’na kadar yürüyüş yaptı. 'Narin için adalet', 'Çocuk cinayetleri politiktir' sloganlarını atan Platform üyeleri, adalet çağrısında bulundu.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Eskişehir Şube Kadın Sekreteri Evrim Sabur şunları söyledi:
"Bugün milyonlarca çocuk okuluna koşarken Narin’in sırası boş kaldı! Hem sokaklar hem de iktidarın her fırsatta dilinden düşürmediği kutsal aile masalı maalesef ki bu ülkede ne kadınlar ne de çocuklar için güven vermiyor. Çocukları koruyacak önlemleri uygulamayanlar elbette ki Narin’in ölümünden sorumludur. Kamuoyu baskısıyla günlendir gündemde kalan Narin'in başına ne geldiği tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalıdır. 19 gündür basın yasaklarıyla, soru işaretlerini yanıtsız bırakan tutumuyla, 'Çok yaklaştık, her şeyi yapıyoruz' diyenlerin yaşananların üzerini örtenlerin benzer olayların tekrarlanmasının önünü açtığı açıktır. Nitekim AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun Narin'in cansız bedenine ulaşılmasına dair gözaltına alınan üyelerinin de bulunduğu aileye ilişkin, 'Aileyle benim 40 yıllık dostluğum var. Ailenin hemen hemen tüm bireylerini tanırız' demesi kovuşturmaya siyasetin etkisinin açık göstergesidir."
