İzmir Barosu'ndan 'elektrikli soba faciası'na ilişkin açıklama: İktidarın sorumluluğudur İzmir Barosu'ndan 'elektrikli soba faciası'na ilişkin açıklama: İktidarın sorumluluğudur
Poyraz, sansürlemesi festivalin iptaline yol açan ‘Kanun Hükmü’ adlı belgeseli ‘seyretme şansı olmadığını’ ekleyerek festival iptaline neden olduğu gerekçesiyle hükümeti eleştirdi. Poyraz konuşmasında şu ifadelere yer verdi:  ‘Hain Fethullahçı Terör Örgütü’nün uluslararası niteliği olan bir istihbarat organizasyonu’ olduğunu söyleyen Poyraz, şunları dedi: “Siyasi ve idari otorite; elbette tasarrufta bulunma hakkına haizdir. Bu yönde gerekli birimlerden gerekli istihbarat raporlarını talep etmiştir. Adı üstünde istihbarat raporu hukuki değil idari niteliği olan dokümanlardır. Bu tasarruflara ilişkin yargı evrensel ve iç hukuk kurallarıyla objektif değerlendirme sonucu karar tesis etmek mecburiyetindedir." "Altın Portakal bizden sonra da var olacak" "Tüm bunların soncu olarak 21. yüzyılın en temel ilkesi düşünce kanaat ifade ve inanç özgürlükleri kapsamında sanatın ve sanatçının, basın özgürlüğü kapsamında gazetecinin eserlerini haberlerini görüşlerini ifade etme ve sergileme hakkı vardır. Bunun sınırları yine kanunlarımızda belirtilen çerçeveyle düzenlenmiştir." "Titizlikle korumamız gereken bu değerin ehliyetsiz yöneticiler, art niyetli paydaşlar ve fırsatçı muktedirler eliyle çiğnenip yok edilmek istenmesini ne akıl alır, ne vicdan kabul eder. Altın Portakal bizden önce vardı, bizden sonra de var olacaktır ve olmalıdır. Bunun sorumluluğu da hepimizin üstündedir. En son 12 Eylül darbesinin yaptırmadığı Altın Portakal’ı, cumhuriyetimizin 100’üncü yılında düzenleyemiyor olmak, hazindir, trajiktir. Zira festival iptal etmek tam da darbeci ve sansürcü zihniyetlerin arzusunu gerçekleştirmek anlamına gelmektedir.”