İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, “yenidoğan çetesi”ne ilişkin "Yürekli bir savcı çıkmış ve konuyu araştırmaya başlamış fakat çetebaşının o kadar derin ilişkileri var ki çakarlı araçla gidip, savcının odasını basarak yakasına yapışıyor, hesap soruyor. 12 tane yeni doğmuş bebeğin katledildiği ortaya çıkıyor. Devletin düştüğü hale bakın. Israrla ve iddiayla söylüyorum bu rakam 12'den çok daha fazla” dedi.

Şırnak'ta Faraşin Yaylası'nda kar yağışı etkili oldu Şırnak'ta Faraşin Yaylası'nda kar yağışı etkili oldu

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, İYİ Parti Genel Merkezi’nde bugün basın toplantısı düzenledi. Çocuk intiharları, çocuk işçiliği ve eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çeken Çömez, Balıkesir, İstanbul, Adana, Mersin, Zonguldak ve Kahramanmaraş’taki çocuk yuvalarında istismara maruz bırakılan çocuklara değindi. Çömez, 12 bebeğin ölümüne neden olan "yenidoğan çetesi"ne ilişkin şunları söyledi:

"İl Sağlık Müdürü, kendi yavrun olsa uyuyabilecek misin?"

“Dünyanın her yerinde küvöz vardır. Türkiye’de de var ve yenidoğan bebeklerin sağlık riski olduğunda bu küvöz kullanılır. Bebeğin küvözde tutulmasının kriterleri vardır. Türkiye’de bunların hiçbiri yapılmamış. Devlet diyor ki, 'Ben artık bu işleri yapmıyorum, muktedir değilim.' Özel hastanelere devlet diyor ki, 'Ne kadar küvöze çocuk alırsanız ben size bu kadar para vereceğim.' Devlet, küvöze alınan parasını ödediğin milletin cebinden çıkan ve çocukların istikbalinden alınmış bu paraları verdiğin çetelerle ilgili bir denetleme yapmamış. Bundan dolayı bu hastanelerdeki çocuklar gereksiz yere küvöze konuyor, çocuklar ölüyor. Eski İl Sağlık Müdürü ve yeni Sağlık Bakanı, kendi yavrun olsa uyuyabilecek misin?

"Israrla ve iddiayla söylüyorum bu rakam 12'en çok daha fazla"

Yürekli bir savcı çıkmış ve konuyu araştırmaya başlamış. Fakat çetebaşı, o kadar derin ilişkileri var ki, o kadar kirli ve grift bağlantıları var ki. Erdoğan, MİT Başkanı, eski İç İşleri Bakanı Soylu ile resmi var. Çetebaşı bu ülkede boy boy resim çektirip çakarlı araçlarla geziyor. O çakarlı araçla gidip, savcının odasını basarak yakasına yapışıyor, hesap soruyor savcıya. Sonra kıyamet kopuyor. Konu araştırılıyor ve 12 tane yeni doğmuş bebeğin katledildiği ortaya çıkıyor. Devletin düştüğü hale bakın. Israrla ve iddiayla söylüyorum bu rakam 12'den çok daha fazla.

Doktor tam 12 yıl PKK üyesi olmaktan hüküm giymiş. Bundan dolayı tam beş yıl cezaevinde kalmış. Adam bir bebek katili. İmralı’daki bebek katilinden bir farkı yok. Bu devlet; PKK üyesi olmaktan, terörist olmaktan yargılayıp mahkum ettiği ve tam beş yıl ceza evinde yatırdığı bir doktoru ‘Git sen hastanede çalış çocuklarını sana emanet ediyorum’ demiş. Böyle bir devlet olmaz. Böyle bir ülke yönetimi olmaz. Bir teröriste bu ülkenin istikbali, bu ülkenin yavruları emanet edilmez. Acımasızca katliam yapmış ve o çocukları katletmiş. Fütursuzca bu ülkeyi soymuşlar, çocukları katletmişler ve terörist birisi hastaneye gönderip yavrularımızın istikbaline kastetmişler.

Türkiye artık yönetilmiyor. Türkiye artık savruluyor ve devletin kurumları vazifesini yapamaz hale gelmiş. Hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmış. Maalesef bizim artık bir milletvekili olarak millet adına denetleme fonksiyonumuz kalmamış. Bu ülkenin ihtiyaç duyduğu şey, bu ceberut yapıdan, bu rantiyeci, ahlaksız düzenden Türkiye’yi kurtarmaktır.”

Editör: Ziya Burak Erol