Güncel

İstanbul'daki avukatlardan '5 Nisan' mesajı: "Kutlamıyor, mesleğimizi savunuyoruz"

İstanbul Adliyesi'nin önünde bir araya gelen avukatlar, '5 Nisan Avukatlar Günü' dolayısıyla ortak bir basın açıklaması yaptılar. Avukatlar, "Mesleğimize yönelik saldırıların günden güne arttığı ve itibarsızlaştırıldığımız, öldürüldüğümüz koşullarda 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlamıyor, mesleğimizi savunuyoruz" dedi.

Abone Ol

Haber Merkezi - 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, basın açıklaması yaptılar. Cumhuriyet'ten Fahrettin Öztürk'ün haberine göre avukatlar, avukatlar günü kutlamadıklarını ve mesleklerini savundıklarını belirtti.

Avukatlar adına basın açıklamasını okuyan avukat Ezgi Önalan, iktidarın 20 yılı aşkın süredir savunmayı etkisiz hale getirmeye çalıştığını belirtti. Önalan'ın açıklamaları şu şekilde: "İktidar, toplumun tüm muhalif kesimlerine ve hak savunucularına karşı sürdürdüğü yargı tacizini, avukatlar üzerinde de sürdürmeye devam etmiştir. Yargının giderek daha da siyasallaştığını, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının daha fazla ihlal edildiğini, fikir ve düşünce özgürlüğünün yok sayılarak yüzlerce gazeteci, siyasetçi ve meslektaşımızın hapishanelerde bulunduğunu, adil yargılanma hakkının yok sayıldığını, savunmanın ve dolayısıyla avukatın olmadığı bir dönemin inşa edilmeye çalışıldığını, fikir özgürlüğü çerçevesinde yapılan sosyal medya paylaşımları nedeniyle kişilerin cezai yaptırımlarla maruz bırakılmaya çalışıldığını görüyor ve buna karşı sesimizi yükseltiyoruz" 

Ezgi Önalan, sözlerine şu şekilde devam etti: "Adil yargılanma talebiyle 238 gün ölüm orucu eylemini sürdüren avukat Ebru Timtik, 27 Ağustos 2020 tarihinde ölüm orucu eylemi sebebiyle yaşamını yitirmiştir. Meslektaşımız ve bir önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AİHM’in derhal tahliye kararına rağmen tahliye edilmemiştir. Yine, meslektaşımız ve seçilmiş Hatay milletvekili Avukat Can Atalay hukuksuz bir yargılama neticesinde cezalandırılmış, hapsedilmiş ve Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen milletvekilliği düşürülmüştür.  Meslektaşlarımız, geçim sıkıntısı nedeniyle hayatlarına son vermekte,  haciz mahallinde saldırıya uğramaktadır. En son 3 Nisan’da, Van halkının seçim iradesini gaspetme girişimine karşı, İstanbul hukuk kurumları olarak Çağlayan Adliyesinde yapmak istediğimiz basın açıklamasına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yetki sınırlarını aşan yasaklama kararı gerekçe gösterilerek izin verilmemiş, polisin sert saldırısı sonrası avukatlar adliyeye alınmadığı gibi, 13 meslektaşımız da gözaltına alınmıştır."

 İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise, şunları söyledi: "Biz 'avukatlar gününü kutlamıyoruz' derken avukat arkadaşımız Duygu Eroğlu, bugün burada gözaltında. Esenyurt'taki basın açıklamasına katıldığı için. Bizler de bundan iki gün önce seçimden sonra Van'da Kürt halkının iradesine el konulması nedeniyle bir açıklama yapmak istedik. Ancak hem iç hukukun hem de Türkiye'nin atında imzası bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde kayıtlı olan haklarımızı kullanmak istedik. Ama ne yazık ki bu açıklamayı yapmamıza izin verilmedi. İzin verilmemesinin gerekçesi son derece açıktı. Çünkü bu ülkede Mahmut Esat Bozkurt hukuku uygulanıyor.

Ne yazık ki bu ırkçı uygulama sahibi adına bugün İstanbul Barosu, İnsan Hakları Ödülü veriyor. Bize son derece ırkçı, ayrımcı bir uygulama yapıldı. Yerlerde sürüklendik, kalkanlarla ezildik, bir arkadaşımızın burnu kırıldı, bir arkadaşımız kalp krizi geçirdi" diye konuştu. Keskin, "Bu nedenler İnsan hakları savunucu ve devrimci avukatlar olarak burada bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti Devletini başta kendi iç hukukuna, ondan da önemlisi altına imza attığı uluslararası sözleşmelere uygun davranmaya çağırıyoruz."