İstanbul Küçükçekmece’de zemin artı 3 katlı bir bina 2 Haziran sabah saatlerinde "kendi kendine" yıkıldı. Çöken binanın enkazında 1 kişi yaşamını yitirdi, 2’si ağır 8 kişi de yaralandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 1988 yılında inşa edilen bina için mühendislik hizmeti alınmadığını, 1,5 katın kaçak eklendiğini ve deniz kumu kullanımı tespit edildiğini açıkladı. Olayla ilgili olarak 1 başsavcı vekili ile 1 cumhuriyet savcısı ve 3 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirildi. Binanın sahibi ile binadaki işletme sahibi gözaltına alındı.

BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici ve  Fatima Çelik'in haberine göre Küçükçekmece örneğindeki gibi, kendiliğinden de yıkılabilecek binalar, ‘çok yüksek riskli’ olarak sınıflandırılıyor. Bu konutlara halk arasında ‘tabut ev’ de deniyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), şehirde hızlı tarama yöntemiyle 35 bin binayı inceledi.

A’den E’ye kadar yapılan sınıflandırmada bin 556 binanın E, yani ‘çok yüksek riskli’ kategoride olduğu tespit edildi.

Tabii taranan bina sayısı arttıkça, tespit edilen ‘çok yüksek riskli’ bina sayısı da yükseliyor.

Uzmanlara göre İstanbul’da en acil dönüşmesi gereken binalar bu kategoride bulunan binalar. 

Diyarbakır’da başhekime silahlı saldırı Diyarbakır’da başhekime silahlı saldırı

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, “Çok yakın bir dönemde yaklaşık 10 bin kişiyi bu binalardan tahliye etmiş olacağız” diyor.

Bu binalar dışında, bir de yüksek riskli binalar var. Bu binalar da D kategorisinde sınıflandırılmış.

Akgün, inceledikleri 35 bin binanın yaklaşık yarısının D ve E kategorisinde olduğunu belirtiyor.

İBB’nin bazı üniversitelerle hazırladığı çalışmalara göre ise kentte yaklaşık 200 bin yapının 7,5 büyüklüğündeki bir depremde ‘orta ve üstü’ hasar alacağı tahmin ediliyor.

Gürkan Akgün, “Bu, 1 milyon 300 bin haneye denk geliyor. Bunu hane halkı büyüklüğü ile çarptığımızda yaklaşık 3 milyon kişi İstanbul’da olası bir depremde doğrudan etkilenecek” diyor.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Sinem Kolgu, depreme karşı dönüşümle ilgili en büyük sorunlardan biri olarak, kentteki tüm binaların durumunu gösteren, tamamlanmış bir envanter çalışması olmamasını gösteriyor.

Editör: Ziya Burak Erol