İstanbul Barosu üyeleri, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir’in tutuklanmasına itiraz etti.
Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapan Epözdemir’in avukatı Baran Doğan, HTS raporlarının Epözdemir’in tutuklandığı dosyada delil olarak kullanılmasına tepki gösterdi. Doğan, "Avukat polis değil ki insanların GBT’sine baksın. Savcı değil ki soruşturma açsın, hakim değil ki hüküm versin. Avukat, adli kaydı olan kişilere hukuki yardım yapar. Bu, suç olarak kabul edilemez" dedi. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ise, "Eğer savunma çökerse, adalet de çöker. Cumhuriyet'in koruyucularıdır avukatlar" diyerek, avukatların savunma hakkı için verdiği mücadelenin önemine dikkat çekti.
Epözdemir, "terör örgütü propagandası ve üyeliği" suçlamasıyla tutuklanmıştı. Baro üyeleri, tutuklamanın ardından Çağlayan Adliyesi önünde toplanarak itirazda bulunacakları açıklamasını yaptı. Açıklamalar öncesinde Epözdemir’in cezaevinden yazdığı mektup okundu. Epözdemir, mektubunda, "İstanbul Barosu’na yapılan saldırıların son dalgasında tutuklandım. Ama hiçbir zaman yalnız bırakılmadım. İstanbul Barosu’na sahip çıkılması gerektiğini belirtiyorum" ifadelerini kullandı.
Avukat Baran Doğan, açıklamasında, bir ülkede avukatların sürekli basın açıklamaları yapmasının, o ülkede ciddi bir adalet sorunu olduğunu vurguladı. Epözdemir’in tutuklanmasının hukuksuzluklarla dolu olduğunu belirten Doğan, şunları söyledi:
"Fırat Epözdemir’in tutuklanmasında anayasa ve CMK maddelerine aykırı uygulamalar var. Birçok usulsüzlük mevcut."
Ayrıca, Epözdemir’in, İstanbul Barosu'nun yönetim kurulu üyesi olarak yurt dışı ziyareti sonrası gözaltına alındığını ve boynundaki renkli kaşkolların suç unsuru gibi gösterilmeye çalışıldığını belirtti.
Doğan, ofis aramaları sırasında yapılan hukuka aykırı uygulamalara da dikkat çekerek, "Avukatın dava dosyalarına bakılması, mesleğin özüne aykırıdır" dedi. Ayrıca, HTS raporlarının kullanılmasıyla masumiyet karinesinin ihlal edildiğini belirtti. "Avukatlar, korunaklı bir ifade özgürlüğüne sahip olmalıdır. Aksi takdirde savunma hakkı yok olur" diyerek, Epözdemir’in mesleki faaliyetleri ve düşünceleri nedeniyle tutuklandığını savundu.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ise, savunma hakkının çökmesi durumunda adaletin de çökeceğini ve devletin varlığının tehlikeye gireceğini ifade etti. Kaboğlu, Baro’nun hukukun üstünlüğünü savunduğunu ve bunun bazı çevreleri rahatsız etmiş olabileceğini belirterek, Epözdemir’in tutuklanmasının hukuka ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi.
İstanbul Barosu üyeleri, Fırat Epözdemir’in serbest bırakılması talebiyle itiraz dilekçesi vereceklerini açıkladılar.