Haber Merkezi - İsrailli Yedioth Ahronoth gazetesi, Hamas'ın İsrail'e baskın düzenlediği 7 Ekim gününde yaşananlara ilişkin bir inceleme raporu yayınladı.
"7 Gün" başlıklı raporda, İsrail ordusunun (IDF) baskına karşılık verirken yaşanan ihmalkârlıklara dair birçok detay yer alıyor.
Köylülerin Whatsapp gruplarından bilgi alınmaya çalışıldı
Raporun sunuş bölümünde, Hamas'ın saldırıyı başlattığı saatlerde İsrail ordusunun komuta sisteminin tamamen çöktüğü ve ordu birliklerinin rastgele hareket etmeye başladığı ifade ediliyor.
Kara birliklerinin iletişim eksikliğinden dolayı hava desteğini cep telefonlarıyla istediği kaydedilen raporda, deniz piyadelerinin saldırı bölgesine eksik silah ve zırhla gönderildiği belirtildi.
Komuta merkezinden sahaya gönderilen emirlerin, "kopyala-yapıştır" yöntemiyle güncellenmemiş ve eski metinler olduğu aktarılan raporda, subayların saldırıya ani karşılık vermek için resmi karar beklemeksizin helikopter kullanmaya karar verdikleri söylendi. Ayrıca bazı komutanların, hedeflerin belirlenmesi için Hamas'ın saldırdığı köylerde yaşayan kişilerin Whatsapp gruplarına girip köylülerden bilgi almaya çalıştığı ifade edildi.
Rehinelerin de olduğu tüm araçlar için vurma emri
İncelemede ortaya çıkan bilgilere göre, IDF 7 Ekim günü bölgedeki tüm birliklere "Hannibal Prosedürü"nün uygulanmasını istedi. Bu prosedür kapsamında, Gazze'ye dönüş yapmaya çalışan tüm Hamas milislerinin yanlarında İsrailli rehine olup olmaması fark etmeksizin vurulması emredildi.
Rapora göre, 7 Ekim günü Otaf yerleşim yerleri ve Gazze arasındaki bölgede yaklaşık bin Hamas milisi öldürüldü. Hannibal Prosedürü'nün devreye girmesiyle yapılan saldırılarda kaç İsrailli rehinenin öldürüldüğü henüz bilinmiyor. Saldırının yapıldığı hafta İsrailli birlikler, bölgede 70'e yakın aracı vurulmuş halde buldu. Bunların Gazze'ye dönmeye çalışırken helikopter, tank ve tanksavarlar tarafından vurulduğu bildirildi. Bazı araçlarda bulunan herkes bu saldırılarda hayatını kaybetti.
"Havalandırılan uçaklar ne yapacağını bilemedi"
Raporda, 7 Ekim günü saldırıların başlamasının hemen ardından İsrail hava kuvvetlerinin iki F-16 ve iki F-35 havalandırdığı, ancak bu uçakların hedef bulma konusunda kafa karışıklığı yaşadığı ve talimat alamadığı kaydedildi. Bunun sonucunda, F-16'ların "sabit prosedür" olarak o sırada bir tehdidin bulunmadığı "stratejik hedefler" olarak belirlenen noktaları korumaya gittiği aktarıldı.
Pilot ve kopilotların Hamas'ın saldırıları sırasında 45 dakika boyunca bilinçsiz bir şekilde havada dolandığı belirtilen raporda, hava filosunda bulunan bir üst düzey subayın tepkisine de yer verildi. Subayın, "En azından düşük irtifada uçarak, Hamas teröristlerini gürültüleriyle korkutabilirlerdi. Ama aşağıda neler yaşandığına dair hiçbir bilgileri yoktu" dediği aktarıldı.