Haber Merkezi - 7 Ekim'de İzzeddin El-Kassam Tugayları tarafından başlatılan Aksa Tufanı operasyonundan sonra Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar 31. gününde artarak devam ediyor.
Gazze Şeridi ikiye bölündü
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari Gazze Şeridi'ni ikiye böldüklerini duyurdu. Artık "bir Kuzey Gazze ve bir Güney Gazze'nin" söz konusu olduğunu söyleyen Hagari, İsrail birliklerinin Gazze kentinin güneyinden sahile kadar ilerlediğini ve bölgeyi de elinde tuttuğunu ifade etti.
Hagari Gazze kentinin tamamen abluka alındığını ve bunun önemli bir adım olduğunu belirtti. Hagari Gazze Şeridi'nde hava saldırılarını da yoğunlaştıracaklarını ifade etti.
Ürdün'den savaç çıkışı
Ürdün Başbakanı Bişr El Hasavne, İsrail-Filistin çatışmalarına ilişkin açıklamada bulunarak, Filistinlileri tehcir etme girişiminin 'kırmızı çizgileri' olduğunu söyledi. Hasavne, "Ürdün bunu savaş ilanı olarak değerlendirecektir" dedi.
Anadolu Ajansı'nın Ürdün resmi ajansı PETRA'dan aktardığına göre, Hasavne, meclisteki grup başkanvekilleriyle yaptığı toplantıda, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin Ürdün'ün tüm seçenekleri masada tuttuğunu söyledi. Başbakan Hasavne, "Filistinlileri tehcir etmeye yönelik her türlü girişim veya koşul kırmızı çizgidir. Ürdün bunu bir savaş ilanı olarak değerlendirecektir" ifadelerini kullandı.
"Uluslararası hukuka aykırı suçlar"
Hasavne, İsrail'in saldırılarını 'uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka aykırı suçlar' şeklinde nitelendirerek, şunları kaydetti: "Filistinlileri öldürmesi için İsrail'e verilen korumanın durdurulması gerekiyor. Uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk, kimseyi ayırmadan sivillerin hedef alınmasını yasaklı suç olarak görüyor."
İsrail'in asker ve sivil ayrımı yapmadan saldırdığına, ambulansları dahi vurduğuna dikkati çeken Ürdün Başbakanı Hasavne, Gazze'ye saldırıların başladığı günden bu yana ülkesinin ateşkes için çaba sarf ettiğini vurguladı.
Batı Şeria'da "Filistinsiz yerleşim birimi kurma" çağrısı
İsrailli aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudilere “güvenlik alanları oluşturulması” ve Filistinlilerin zeytin hasadı için bile olsa bu bölgelere girişinin yasaklanması için hükümete çağrı yaptı.
Bakan Smotrich, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya hitaben yazdığı ve X sosyal medya platformundan paylaştığı mektupta, Tel Aviv yönetiminin Batı Şeria’da “kabul edilebilir düzeyde güvenlik sağlamada başarısız olduğunu” iddia etti. Smotrich, “(Yahudi) Toplulukları ve yollarının etrafında steril güvenlik alanları oluşturulması ve zeytin hasadı dahil olmak üzere Arapların buralara girmesinin engellenmesi” çağrısında bulundu.
Aşırı sağcı Bakan, bu tür önlemlerin Yahudi yerleşimcilere yönelik saldırıları önlemek için gerekli olduğunu ve çok sayıda İsraillinin yedek asker olarak silah altına alınması nedeniyle bu yerleşimlere “güvenlik duygusu sağlayacağını” ileri sürdü.
Öte yandan Times of Israel'e konuşan Smotrich'in sözcüsü, İsrailli Bakan’ın, mektubunda sık sık kullandığı “Arap” ifadesiyle “tüm Arapları değil Filistinlileri kastettiğini” söyledi.
Yahudi yerleşimci şiddeti rekor kırdı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 2022 sonunda işbaşına gelen koalisyon hükümetinde aşırı sağcı Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi isimlerin kritik görevlere getirilmesiyle bu saldırılar daha da arttı.
Filistinlilere yönelik ırkçı, ayrımcı eylem ve söylemleriyle tanınan her iki bakan da uluslararası hukuka aykırı bu yerleşimlerde yaşıyor ve Yahudi yerleşimcileri şiddete teşvik etmeleriyle tanınıyor.
Filistin hükümetine bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimiyle Mücadele Heyetinin verilerine göre, Yahudi yerleşimcilerin ekim ayında yaptığı saldırılar “rekor” kırdı. Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere bir ay içinde 390 saldırı gerçekleştirirken, saldırılar sonucu 9 Filistinli yaşamını yitirdi.
Ayrıca, bu saldırılar nedeniyle yaklaşık 100 aileden oluşan 810 kişilik 9 bedevi topluluğu bulundukları yerden başka yere göç etmek zorunda kaldı.
İsrail, Gazze'de 450 yeri vurdu
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, son 24 saatte Gazze genelinde 450 yerin hava saldırılarıyla vurulduğu belirtildi.
Vurulan yerler arasında Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarına ait olduğu söylenen tüneller, gözlem noktaları gibi hedefler olduğu ileri sürüldü.
Açıklamada ayrıca kara birliklerinin Gazze'de Kassam Tugaylarına ait bir askeri yerleşkeyi ele geçirdiği de öne sürüldü.
"Filistinli cesur kız" Temimi, gözaltına alındı
İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde, "Filistinli cesur kız" Ahid et-Temimi'yi (23) gözaltına aldı.
Ahid Temimi'nin annesi Neriman Temimi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramallah'ın Nebi Salih beldesindeki evlerine baskın yapan İsrail güçlerinin kızını götürdüklerini söyledi. Neriman Temimi, İsrail askerlerinin baskın sırasında evlerine zarar verdiklerini ve kullandıkları cep telefonlarına da el koyduklarını dile getirdi. Ahid Temimi'nin babası da birkaç gün önce İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı.
İsrail polisine bıçaklı saldırı
Doğu Kudüs’ün Sahira Kapısı yakınında bıçaklı saldırı düzenlendi. Bıçaklı saldırı sonucu biri kadın, biri erkek 2 polis yaralandı. Kadın polisin durumunun ağır olduğu aktarıldı.
Öte yandan İsrail polisi, saldırının şüphelisi bir Filistinlinin bölgedeki İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü duyurdu.
Polisten yapılan yazılı açıklamada, öldürülen saldırganın, Doğu Kudüs’ün İseviye Mahallesi sakini 16 yaşında bir Filistinli olduğu kaydedildi.
BM: İsrail her 10 dakikada bir çocuk öldürdü
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana ortalama her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğünü, 2 çocuğun da yaralandığını duyurdu.
BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA), 'X' sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapıldı.
Gazze Şeridi'ndeki duruma dikkat çekilen açıklamada, "Savaş sırasında ortalama her 10 dakikada bir çocuk öldürüldü, 2 çocuk da yaralandı. Çatışma zamanlarında sivilleri korumak bir istek veya ideal değil; ortak insanlığımızın sorumluluğu ve taahhüdüdür. Siviller nerede olursa olsun korunmalı" diye belirtildi.