İran’ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, dört yıl aradan sonra ilk kez verdiği cuma hutbesinde, geçen hafta öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı komutanları anmak için düzenlenen törene katıldı.
İran Dini Lideri Hamaney'in Cuma Hutbesi'ndeki mesajlarından satır başları şu şekilde:
"Müslümanlar birbirinizle gönül birliği kurarsanız Allah'ın merhameti sizleri de kapsayacaktır. Allah'ın rahmeti Allah tarafından indirilen bütün kullarını kapsamaktadır."
"Halklar uyandı"
Bugün halklar uyandı. Bugün öyle bir gün ki İslam ümmeti düşmanların komplolarını yenebilir. İran halkının düşmanı, Filistin, Lübnan, Irak, Mısır, Suriye, Yemen halkının düşmanıdır. Düşman aynı düşman. Çeşitli ülkelerde farklı şekilde düşmanlık yapıyor. Birinde psikolojik, birinde ekonomik savaş açıyor. Bazen silahla, bazen tebessüm ve gülücükle geliyor. Ama kontrol odası bir yerdedir, aynı yerden komuta ediliyorlar, aynı yerden Müslüman halklara saldırılmasını istiyorlar. Düşman başarılı olursa başka ülkelere de saldıracak. Afganistan'dan Yemen'e, Gazze'den Lübnan'a kadar İslam ülkeleri sağlam bir şekilde hazırlıklı olmalı.
Filistin halkı, toprağını ve evini işgal eden bu düşmanlara karşı savunma hakkına sahiptir. Onların hakkıdır. Filistin halkı, onların karşısında durma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, merkez, uluslararası kurum Filistin halkına itiraz etme hakkına sahip değildir. Kendi topraklarını savunuyorlar. Bu yüzden Aksa Tufanı hareketi doğru bir hareketti, Filistinlilerin hakkıydı."
"Gerekirse yine İsrail'i vururuz"
İran'ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği füze saldırısına dair Hamaney, "İran Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı operasyon, Siyonist rejime verilecek en hafif cezaydı." dedi ve bu operasyonun yasal olduğu söyledi.
Gerekirse İsrail'e yönelik yine saldırı düzenlenebileceğini belirten Hamaney, "İslam Cumhuriyeti elinden gelen vazifeyi en büyük kararlılıkla yerine getirecek. Acelecilik yapmayacağız." dedi.
İran dini lideri sözlerine şöyle devam etti:
"Hasan Nasrallah vücudu ile aramızdan ayrıldı ama onun sesi, yolu her zaman içimizde sonsuza kadar yaşayacak. O, direnişin yüce bir bayrağı idi. Zalim düşmanların karşısında dimdik duruyordu. Mazlumların sesiydi. Hak yolunda savaşanlar için bir dayanak idi ve cesaret sahibiydi. Onun sevgisi, Lübnan ve İran’ın sınırlarını aşmıştı. Şehadeti onun ne kadar etkili olduğunu da bize gösterdi. Ey vefalı Lübnan halkı, hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmayın. Karamsarlığa kapılmayın ve bu savaşta Israil’e karşı asla zaaf göstermeyin, direniş gösterin. İmanınız ile düşmanı bozguna uğratın.
Bu 30 yıl boyunca Hasan Nasrallah çok zor süreçlerden geçti. Hizbullah’ı adım adım ileriye taşıdı.
Onlar suikastlerle, yıkarak ve sivilleri öldürerek emellerine ulaşacaklarını zannediyorlar. Sonuç alamadılar.
Siyonistler ve Amerikalılar bir rüya görüyorlar ve boş hayaller peşindeler. Bu şuursuz rejim, zorla ayakta duruyor. Amerika onları savunduğu sürece ayakta duruyorlar ama Allah’ın izniyle yok olup gidecekler. Bunun açık kanıtı milyarlarca dolar harcadılar Lübnan’ı işgal etmek için. Onlara çeşitli yardımlar da gitti Batı dünyasından. Ama bu desteğe rağmen, küçük bir mücahit grup onları ve zafere ulaşmalarını engelledi. Bugün bu suçlu Siyonist grup şu sonuca vardılar. Siyonist rejim, Hizbullah’a ve Hamas’a galip gelemeyeceğini ve asla yenemeyeceğini anladı.
Bu gaspçı rejimin tek hedefi kendi varlığını koruyabilmek. Tıpkı o ilk kurulduğu uğursuz yıllardaki gibi telaşa düşmüştür. 70 yıl geriye götürdük İsrail’i, Filistin ve Lübnan’ın direnişçileri Siyonistleri 70 yıl geriye götürdü.
Savaşların ve bölgenin geri kalmasının asıl sebebi İsrail’in varlığıdır. Burada bölgeye barış getireceğini söyleyen güçler asıl bizim sorunumuzdur. Bölgeye yabancıların gelişi asıl sorunumuzdur. Halkları kurtaracak olan halkların kendi çabaları olacaktır, yabancıların-dışarıdan gelenlerin değil."