Kıvanç El
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA)’nın “Free Web Turkey” projesi kapsamında “2022 İnternet sansürü” raporu yayımlandı. Detaylı rapora MLSA’nın internet sayfasından ulaşmak mümkün. Detaylı okumak ve verilere göz atmak isteyenler için iyi bir kaynak.
Türkiye’de son yıllarda en fazla değişen kanunların başında “internet” kanunları geliyor. Bunun sebeplerinden birinin de iktidarın internetin ve haberin bu mecralarda yayılmasının gücünü fark etmiş olması. Bu konular açılınca iktidara yakın isimlerden hemen “dezenformasyona izin mi verelim yani” karşı çıkışı geliyor. Elbette verilmesin. Ancak “dezenformasyonla mücadele” adı altında “haberle mücadele” daha yaygın hale gelmeye başladı. Örneğin muhalefet ile ilgili bir dezenformasyon nedense o “mücadele” edenlerin hiç umurunda olmuyor. Gelelim konumuza…
Söz konusu rapora göre; 2022 yılında en az 40 bin 536 erişim engeli kararı verildi. 51 “muhalif” olarak adlandırılan haber sitesine de erişim engeli getirildi. Erişim engeli kararlarında “milli güvenlik” gerekçesi oldukça fazla…
Erişim engeli kararları içerisinde haberler de oldukça fazla. 2022’de 3 bin 196 habere engel getirilmiş. Haber içeriklerine bakınca da oldukça ilginç veriler karşımıza çıkıyor. Engellenen haberlerin 1770’i hükümet ve Erdoğan ailesi ile ilgili. 517’si AK Parti’ye yakın kişi veya organizasyonlar. 402’si ise Erdoğan’ın eski avukatı ile ilgili haberler.
Raporda bu engelleme kararlarının büyük çoğunluğunun aynı mahkemelerce verildiği bilgisi de yer alıyor. Küçükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği, en çok haber engelleyen merci oldu. Kararların hep aynı mahkemelerden alınması da tartışmaya açık bir konu. Tam da, İstanbul’da Başsavcı İsmail Uçar’ın “parayla erişim engeli kararı verildiğine” dair iddialar HSK’ya taşınmışken raporda yer alan bu veri de başka bir anlam kazanıyor.
Rapora göre; sosyal medya platformları da sansürle karşı karşıya. Buna göre Türkiye, TİKTOK’te en fazla hesap kapattıran ülke. Facebook, İnstagram gibi platformlarda en fazla kısıtlama getiren 16. ülke. X platformunda da en fazla içerik engelleten dördüncü ülke olan Türkiye, gazetecilerin hesaplarını kapattırma başvurusunda da Hindistan’ın ardından ikinci sırada yer alıyor.
Raporun sonuç ve öneriler bölümünde, “İnternet siteleri ve haberlere getirilen erişim engeli sayısının bu denli fazla olması, ülkede ifade özgürlüğü ve demokratik değerlerinin ne denli yüksek bir tehdit altında olduğunun bir başka göstergesidir” tespiti yapılırken bu durumun tek sesli bir medyaya yol açtığı da vurgulanıyor. Raporda, “Bu nedenle Türkiye’de internet sansürüne karşı mücadele edilmesi gerektiği açıktır” vurgusu da yapılıyor. Bu mücadelenin çeşitli yolları var. İlki hukuki mecralara gereken başvuruları yapmak, çekinmemek. Çağımızda istediğiniz kısıtlamayı getirin, o haberlere teknolojik imkanlarla ulaşmak zaten mümkün. Sadece bu alternatif seçeneklerin kamuoyunda daha detaylı anlatılması şart.