İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü ve Sufi Corner ve Kerim Vakfının destekleriyle "İnsan, Tasavvufi Düşünce ve Şifa" paneli düzenlendi.

Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panelin oturum başkanlığını Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut yaptı.

Panelde Prof. Dr. Carl W. Ernst, Prof. Dr. William C. Chittick, Prof. Dr. Sachiko Murata ve Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç konuşmacı olarak yer aldı.

Prof. Dr. Ernst, zaman içinde bilgiye ulaşımın değiştiğini belirterek "Tarih demek, değişiklik demektir. Maneviyat artık teknolojiyi kullanarak farklı yerlerde aranıyor. Toplumlar arasındaki iletişim daha önce hiç olmadığı şekillerde temaslarla cereyan ediyor. Yani durum bir açıdan zor olsa da her zamankinden daha fazla fırsatlar doğuyor." dedi.

Ernst, alimlerin yayınladığı kitaplara ve eserlere ulaşımın kolaylaştığına dikkati çekerek birçok kişi için yeni bir potansiyel yardım kaynağı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kılıç da tasavvufun ilim olup olmadığını kitaplarında uzun uzun tartıştığını söyleyerek şunları kaydetti:

"Büyükler tasavvufun ilim olmadığını, bir yöntem olduğunu söylerler. Balık tutma yöntemi olarak tarif edenler var yani bir metodolojidir tasavvuf. O usulü izlemek suretiyle bir bilgiye, marifete erersiniz. Ondan dolayı bir yoldur. Bir yöntemdir. O yöntemi izlerseniz bir diğerine varırsınız. Yöntemi izlemeyenler de vardır. Onlar da bir yere yolcudurlar. Bazıları nereye gittiğini bilmemektedir. Nasıl Yunus 'bir ben var benden içeri' diyorsa aynı şekilde kutsal kitap ontolojisinde de kitabın da katmanları vardır."

- "Dünyadan ve kendinizden özgürleşirsiniz mütevazı ve cömert olursunuz"

İstanbul'da "Gurur ve Önyargı" romanından uyarlanan tiyatro oyunu ilk kez sahnelendi İstanbul'da "Gurur ve Önyargı" romanından uyarlanan tiyatro oyunu ilk kez sahnelendi

Prof. Dr. Murata da Çinli filozof Konfüçyus'un sözlerinden yola çıkıp, alimlerin ortak bir noktada buluştuklarını belirterek "Yaradılış cereyan ettiğinde burada hayır ve şer birbirine girmişti. Çin'deki İslami duruma bakıldığında 1642'de bu dünyada hayır ve şer karışmıştır sözlerini görürüz. Yani ikisinin görünümü aynıdır diyor. Hayrı taklit kendini bilmektir. Şeri taklit etmek ise kendini bilmemektir. Konfüçyus diyor ki, 'Siz kendinizi bileceksiniz ki ondan sonra olasınız'. Eğer siz kendinizi bilirseniz, dünyadan ve kendinizden özgürleşirsiniz, mütevazı ve cömert olursunuz." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Chittick ise Mevlana'nın beyitlerinden örneklere yer vererek şunları kaydetti:

"Burada sormamız gereken ilk soru 'Allah'ın şifa vereceği hastalık nedir?' ve ikinci soru 'iyileşmenin yolu nedir?' Buradaki tasavvufi metinlere baktığımızda her türlü insan mertebesinde ister ruh, kalp, can, beden, öz hepsi insan varlığından türemektedir. Tedavisi sevgi olan bir hastalıktır. Hz. Mevlana'nın da açıkladığı gibi bu 60 bin beyitte, aşk öyle bir alevdir ki o parladığında ilahi sevgiliden başka her şeyi yakıp yok eder. İşte aşk budur. Allah'tan başka her şeyi yok eder."

Yaklaşık 1,5 saat süren panelin sonunda konuşmacılara ödül takdim edildi ve toplu fotoğraf çektirildi.

Kaynak: aa