Sağlık

İnatçı boğaz ağrısına dikkat!

Havaların soğumaya başladığı sonbahar mevsiminde pek çok kişide rastlanan boğaz ağrısı “boğaz bölgesinde ağrı, tahriş ve rahatsızlık hissi, yanma, ağrılı yutkunma, kaşıntı” gibi yakınmaların tamamını kapsıyor. Boğaz ağrısı sonbahar ve kış aylarında soğuk havanın etkisi, kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirme, viral enfeksiyonların sıklığının artması ve alerjiye bağlı olarak daha sık görülüyor.

Abone Ol

Boğaz ağrısının yaşam kalitesini düşürmesinin yanı sıra tedavisinde gecikildiğinde ciddi sağlık sorunları  oluşturabileceğine dikkat çeken Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayça Özbal Koç  “Erken dönemde ve çok hafif yakınmalar varken semptomatik tedavi olarak nitelendirilen istirahat etmek, pastil ve ağrı kesici kullanmak başarılı sonuç verebilmektedir. Ancak boğaz ağrısı uzun sürdüğünde, örneğin 2 hafta geçmesine rağmen dinmediğinde ve ateş, halsizlik, öksürük ile balgam gibi yakınmalar eşlik etmeye başladığında hekime başvurmak  çok önemlidir. Zira, antibiyotik tedavisi gerektiren durumlar gelişmişse, hastalığın uzamasının yanı sıra enfeksiyonun yayılarak alt solunum yolu enfeksiyonuna ya da yaygın sistemik enfeksiyonlar gibi daha ciddi enfeksiyonlara yol açması ne yazık ki olasıdır” diye konuşuyor. 

Başlıca nedeni enfeksiyonlar!

Havanın soğuması boğazda kuruma ve tahriş hissini arttırdığı gibi, bağışıklık sistemi üzerinde de zayıflatıcı etki oluşturarak enfeksiyonlara yatkınlığı da arttırıyor. Mevsimsel olarak daha sık görülen viral enfeksiyonlar ve beraberinde ya da sonrasında gelişen bakteriyel enfeksiyonlar boğaz ağrısının başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Sonbaharda artan ve değişen bitki örtüsü, polenler, küfler yine boğaz ağrısına yol açabiliyor. Reflü yakınmaları olan hastalarda boğaz ağrısı daha sık görülüyor. Sık rastlanmamakla beraber kanser gibi ciddi hastalıklar da boğaz ağrısı yapabiliyor. 

Bağışıklık sistemini zayıflatıyor! 

Sık rastlanan ve genellikle geçici ve hafif bir problem olmasına rağmen yutkunma güçlüğüne neden olabilen boğaz ağrısı verdiği rahatsızlık dışında sıvı ve katı gıda alımını zorlaştırarak bağışıklık sisteminin zayıflamasına, vücut direncinin düşmesine, yorgunluk ve halsizliğe yol açabiliyor. Ağrının gece de devam etmesi uyku problemlerine ve ertesi gün performansın düşmesine  neden olabiliyor. Yeterli süre uyuyamamak ise hem iyileşme sürecini uzatıyor, hem de genel sağlık durumunu bozuyor.

Tedavi altta yatan etkene göre uygulanıyor

Basit bir tahrişten kaynaklanıyorsa kendiliğinden geçebilen boğaz ağrısında genellikle tedaviye ihtiyaç duyuluyor. Öncelikle yapılan ayrıntılı kulak, burun ve boğaz muayenesi sonrasında boğaz ağrısına neden olan sebeplerin, hastalığın seyrinin, hastanın durumunun tespit edilmesi gerekiyor. Alerjiye bağlı tablolar farklı bir tedavi gerektirirken bakteriyel enfeksiyonlar genellikle antibiyotik tedavisiyle geçiyor; viral enfeksiyonlarda ise antibiyotik kullanımı fayda sağlamıyor, dolayısıyla sadece semptomlara yönelik ilaçlara başvuruluyor.

Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın

Pek çok farklı neden boğaz ağrısına yol açsa da bu ağrıdan korunmak için alınabilecek önlemler mevcut. Öncelikle dengeli beslenerek, düzenli egzersiz yaparak, yeterli süre uyuyarak ve stresten uzak durarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz büyük önem taşıyor. Bol su tüketimi, hekim kontrolünde alınan C vitamini, çinko ile D vitamini de yarar sağlıyor. Ellerimizi sık yıkayarak kişisel hijyenimize dikkat etmenin faydasına da işaret eden Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayça Özbal Koç, alabileceğimiz diğer önlemleri şöyle özetliyor: “Kapalı ortamlardan, sigara dumanından ve hasta kişilerden uzak durmak, sık havalandırarak bulunduğunuz ortamın havasını taze tutmak önemlidir. Burun ve boğaz mukozasının kurumaması için de odayı nemlendirmek gerekmektedir. Ayrıca boğazı tahriş eden sigara, tütün ürünleri ile çok sıcak ve çok soğuk yiyeceklerden kaçınmak enfeksiyon ve boğaz ağrısı riskini azaltacaktır. Alerjisi olan kişilerin de hekimin önerdiği şekilde alerji tedavilerini sürdürmeleri gerekmektedir.”