İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin konuştu. Bakan Kurum ile görüşmesine ilişkin "Kendileri çok pozitif bir yaklaşımda bulundular" diyen İmamoğlu, "Bundan sonraki süreçte de bu konuşmalarımızın sonuçlanmasını diliyorum" dedi. İmamoğlu, "Hangi husus olursa olsun açık kapı diplomasisi şarttır. Hiç kimse makamın kendine ait olduğunu düşünmesin" sözleriyle iktidara gönderme yaptı. İmamoğlu sözlerinin devamında diğer bakanlardan da talepleri olduğunu belirterek, "Yan yana gelmekten imtina edilmez. Hiç kimse kendisini o makamda temsil etmiyor. Herkes milleti temsil ediyor" sözlerini yineledi.
İmamoğlu, Bayrampaşa Mustafa Itri İlk ve Ortaokulu Kırtasiye Malzeme Dağıtım Töreni’nin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bakanlara çağrı: Çağırsınlar gelelim
İBB Başkanı, Bakan Kurum ile dün gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin gelen bir soruya şu yanıtı verdi:
"Hep söylüyorum kurumlarımızın birbiriyle en şeffaf en saygın bir biçimde görüşmesi bu ülkede hizmetlerin aksamaması haline gelir. Sayın bakanlarımız bir konuda ya da bizim arzu ettiğimiz bi görüşme dahilinde, şöyle görüşelim böyle görüşelim gibi bir tarzımız asla olmadı olmaz. Tam aksine çağırsınlar gidelim. Hem İBB Başkanı kimliğimle hem TBB Başkanı kimliğimle aynı masada çözüm üretmek konusunda kararlı kişileriz biz. Amasız fakatsız. Mesele milletin en iyi hizmeti alabilmesi. Bu konuda da İstanbul’un ne yazık ki aksayan hususları var. Çözüme kavuşmayan, masada duran, iki yıl üç yıl hatta 4 yıllık konular vardı. Kendileri çok pozitif bir yaklaşımda bulundular. Dün tekrar her birisini sayfa sayfa kendilerine açtık, içinde muhtelif konular var, kentsel dönüşümle ilgili müşterek atacağımız adımlar veya ortak izinlerle hızlı yürüyebileceğimiz alanlar, yine özellikle bu özel çevre kararnamesi ile birlikte bazı kısıtlarımızın oluştuğu alanlarda işbirliğimizi hızlandırma konusunda atacağımız adımlar, personel alımlarımız ki bunlarla ilgili uzun zamandır talebimiz vardı; bu ve buna benzer konularla ilgili çok verimli 1,5 saate yakın sohbetimiz oldu. İlgili birim sorumlularını davet etti. Bu anlayışlı ve pozitif tutumundan dolayı teşekkür ederim. Bundan sonraki süreçte de bu konuşmalarımızın sonuçlanmasını diliyorum. Hangi husus olursa olsun açık kapı diplomasisi şarttır. Hiç kimse makamın kendine ait olduğunu düşünmesin. Ne benim ne onların, her makam millete aittir, millete ait olan makamın da hakkını vermekle yükümlüyüz. Bu bağlamda iyi bir adım oldu. Umarım her bakanla her hususu her belediye başkanı siyasi parti ayrımı yapmaksızın her belediye başkanını masasında ortak bir paydaş olarak görür ve karşılarlar.
"Spor bakanı ile bir araya gelemedik"
Aylardır Spor Bakanı ile görüşme talebimiz var, bir türlü toplanamıyoruz. Maliye Bakanlığı’ndan istediğimiz imzalarımız var. Bir araya gelmeye gerek var mı bunun için? İsterlerse geliriz. Yazılı sözlü taleplerimiz var. Umarım her biriyle tek tek anlayışlı bir biçimde konuşuruz. İstanbul olimpiyatlar yolunda yürüyecekse Avrupa Oyunları’na ev sahipliği yapacaksa, bakın bütün dünyada birinci muhatap yerel yönetimleridir ve oradaki olimpiyat komitesidir. Sonra hükümetin desteği aranır. Şimdi bu bensiz ya da onsuz olacak bir şey değil ki. Millet istiyor, yan yana gelmekten imtina edilmez. Hiç kimse kendisini o makamda temsil etmiyor. Herkes milleti temsil ediyor."
"Böyle bir dava olamaz"
İmamoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine gönderilen hakkındaki hapis ve siyasi yasak kararı hakkında da konuştu. “Bu teknik bir konu” diyen İBB Başkanı şunları kaydetti:
“Hukukçularımız kendi içlerinde yorumlayarak bu davanın aslında bir dava olamayacağını söylüyor. Olmayan bir dava olmayan bir suç üzerinden ben suçlu şeklinde yargının mağduru durumundayım. Muhtemelen buna benzer arayışlarla birtakım hukuki başvuruları uygun gördüler. Benim için esas olan şu, net, böyle bir dava olmaz!"