Politika

İmamoğlu'ndan 'imza' tepkisi: Siyasi kibirden kurtulun

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Sadece tek bir imzaya kalan Sefaköy-Küçükçekmece-Avcılar-Beylikdüzü-Büyükçekmece-TÜYAP Metrosu’na yönelik engelleme, bizi derinden üzüyor ve gerçekten sarsıyor" diyerek imza engeline tepki gösterdi.

Abone Ol

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı’nda çalışan emekçilerle birlikte, “1. Etap TBM (Tünel Delme Makinası) İlerlemesi”ne tanıklık etti. Mahmutbey Bölge Parkı İstasyonu şantiyesinde gerçekleşen buluşmada İmamoğlu’na, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çankaya, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer eşlik etti. TBM geçişi için düzenlenen etkinlik, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin’in bilgilendirme konuşmasıyla başladı.

“İstanbul'un batısı uzun yıllardır ihmal edildi”

Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı’nın İstanbul’un batısı için önemli bir hat olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “İstanbul’un uzun yıllardır ihmal edilen Avrupa yakasının en batısı olan bölgesiyle bağlantısını ilk kez kuracak olan bu hattın her anı, bizi çok mutlu ediyor ve umutlandırıyor. Zira benim de evimin, yurdumun, hayatımın geçtiği bu bölgenin metro hikayesi, neredeyse 22-23 yıllık bir hikaye. İlk konuşulan Beylikdüzü-İncirli hattıydı. Fakat hiç bu konuda adım atılamadı. Bu bölgede 3,5 milyona yakın insanımızın birebir kullanımıyla, İstanbul'un bütün ağlarıyla buluşmasını sağlayacak olan bu ilk hat, Mahmutbey- Bahçeşehir-Esenyurt hattı, hem ilçeleri birbirine bağlayacak hem 11 istasyondan oluşacak, 18,5 kilometrelik bir hat. Böylesi bir hattın o bölgeye katacağı çok farklı değerler olacak” dedi.

“Bizden önceki dönemi, üzülerek ifade edeyim ki, sürdürülemez ve adım atılamaz bir durumdaydı”

Kaliteli ulaşımın bir kentin huzuru için önemli olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Özellikle çocukları, gençleri ve kadınları yaşadıkları kentte daha özgün ve daha nitelikli bir şekilde buluşturan böylesi bir alan. Bu manada kesinlikle ve kesinlikle bunun en çağdaş yolu da metrodur” şeklinde konuştu. “Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metrosunun bizden önceki dönemi, üzülerek ifade edeyim ki, sürdürülemez ve adım atılamaz bir durumdaydı” diyen İmamoğlu, “Zira, 2017 yılında ihale edilen bu yerde, biz göreve geldiğimizde, bir şantiye dahi kurulmamış, hiçbir adım atılmamıştı. Çünkü, bir ödenek tariflemediğiniz zaman, yüklenicinin de gelip oraya şantiye kurmasının bir anlamı kalmaz. Öylesi bir anda biz burayı devraldık. Büyük zorluklarla süreci başlatma gayretinde olduk. 2019’da devraldığımızda, 2 yıl süredir şantiyesi bile kurulmamış olan burada hem finans kaynağını oluşturma hem de bu metro hattının birtakım proje revizyonlarını yaparak, teknik ekibimiz, müşavir firma yüklenicimiz hep birlikte, el ele vererek bu revizyonlarla beraber çok önemli bir hazırlık aşaması geçirdi ve 2020’nin sonunda, 2021’in başında ilk finansmanı sağladığımız bu hatta çalışmalarımızı başlattık” bilgilerini paylaştı.

“Bu solucanlara bayılıyorum”

Birinci etabın ilerlemesinin yüzde 45 seviyelerine geldiğini aktaran İmamoğlu, “Bugün Hat 1’de çalışan TBM, Bölge Parkı İstasyonu’na varmış durumda. Mahmutbey yönünde geçiş yapacak. Yani Hastane tarafından Mahmutbey yönüne geçiş yaparak, yerin altından yolculuğuna devam edecek. Bu solucanlara bayılıyorum. Yerin altında büyük iş görüyorlar ve tünel açımında önemli bir teknoloji harikası. Hat 2’de çalışan TBM'nin 5 Eylül 2024 tarihine kadar Bölge Parkı’na varması planlanıyor” dedi. İstanbul’un ulaşımla ilgili sorunlarını çözmenin birinci unsurunun raylı sistemlerin hızla artması olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Gerçekten dayanıklı ve dirençli bir kent oluşturma adına da özellikle raylı sistemlerin bir kısım afet anlarında da bu şehir için önemli aksiyonlara katkı sunacağı nettir. Bunu görmek lazım” dedi.

“Vatandaşın bir bölümünü ödüllendirilip, diğer bölümünün cezalandırılması gibi akıl dışı konular...”

“20. yüzyılın başında nasıl ki demir yolları bir milli meseleyse, bugün de metro ve raylı sistemlerde öyle” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bu konu, siyasi meselelere alet edilebilecek bir mesele değildir. Bu konunun dünü, bugünü, yarını iyi planlanarak hareket edilmelidir. Bugün biz varız. Dün başkaları vardı. Yarın da başkaları olabilir bu koltuklarda. Bu koltuklar, millete ait koltuklardır. Alınacak veya alınmayacak bütün kararların, milletimizin yaşamına olan pozitif ya da negatif etkisi hesap edilmelidir. Onun için günlük siyasi çıkarlara, menfaatlere alet edilmemesi şarttır. Vatandaşın bir bölümünü ödüllendirilip, diğer bölümünün cezalandırılması gibi akıl dışı konulara alet edilmiştir geçmişte metro meselesi bile. Bu yanlışları gördük, yaşadık. Örneğin; projesi bakanlıkça onaylanmış, kredisi hazırlanmış, sadece tek bir imzaya kalan Sefaköy-Küçükçekmece-Avcılar-Beylikdüzü-Büyükçekmece-TÜYAP Metrosu’na yönelik engelleme, bizi derinden üzüyor ve gerçekten sarsıyor. Bir vatandaş olarak sarsıyor.

“Bunu niçin imzalamazlar? Millet adına utanç verici"

Az önce bahsettiğim o 3,5 milyonluk nüfusu, bir başka koldan Esenyurt'u da içine katarak, bir başka koldan İstanbul'un merkezine bağlayacağını dört gözle bekleyen 2 belediye başkanımız burada hem Esenyurt hem Avcılar. Sadece iki belediye başkanımızın resmi nüfusu 1,5 milyon. Ne yazık ki ülkemizde, şehrimizde artık bir ‘gayri resmi nüfus’ diye kayıt altına aldığımız utanç verici bir istatistik konuşuyoruz. İki ilçe, 2 milyonun üzerinde. Bu kadar basit. Yani Beylikdüzü'nü katmıyoruz, Büyükçekmece'yi katmıyoruz, Başakşehir'in büyük bölümünü katmıyoruz, Küçükçekmece'yi katmıyoruz. Bunları kattığınızdaki nüfusa bakar mısınız? Ve bu engelleniyor. 2 yıla yakındır yatırım planına alınmıyor. Üzüntü verici. Bizzat görüşmelerini yapıyorum. Buradan isim veriyorum. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası. Ülkemizde birçok kamu hizmetine de kredi imkanı sunan kalkınma bankası. Teşekkür ediyorum ilgilerine. Yani bir kredi onaylıyorlar ama şunu anlayamıyorlar mesela. ‘Ya bunu niçin imzalamazlar?’ Soru böyle soruluyor. Dünya Başkanı ziyaretime geliyor, bu işin en başındakiler ziyaretime geliyor. Ben, ağzımı aç bir şey diyemiyorum. Utanç verici. Bu millet adına utanç verici.

“Sakın o koltuğun ısısını, kendilerine ait bir sıcaklık olarak görmesinler”

Bu siyaset hasımlığı nedir Allah aşkına? Bundan kurtulun! Siyasi kibirden kurtulun! Hasımlıktan kurtulun! Ben her yerde hatırlatacağım. Koltuğu, kendi koltuğu zanneden akıl, derhal aklını başına alsın! Benim oturduğum koltuk, millete aittir. Küçükçekmece Belediye Başkanımız, Esenyurt Belediye Başkanımız, Avcılar Belediye Başkanımız… Koltuk, millete aittir. Fazla da oturmamalarını tavsiye ederim. Böyle sahada, sokakta, caddede, meydanda gezsinler. Sakın o koltuğun ısısını, kendilerine ait bir sıcaklık olarak görmesinler. Milletin onlara verdiği yetkinin, milletin onlara verdiği bir iradenin kullanıldığı bir alandır. Onun için yüksek adalet, yüksek şefkat, yüksek hoşgörü, yüksek demokrat ruhu; her şeyi taşımakla yükümlüdürler. Ama bunu ne yazık ki biz İstanbul'un birçok konusunda yaşayamıyoruz. O bir imzayı esirgeyenlerin, milyonlarca İstanbul'u metrosuz bırakanların siyaset anlayışı, bu şehre de zarar veriyor, bu ülkeye de zarar veriyor.

“Çiftçinin ekip biçememesi ve sokaklara, caddelere, yollara dökmesinin yegane sebebi, sürece dair kibirli davranıştır”

Bugün ekonominin bu duruma gelmesi, yüksek enflasyonda milletimin ezilmesi, milletin çiftçi olarak ekip biçememesi ve sokaklara, caddelere, yollara dökülmesinin yegane sebebi, sürece dair kibirli davranıştır. Liyakatli insanların yerine eş, dost, ahbap, çavuş ilişkisi üzerinden ekonomik kararların alınma meselesidir. Akıldan ve bilimden uzaklaşma meselesidir. Böyle yaparsanız işte hem milleti hem de kendinizi itibarsızlaştırırsınız. Siyasi rekabeti, millete hizmet rekabeti olarak gören bir anlayışa Türkiye'nin ihtiyacı var. İster muhalefet ister iktidar; millete hizmet rekabeti olarak görerek, bu ideali taşıyan insanların bu işi yapmak zorunluluğu vardır bu ülke adına. O zaman insanlar daha saygın olurlar. İşine odaklanmış, milletin parasını millet için harcama özeni ve sorumluluğuyla hareket eden yöneticilere ihtiyacımız var. Kutuplaşma siyasetiyle belki iktidar olabilirsiniz ama iktidarınızın millete bir faydası olmaz. İktidarınıza başladığınız günden, aradan 22 yıl geçer, o günden bugüne kazandırdığınızı düşündüğünüz her şeyi, milletin cebinden alıverirsiniz. Yetmez; bir de 20 yılını da borçlandırırsınız. Yetmez; dünyada birçok ülke çağ atlarken, siz, geriden o milletin gidişine üzüntüyle bakarsınız. Biz, şu anda o durumdayız. Üzüntüyle bakıyoruz.

Kötü yönetim anlayışının kesinlikle zihinsel anlamda bertaraf edilmesi lazım”

“Bu süreçte, özellikle son 10 yılın, 12 yılın kötü yönetim anlayışının kesinlikle zihinsel anlamda bertaraf edilmesi lazım. Bu manada biz yolumuza devam ederken hem işimizi ahlakıyla yapmaya, adaletli bir şekilde yapmaya hem de milletimiz adına düşünce üretip, iktidarı uyarmaya devam edeceğiz. Ben, milletimiz adına diyorum ki; Cumhurbaşkanlığı yatırım planına alınmamış projelerimizi, lütfen yatırım planına alın. Bunların içinde metrolar var. Bunların içinde atıktan enerji üretme tesislerimiz var. Üzüntü verici. Artı; Hazine onayı verilmemiş, projesi yürüyen… Finans Şehir’in altından geçecek veya bunun gibi önemli hatlarımıza katkı sunacak, projesi yürüyen ama onu daha da hızlandırıp bitirmemize fırsat verecek olan, bize merkezi idareden gelen, yani maliyeden gelen paydan kullanacağımıza, 2-3 yıl ödemesiz, bugünün ekonomik zorluklarında 6-7 yıl ödemeli, 8 yıl ödemeli kredileri bulup, bu memleketin kasasına sokmamızı engelleyen tek şey ne biliyor musunuz? Bir mürekkep, bir kalem! Bir vekalet, kefalet yok. İstatistiki olarak Hazine onayı demek, memleketin istatistiğine bunu kaydetmeleri. Bunu yapmıyorlar. Üzüntüyle söylüyorum.

“İtibarınızı yerle bir etmeyiniz”

Bunları yapınız. Ayıptır, yazıktır, günahtır. İtibarınızı yerle bir etmeyiniz. Ve insanlarımızı kutuplaştırmadan, ayrıştırmadan herkese hizmet etmeyi kendinize ilke edininiz. Allah, bizi bu ilkeli duruştan ve bu şekilde davranıştan asla uzak tutmasın. Bize yardımcı olsun. Aklını başına devşiren ve aklını başına getiren yöneticiler olmamızı, asla ve asla o süreçten uzaklaşmamamızı sağlasın. Uzaklaşanlara da Allah akıl versin. Ben dua ediyorum. Etmek de benim görevim. Tabii vatandaş için en doğru işleri yapmak da sorumluluğumuz. Halkçı ve icraatçı yönlerimiz, kesinlikle ayrılmaz bir bütündür. Hem halkçı davranacağız, sosyal politikaları en güçlü seviyede tutacağız ama hem de icraatta kesinlikle ve kesinlikle dünya rekorları kırmaya devam edeceğiz. Onun için metro ve altyapı yatırımlarını da kreş ve yurt gibi hizmetleri de aynı hızla ve aynı özenle hayata geçirmek, bizim asli sorumluluğumuzdur. Millete hizmette engel tanımadan, ‘tam yol ileri’ demek bizim işimizin böyle temel bir sloganı oldu. Keyifle de bunu demeye devam edeceğiz.”