İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, HalkTV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Yeni Bir Sabah isimli programın konuğu oldu. 

Suriye gündemine ilişkin konuşan İmamoğlu, iktidarın bu konudaki politikalarını eleştirdi

"Anahtar ülke Türkiye olmak zorunda"

Bakanlıktan Suriyelilerin dönüşü için genelge! Bakanlıktan Suriyelilerin dönüşü için genelge!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu şumları kaydetti: 

"Sadabat Paktı kurmak, İran'la, Irak'la, Suriye'yle, diğer ülkelerle iyi bir, süreç işletmek için çağdaş, modern Türkiye'nin o yeni yüzünün onlara anlatıldığı, hatta hani 'mazlum milletlere örnek olan' diye, o Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yapısını onlara örnek olarak gösterildiği bir süreç. Bakın, Mustafa Kemal Atatürk'ün o kadar enteresan bir hatırlatması var ki: 'Bir gün Cihan Harbi'nden sonra Orta Doğu'da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri bu halkların değil, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır' Mustafa Kemal Atatürk'ün... Bunu kime söylüyor biliyor musunuz?, Saturday Evening Post dergisinin yazarı Isaac Marcosson diye bir yazara, Temmuz 1923'te söylüyor. Bakın anahtar ülke Türkiye olmak zorunda. Anahtar ülke ama olamadık bugüne kadar."

"Suriyelilerin dönmeleri için elimizden geleni yapmalıyız!"

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşüyle ilgili de konuşan İmamoğlu, "Suriyelilerin dönmeleri için elimizden geleni yapmalıyız! Bizim anahtar ülke olmamız için sağlam bir duruş sergilememiz gerekiyor. Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmeleri konusunda belediyeler de yetki almalı. Suriye'de yaşanan yeni ortam hayati bir meseledir" diyerek, şöyle devam etti;

"Şu an bir coşku havası var ama çok temkinli davranmamız gereken bir dönemdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü bir devlet ve öyle de olmak zorunda, ama konumu gereği komşularının iyi bir yönetiminin olmasına yardımcı da olmalı. İç çatışmalar ve otoriter aklın sonuçlarını Libya'da yaşananlardan gördük. Zafer narası atılırcasına naralar atılıyor. 82, 83 plakaları yazılıyor. Ama bölgede olmanın bazı koşulları var. Suriye’de yaşanan olaylar, Libya’da Kaddafi, Irak’ta Saddam’ın yaşadığı süreçlerden farklı değil. Yüzde 90 oy alsanız ne olur? Esad da yüzde 90 oy alıyordu, bugün yok. Bir yanda sınırlarını aşırı büyüten PKK-PYD, bir yandan diğerleri... Bunları ülkemiz de terör örgütü olarak kabul ediyor. Bugün baktığımızda HTŞ de almış başını gidiyor. Bizim çok temkinli, tedbirli ve oluşan ortamın yarınlarda nasıl gelişmesi gerektiğini unutmamamız gerekir. Suriye'nin bir hukuk devleti olarak yönetilmesi çok elzem. Meseleyi tek yanlı ele almamalıyız. 2011'den beri süren Suriye ile ilgili dış politika sürecimiz, tarihin en kötü yönetilen süreci" 

Editör: Nur Yıldız