Esin Özdemir
Türkiye, 2023 yılı ihracatının geçen yıla göre yüzde 0,6 oranında yükseliş kaydetmesiyle, 255 milyar 809 milyon dolara ulaşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) yayımladığı son istatistiklere göre, 2023 yılının ilk 9 ayı (Ocak-Eylül) sonunda, Türkiye'nin yıllıklandırılmış mal ihracatı 253,3 milyar dolara yükseldi. Bununla birlikte, Türkiye, küresel ihracattan (toplam 23,9 trilyon dolar) yüzde 1,06 pay alarak, rekor tazeledi. İhracata en büyük katkı ise 35 milyar dolar ile otomotiv sektöründen geldi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin ihracat politikasını ve ihracata ilişkin yeni hedeflerini aktardı.
“Türkiye’nin küresel ihracattaki payı yüzde 1,06’ya yükseldi”
Türkiye’nin küresel ticaretin 2 trilyon dolar civarında daraldığı 2023 yılında büyük bir başarıya imza attığını vurgulayan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Baran, Cumhuriyetin 100’üncü yılında ihracatın rekor kırdığını vurguladı.
İhracata en büyük katkının otomotiv sektöründen geldiğine dikkat çeken Baran, şunları söyledi:
“Bu alanda 35 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Otomotivin ardından kimyevi maddeler 30,5 milyar dolarla ikinci, hazır giyim ve konfeksiyon ise 19,2 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı. İhracatçı firma sayısı 120 bine ulaşırken, ihracatta birim değerimiz 1,57 dolar oldu. Mal ve hizmet ihracatını artırmak için ihracatçılara toplam 11,7 milyar lira destek sağlandı. Bu yıl bu desteğin iki katına çıkartılacağı açıklandı. Bunlar çok önemli gelişmeler."
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran
“Savunma Sanayii ihracatı 21 yılda 21 kat arttı”
Savunma Sanayii ihracatında yaşanan başarıya da işaret eden Baran, sektördeki gelişmeleri şu sözlerle aktardı:
“2002'de yalnızca 248 milyon dolar iken, 2023 yılına geldiğimizde tam 21 kat artışla 5,5 milyar dolar düzeyine ulaştı. Türkiye artık savunma sanayi ihracatında dünyanın 8. büyük ülkesi haline geldi. Savunma sanayisinde yakalanan başarıyı diğer sektörlere de taşıyarak, yükte hafif, pahada ağır ürünlerin ihracatını artırmak hedefleniyor. E-ihracatın geliştirilmesi ve genel ihracat içindeki payının artırılması hedefleniyor. E-ihracatın toplam ihracattaki payı yüzde 1,5 iken hedef 2028'de bu oranı yüzde 10'a çıkarmak.”
“İhracatta hedef ülkeler listesinden 5 ülke çıkarıldı”
Ticaret Bakanlığı’nın dünyadaki gelişmeleri başarılı bir şekilde takip ederek pozisyon aldığının altını çizen Baran, ekonomilerdeki daralmayı dikkate alarak dış ticaretteki pazarlarımızı güncellediğini ekledi. Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin batılı pazarların yanı sıra Türk dünyası devletleri ve Afrika ülkeleriyle olan dış ticaret ve yatırım ilişkilerini artırmayı hedefliyor. Ticaret Bakanlığımız, küresel gelişmeler ve ülkemizin pozisyonunu dikkate alarak, her yıl hazırladığı “İhracatta Hedef Ülkeler Listesi”nden Irak, İsrail, Mozambik, Kongo ve Sudan olmak üzere 5 ülkeyi çıkardı ve 9 yeni ülke ekledi. Bangladeş, Bahreyn, Bosna Hersek, Cezayir, Çekya, Portekiz, Tunus, Umman ve Ürdün de yeni hedef ülkeler olarak listede yerini aldı.”
“Döviz gelirlerimizi artırmayı hedefliyoruz”
İhracata yönelik sürdürülen çalışmaları aktaran Baran, Ankara’nın ihracatını geliştirmek için ATO bünyesinde kurulan İhracat Destek Ofisi ile dış ticaret konusunda, üyelere danışmanlık hizmeti verdiklerini belirtti.
Öte yandan, ‘Dış Ticaret İstihbarat Merkezi’ ile hiç ihracat yapmamış üyelere dış pazarlar bulduklarını kaydeden Baran, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Ülkemizde görev yapan Büyükelçiler ve Ticaret Ataşeleri ile bir araya geliyor, iş insanlarımız arasında eşleştirme toplantıları, sektörel çalıştaylar, yatırım, ticaret ve iş birliği fırsatı toplantıları, heyet ziyaretleri, ülke günleri ve iş forumları gibi etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Yabancı heyetlerle bir araya geldiğimiz görüşmelerde iki ülke arasındaki yatırım ve ihracat potansiyelini görünür kılmak ve üyelerimiz için yeni iş fırsatları yaratmak, döviz gelirlerimizi artırmayı hedefliyoruz.”
TİM Başkanı Gültepe: Üretim ve ihracat, Türkiye ekonomisi için lokomotif rol oynuyor
TİM Başkanı Gültepe ise üretim ve ihracatın Türkiye ekonomisi için lokomotif rol oynadığını vurguladı. TİM olarak; 27 sektörde 61 birlik ve 115 bini aşan firmayla, ihracatı artırmak ve ülkenin kalkınmasını sağlamak amacıyla yoğun mesai harcadıklarının altını çizen Gültepe, şunları ekledi:
“Avrupa ve ABD başta olmak üzere en önemli pazarlarımızda 2022’nin son çeyreğinde başlayan ve 2023 boyunca devam eden durgunluk, ihracatımıza olumsuz yansıdı. Küresel talebin yavaşlamasının yanı sıra yurt içinde yüksek maliyet artışlarına rağmen kurun uzun süre yatay seyri rekabetçiliğimize zarar verdi. Özellikle emek yoğun sektörlerimiz fiyat tutturmakta zorlandı. Depremler, bölgesel savaşlar ve çatışmalar da ticaretimize olumsuz yansıdı. Kayıplarımızı telafi etmek için, alternatif pazarlara yöneldik. 2023’te tarihimizin en fazla heyet organizasyonuna imza attık. 72 alım heyeti organize ettik. 150 ticaret heyeti düzenledik. Toplamda 1,5 milyon kilometre yol kat ettik. Bir başka ifadeyle dünyanın çevresini 40 kez dolaştık. Tüm bu çalışmalarla 2023 gibi zor bir yılda ihracatımızı geçen yıla göre yüzde 0,6 artışla 255,8 milyar dolara çıkarmayı başardık. Böylece Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat değerine ulaşmış olduk. Küresel ihracattaki payımızı, yüzde 1,02’den 1,06’ya çıkardık. Küresel ticaretin yaklaşık 1,5 trilyon dolar daraldığını göz önünde bulundurduğumuzda bir başarıdan söz edebiliriz. “
TİM Başkanı Mustafa Gültepe
"İkinci yüzyıla Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefiyle başladık"
Üretim potansiyelleri, bilgi birikimleri ve yetişmiş insan kaynaklarıyla, çok daha fazlasını başarabileceklerine inandıklarına dikkat çeken Gültepe, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye’nin ihracatı 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde yaklaşık 51 milyon dolardan 255 milyar dolara ulaştı. Biz ikinci yüz yıla Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefiyle başladık. Stratejimizi ve oyun planlarımızı bu hedefe göre kurguluyoruz.
Ancak küresel finans kuruluşlarının analizlerine göre 2024 de 2023 gibi zor bir yıl olacak. Örneğin Dünya Ticaret Örgütü 2024 için küresel büyüme tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 2,4’e düşürdü. Öte yandan Ukrayna’nın ardından Gazze’de başlayan savaş yakın coğrafyamızdaki belirsizlikleri artırıyor. Koşullar çok elverişli olmamakla birlikte 2024’ü yeni bir rekorla tamamlamak için var gücümüzle çalışacağız."