Genel

İğneada'daki 6 kişinin öldüğü selde yıkılan tesise ilişkin 4 sanığın yargılanması sürdü

- Selde yıkılan tesiste teknik heyet keşif yapacak

Abone Ol

KIRKLARELİ (AA) - Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanının işletmecisinin aralarında bulunduğu 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Bülent B. tutuksuz sanık Cenan A. ile müştekiler Safiye Yaşa, Merve Sude Yaşa, Kadir Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Hüseyin Duman, Emine Solmaz ve Çiçek Dinç ile taraf avukatları katıldı.

Tutuksuz sanık Sevcan U. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Diğer tutuksuz sanık Büşra G. duruşmaya katılmadı.

Bülent B, jandarma kontrolünde salona getirildiği sırada müştekilerden Safiye Yaşa ile Hüseyin Duman, selde hayatını kaybeden yakınlarının fotoğrafını göstererek sanığa tepki gösterdi.

Yaşa, kızı ve damadının fotoğrafını sanığa doğru uzatıp "Evlatlarımı öldürdün, gözlerini kaçırma iyi bak fotoğraflara. İnsan bir utanır. Adalet tecelli edecek hesabını vereceksin." dedi.

Ardından duruşmaya ara verileceğinin belirtilmesi üzerine müştekilerden biri sanık Bülent B'ye güneş gözlüğü fırlattı. Bunun üzerine sanık salondan bekleme alanına çıkarıldı.

Müştekilerin, sanık yakınlarının bulunduğu yöne gitmeye çalışması üzerine de salona polis çağrıldı. Polis salonda bulunanları dışarıya çıkardı.

Ara verilen duruşma gelen belgelerin okunmasıyla devam etti.

Tutuksuz sanık Sevcan U, savunmasında çok üzgün olduğunu belirterek, ilk ifadesini sanık yakınları ve avukatının yönlendirmesiyle verdiğini söyledi.

İlk ifadesinin gerçeklerle çeliştiğini anlatan Sevcan U. "Bülent B'nin babası Bahri B, benim yakın arkadaşım. Beni arayarak zor durumda olduğunu ve şirketleri geçici süre benim üzerime devretmesi gerektiğini belirtti. Ben de onu kırmadım. İşletmeler kağıt üzerinde üzerime devredildi, başka bir ticaretimiz olmadı." dedi.

Olayın yaşandığı tesise hiç gitmediğini anlatan Sevcan U, olayın ardından Bahri B, Bülent B, muhasebeci ve avukat ile alışveriş merkezinde buluştuklarını belirtti. Sevcan U, görüşmede kendisine kaçması veya telefonlarını kapatması yönünde söylemlerde bulunulduğunu iddia etti.

Sevcan U. suçsuz olduğunu belirtti ve beratini talep etti.

- "Ben artık o çiftliğe gitmem"

Tutuklu sanık Bülent B. ise söz konusu tesisi 2014 yılında satın aldıklarını ve 11 kurumdan aldıkları olumlu görüş sonucu işletmeyi kurduğunu söyledi.

Sel olayının doğal afet olduğunu ve bu olayı öngöremediklerini anlatan Bülent B, tesisin bulunduğu bölgede göletten gelen su nedeniyle selin yaşandığını ileri sürdü.

Üzgün olduğunu ifade eden Bülent B, "Burası bir dere değil çay, yılın 3 ayı kuru. Ben olayda hayatını kaybeden insanlara üzülüyorum. Yolda yaralı kedi görsem dururum hemen müdahale ederim. Ben Türkiye'ye ihracat şampiyonluğu getirdim, üniversiteyi yüksek şerefle bitirdim. Bu dava örnek teşkil etsin." diye konuştu.

Bülent B. savunmasına devam ederken müşteki Emine Solmaz, sanığa tepki göstererek "Beni evlatsız bıraktın. Canım yanıyor, evladımı öldürdün." diye çıkıştı. Rahatsızlanan Solmaz, sağlık ekiplerince salondan çıkarıldı.

Olayla ilgili DSİ'nin sorumlu olduğunu belirten Bülent B, selde kendisine ait yapının da zarar gördüğünü dile getirdi.

Ölüm ve yıkımların sorumlusunun kendisi olmadığını belirten Bülent B, savunmasına şöyle devam etti:

"Göletin üst tarafından tek bir ağaç yıkılmadı. Tesisin olduğu bölgede ise binlerce kütük evlere vurdu ve yıktı. Benim kabahatim inanın yok. Orada olsam ben de ölecektim. Orada olmuş olsam insanlara yardım ederdim. Ben artık o çiftliğe gitmem, o gölet orada oldukça. Çünkü gölet fiilen bitmeden su tutmaya başlamış."

Bülent B'nin savunması sırasında müştekilerin zaman zaman tepki göstermesi üzerine duruşmaya yeniden ara verildi.

Aranın ardından mahkeme başkanı duruşma salonunda disiplini bozanlara yönelik uyarıda bulundu.

Olayın yaşandığı gün kaçma girişiminde bulunmadığını anlatan Bülent B, "Oradan hiçbir şey almadım. Evimde yapılan aramada silah, tüfek ve bıçaklar ele geçirildi. Yakalandığım gün üzerimde bulunan para şirketindi. Kaçacak bir durumum yok. Kaçarsam şirketim zarar görür, insanlar işsiz kalır. Ben suçlu olduğuma inanmıyorum. Ben yargılanmaktan kaçmıyorum. Yurt dışına kaçsam tır şöförlüğümü yapacağım, benim yaşım 53 olmuş." dedi.

Müşteki Safiye Yaşa ise Bülent B'nin babası Bahri B'nin kendisine "Kızının ölüsü üzerine dans ediyorsun" şeklinde söylemlerde bulunduğunu iddia ederek Bahri B'den şikayetçi olmak istediğini heyete bildirdi.

Kızı ve damadı için mücadele edeceğini anlatan Yaşa, suçluların en ağır ceza almasını istedi.

Müşteki Hüseyin Duman da meydana gelen selde eşi Suna Duman'ın hayatını kaybettiğini kendisi ile 5 yaşındaki kızının ise yaralı olarak kurtarıldığını anımsattı.

Olayın tek canlı tanığı olduğunu anlatan Duman, şunları kaydetti:

"Sabah uyandığımızda su belimize kadar gelmişti. Camdan baktığımda dere yatağında su yok denilecek kadar azdı. Su tamamen bize geliyordu. Dere yatağına ve tarım alanına turizm tesisi yapılmış. Eşim ve kızım üst kata çıktığında suyun seviyesi artmaya başlamıştı. Ben komşulara bakarken ağaçlar gelmeye başlamıştı. Bu tesis ruhsatsız ve mühürsüz. Fatura istediğimde vermediklerinde anlamıştım."

Savunmaların ardından cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanık Bülent B'nin tutuklu halinin devamını diğer sanıkların adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmalarına devam edilmesini talep etti.

Sanığın tutukluluk haline devamına, diğer sanıkların tutuksuz yargılanmalarına, olay yerinde teknik heyet tarafından keşif yapılmasına karar verildiği açıklandı.

Duruşma ertelendi.

Öte yandan duruşma öncesi CHP Kırklareli Milletvekilleri Vecdi Gündoğdu ile Fahri Özkan, CHP İl Başkanı Bora Terzi adliye önünde bekleyen aileleri ziyaret edip açıklamalarda bulundu.

- Tesiste kalan 6 kişi yaşamını yitirmişti

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül 2023'te sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Devlet Su İşleri verilerine göre, bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle yol bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalovların bulunduğu tesise ulaşmış, tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle bungalovlar sürüklenmişti.

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmış, ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı.

Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ve Suna Duman'ın, 6 Eylül'de Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın, 7 Eylül'de ise Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedeni bulunmuştu.

Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 5 kişi gözaltına alınmış, bir kişi savcılık ifadesi sonrası serbest bırakılmış, 3 şüpheli tutuklanmıştı.

Tutuklanan şüphelilerden ikisi ara tutukluluk değerlendirmesinde adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.