Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere bulunduğu ABD'de kendisini karşılayan heyet içinde eski Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da yer aldı.

Fatih Altaylı, kişisel internet sitesinde yer alan yazısında Hafize Gaye Erkan'ın "tümüyle gözden çıkarılmadığının" ileri sürerek edindiği kulis bilgilerini aktardı.i

CHP'li Genç: Ruhsar Pekcan skandalı, yolsuzluğun en açık örneği CHP'li Genç: Ruhsar Pekcan skandalı, yolsuzluğun en açık örneği

Altaylı, yazısında şunları kaydetti:

"Babasına da Merkez Bankası içinde ofis verdiği, babası bankanın personel işlerine de karıştığı, bankacılarla yaptığı toplantılara babasını da dahil ettiği için eleştirilerin odağı olan Hafize Gaye Erkan, acemice röportajlar vermesi, ülke ekonomisini apartman kapıcısı üzerinden takip etmesi de bunlara eklenince görevden alınmıştı.

Ancak görevden alınmasına rağmen Türkiye’yi terk etmemiş, “Star Bankacı” olduğu ABD’ye geri dönmemiş, milyonlarca doları teperek vatan uğruna geldiği Türkiye’yi bırakamamış ve milyonlarca dolarlık işlerine kaldığı yerden devam etmemişti.

Tam aksine vaktinin büyük bölümünü Türkiye’de geçiriyor, İstanbul’da yüksek kiralar yüzünden baba ocağına sığınırken, Bodrum’da milyonlarca dolarlık villasında partiler vermeye devam ediyordu.

Ve iktidar kulisleri Hafize Gaye Erkan’ın Türkiye’de kalmasını “Yedek Bakan” olmasına bağlıyor. H. G. Erkan’a “fazla uzaklaşmaması” tembih edilmiş.

Çünkü Mehmet Şimşek’in Türkiye’ye yatırım çekemiyor olması, yeterince kaynak yaratamıyor olması, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan iştahını kabartamıyor olması ve enflasyonun yeterince hızlı gerilemiyor olması Bakan’a yönelik eleştirileri arttırıyordu.

Mehmet Şimşek iktidarın iktidarını uzatacak kadar başarılı olamazsa, yerine yeni bir “umut” getirmek gerekiyordu. O umut da Hafize Gaye Erkan olacaktı. Saray iktidarı Mehmet Şimşek’i H.G. Erkan ile yedeklemek istiyordu. Bunu da iktidara yakın herkes biliyor, görüyordu. O yüzden Hafize Gaye Erkan’ın Cumhurbaşkanı’nı New York’ta karşılaması hiç de garip değil."

Editör: Ziya Burak Erol