Genel

İçişleri Bakanı Yerlikaya, "Ahmet’im, Mehmet’im, Şehitlerim" belgeselinin gösterimine katıldı:

- "15 Temmuz'da milletimiz, birlik ve beraberliğiyle, cesareti ve vatan aşkıyla unutulmaz bir destan yazdı" - "Cesaretini, ferasetini ve gücünü ay yıldızlı bayrağımızdan, vatan aşkından, 'iman dolu göğsü gibi serhaddinden' alan milletimiz, ülkemizin dört bir yanında o hainlere gereken cevabı verdi. O gün bir kez daha gördük ki bu milletin bağrından nice Karayılanlar, Kara Fatmalar, Yörük Ali Efeler, Çetmili Kara Ali Çavuşlar çıkar"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "15 Temmuz'da milletimiz, birlik ve beraberliğiyle, cesareti ve vatan aşkıyla unutulmaz bir destan yazdı." dedi.

İçişleri Bakanlığınca hazırlanan "Ahmet’im, Mehmet’im, Şehitlerim" 15 Temmuz belgeselinin özel gösterimi, Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Belgesel gösterimi öncesinde konuşan Bakan Yerlikaya, Türk milletinin, büyük hasletleri olan, tarihin her sayfasına şanla ve şerefle imzasını atmış büyük bir millet olduğunu vurguladı.

Türk milletinin metanetli, acıyı bal eylemesini bilen, merhametli, mazlumun yanında olan, darda olanın yardımına koşan bir millet olduğunu söyleyen Yerlikaya, ancak bu milletin ihaneti de hainlerin arkasında duranları da asla affetmediğini belirtti.

Milleti tanımayan, geçmişinden, tarihinden ders almayanlar olduğunu ifade eden Yerlikaya, şunları söyledi:

"Oysa bu millet gücünü onlara, dün Malazgirt'te, Çanakkale'de, Sakarya'da göstermişti. Anlamayanlar, akıllanmayanlar, bu millete diz çöktürmeye çalışan alçaklar, bu kez 15 Temmuz 2016'da sahnedeydi. O karanlık gecede, milletimizin üzerine uçaklarla bomba yağdırdılar. Helikopterlerle, ağır silahlarla ateş açtılar. Tanklarla üzerlerine yürüdüler. Gazi Meclisimize saldırdılar. Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığı ve Havacılık Dairesi Başkanlığı gibi şehitler ocağı olan, gururumuz olan aslan yuvalarına kinlerini kustular. Sanki Türkiye, işgal kuvvetleri tarafından ablukaya alınmıştı."

Hainlerin milletin korkup sineceğini sandığını dile getiren Yerlikaya, "Sandılar ki şanlı bayrağımız mahzun kalacaktı. Sandılar ki ülkemizi kendi karanlıklarında boğacaklardı. Hayır, asla öyle olmayacaktı. O hainlerin bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardı. Kalpleri vatan aşkıyla çarpan kahramanların, koca yürekli korkusuzların geri atacakları tek bir adımları dahi yoktu." diye konuştu.

Yerlikaya, en kritik anlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Halkın gücünden büyük güç tanımadım ben bugüne kadar." sözlerinden sonra yüz binlerce cesur yüreğin meydanlara koştuğunu, vatanına, milli iradesine sahip çıktığını, liderinin arkasında durduğunu hatırlattı.

Kiminin yavrusunun önüne bedenini siper ettiğini, kızını kurtarıp kendisinin şehit olduğunu, kiminin son telefon konuşmasında eşinden helallik istediğini anlatan Yerlikaya, aziz vatanın 252 evladı şehadete ulaşırken, 2 bin 740 insanın da gazilik onuruna eriştiğini ifade etti.

15 Temmuz'da Gaziantep Valisi olarak görev yaptığını anımsatan Yerlikaya, Gaziantep'in Milli Mücadele ruhunun öncüsü, meşalesi bir şehir olduğunu vurguladı.

Yerlikaya, "Cesaretini, ferasetini ve gücünü ay yıldızlı bayrağımızdan, vatan aşkından, 'iman dolu göğsü gibi serhaddinden' alan milletimiz, ülkemizin dört bir yanında o hainlere gereken cevabı verdi. O gün bir kez daha gördük ki bu milletin bağrından nice Karayılanlar, Kara Fatmalar, Yörük Ali Efeler, Çetmili Kara Ali Çavuşlar çıkar." dedi.

Kahramanların isminin bir gün Ahmet Oruç, Mehmet Oruç, bir gün Ömer Halisdemir, Ayşe Aykaç olduğunu söyleyen Yerlikaya, tüm şehitlere ve gazilere selam gönderdi.

Yerlikaya, "Selam olsun 'Ahmet’im, Mehmet'im canlarım benim.' diye haykıran şehit babası Ali Oruç'a, şehit anası Senem Oruç'a." ifadesini kullandı.

Belgeselde, kahraman şehitler Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşlerin duygu yüklü hikayelerinin yer aldığını belirten Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ahmet ve Mehmet, ikiz kardeşlerdi. İlk nefeslerini birlikte almışlardı. Kulaklarına ilk ezan aynı anda okunmuştu. İkisi de ana kuzusuydu. En büyük hayallerini birlikte gerçekleştirdiler. İkisi de polis olmuş, o şanlı üniformayı giymişlerdi. Helikopter pilotu olacaklardı. Çelik kartallar gibi gök yüzünde süzüleceklerdi. Ama 15 Temmuz'da her ikisi de şehit edildiler. İlk nefeslerini birlikte almışlardı, son nefeslerini birlikte verdiler ve salaları birlikte okundu."

Yerlikaya, Halit Fahri Ozansoy'un ''Vatan Destanı'' şiirinden de bir kıta okudu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Türk Milleti, birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir." sözünü hatırlatan Yerlikaya, "15 Temmuz'da milletimiz, birlik ve beraberliğiyle, cesareti ve vatan aşkıyla unutulmaz bir destan yazdı. Bu destanı sizler yazdınız. Allah hepinizden razı olsun. Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, 15 Temmuz gecesi Cumhuriyetimize, demokrasimize ve tüm bu kazanımlarımıza canımız pahasına sahip çıktık. Tek yürek, tek bilek olarak darbecilere karşı yürüttüğümüz destansı direnişle, dosta ve düşmana Türkiye'nin asla esir edilemeyeceğini, Türk milletine asla diz çöktürülemeyeceğini gösterdik. 15 Temmuz'u sizlerin şahitliğinde asla unutmayacağız, unutturmayacağız." ifadelerini kullandı.

Film gösterimine, ikiz şehitlerin ailesinin yanı sıra diğer şehitlerin aileleri ve gaziler, İstanbul Valisi Davut Gül, sanatçılar Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit ve tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Belgeseli izleyenlerin birçoğu gözyaşlarını tutamadı.

Film gösteriminin ardından Oruç kardeşlerin ailesi de Bakan Yerlikaya ile birlikte sahneye çıktı. Şehit babası Ali Oruç, belgeselde emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.

Bakan Yerlikaya, şehitlerin anne ve babasına Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı takdim etti.