İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "İnsanımızı ayıranlar, insanımızı bölenler bugün 20 yıldan fazla süre içerisinde ortaya koydukları iyi performansları bile heba ettiler. Yaptıkları iyi işleri bile heba ettiler" dedi.
 
ANKA'dan İleyda Özmen'in haberine göre, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı İmamoğlu, Tokat ziyareti kapsamında Zile Belediyesi Sosyal Tesisi ve Hacı Bektaş-ı Veli rekreasyon alanı açılış törenine katıldı.
Açılışta Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz da yer aldı.
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Biliyorsunuz Zile'de ne kadar Zileli varsa fazlası İstanbul'da var. Yani Şükrü Başkan zannetmesin ben Zilelilere daha çok hizmet ediyorum. Ben biliyorum ki Tokat'ın bu kadar nüfus hatta fazlası da İstanbul'da var. Tabii İstanbul Türkiye'nin bir özeti. Bütün illerinin her insanı İstanbul'da yaşıyor. Dolayısıyla ben burada olmasam da Zile'yi yaşıyorum, Turhal'ı yaşıyorum, Tokat'ı yaşıyorum. Ülkemin her yerini yaşıyorum. Hani ülkemizin her yerine bir hizmet ulaştırma gayreti nereden geliyor derseniz tam da bu yürekten geliyor. Onur, gurur duyuyorum. İyi ki sevgili başkanlarımız vesile olmuş. Şükrü Başkanımız bu işe koşturmuş, Kiptaş kurumumuz genel müdür ve emeği geçen bütün arkadaşlarımız ortaya güzel bir emek koymuş. İyi ki Zile'ye böylesi bir tesisi kazandırmışız hayırlı ve uğurlu olsun.

"Memleketimizin insanları nimetin kıymetini bilir"

Cemil Tugay'dan Murat Kurum'a tepki: Bakanlık, İzmir'in de sorunlarından sorumlu Cemil Tugay'dan Murat Kurum'a tepki: Bakanlık, İzmir'in de sorunlarından sorumlu

Tabii şimdi Zile bereketli bir yer. Hatta bu bu coğrafyanın bereketini, yeşilini, suyunu her çeşit sebzesini meyvesini ürününü okurum, bilirim, duyarım. Ama görünce de insan diyor ki ne kadar bereketli bir yer. Hani hatta şöyle diyor; Zile demek bereket demek. Tabii hani milletimiz bilir bu toprağın altı üstü berekettir diye. Yerin altı binlerce yıllık tarihle doludur. Üzeri türlü nimetlerle doludur. Tabii bu nimet verilen o insanların bu nimeti elde etmek için gayret ortaya koyması lazım. Bereket nasıl başlar biliyor musunuz? Nimetin değerini bilmekle başlar. Memleketimizin insanları nimetin kıymetini bilir. Ekmeğin parçacığı yere düşse öper başına koyar. Nimeti çoğaltmayı paylaşmayı ister öyle değil mi? Tabii nimetin değerini bilmezseniz Allah korusun Zile'nin Tokat'ın, Türkiye'nin nimetlerini israf ederlerse, çokça üretmeyi, hakça paylaşmayı bilmezlerse ve bu işi yönetenler bu kuralı yerine getirmezlerse işte bugün olduğu gibi ne yazık ki ekonomide sıkıntı insanların morali düşük, gençlerimiz umutsuz, insanlarımız bir çare arar hale gelir. 

"Gayret göstereceğiz"

Toplumumuzun en büyük tehdidi ne biliyor musunuz? Birisi çıkar derse 'her şeyi ben bilirim' diye aman ondan uzak durun. Milletin evlatlarının çocuklarının fikrine eğer itimat etmiyor, onları göreve çağırmıyorsa ondan uzak durun. Bakın söyleyeyim; eğer birisi kalkar bu milletin evlatlarını birbirinden ayırır insanlarımıza liyakati unutturursa ondan uzak durun. Kısa vadede eş, dost, akrabayı mutlu eder insanların gözü boyanır, aldanır ama uzun vadede bedeli ağır olur. O bakımdan biz milletimize hizmet enerjisini sizlerin o yüzümüze bakan o güler yüzünden, inancından alıyoruz. Ben size söyleyeyim; bereket bu memlekette var. Nimet var onun için bereket de var. Bereketin kıymetini bilen insanlarımız da var. Biz yaptığımız bu işlerle ne yapıyoruz biliyor musunuz? Nimeti biliyoruz. Nimetin kıymetini bilen, milleti biliyoruz ve insanlarımızla birlikte hep beraber bereketi arttırmaya yemin ediyoruz. Bunu yapacağız. Bereket nasıl artar hemşehrilerim biliyor musunuz? Gayretle ve adaletle artar. Gayret göstereceğiz. Adaletten şaşmayacağız. 

"Cumhuriyet'e yakışan bir belediye başkanı olacağım"

Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri demek Cumhuriyetin askeri demektir. Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri demek milletinin askeri demektir. Yani silahlı kuvvetlerimiz. Şimdi ben Mustafa Kemal Atatürk'ün askeriyim diye düşündüğüm zaman kendimi şöyle tanımlıyorum; ben Cumhuriyetin değerlerine, ilkelerine milletin değerlerine, ilkelerine örfüne adetine sahip çıkacağım, Cumhuriyete yakışan bir belediye başkanı olacağım.Dolayısıyla herkes kendi mesleğini iyi yapacak ve Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetine layık olacak. Milletine layık olacak. Cumhuriyete, demokrasiye layık olacak. İşte o zaman hep birlikte bu cennet vatanın güzel insanları olacağız. O bakımdan Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz demek teğmenlerimize yakışır demeye devam etsinler.

"Birlikte milletin iktidarına yürüyeceğiz"

Zile'de yaptığımız bu tesis ve sosyal tesis eminim ki içi ve çevresindeki aktiviteleriyle çok güzel etkinlikleriyle Şükrü Başkanımız burayı sizlerle birlikte cıvıl cıvıl yapacak. Ve ismi de çok güzel. Hem Hacı Bektaş-ı Veli'nin ismini taşıyor. Hacı Bektaş-ı Veli'nin bu toprakların vicdanı olan, adaletini, ruhunu hissettiren Hacı Bektaş-ı Veli'nin ismini duyunca benim içimi ürpertiyor. Diyorum ki; Yaradan'ıma sığınıyorum. Beni bu toprakların erenlerine, alimlerine, aydın insanlarına düşünürlerine mahçup etme. Beni Hacı Bektaş-ı Veli'ye, Mevlana'ya, Yunus Emre'ye, son yüzyılın en büyük aydınlatan insanı Mustafa Kemal Atatürk'e mahçup etme diyorum İşte rehberlerimizin ışığında bu yolda yürüyeceğiz. Ama çok çalışacağız. Siyaset üstü bakacağız. Siyasetin dışında bu memleketin çocuğunu, gencini geleceğe hazırlayacağız. Benim bu şehrin evlatlarının dünyanın hiçbir yerindeki insanlardan aşağı kalır yanı var mı? Benim gencime fırsat verilince dünyanın en başarılı bilim insanı olabilir mi? En başarılı teknik insanı olabilir mi? Doktoru mühendisi olabilir mi? Sporcusu sanatçısı olabilir mi? İşte biz onlara hakkını vereceğiz hakkını. Çocukların hakkını çocuklara vereceğiz. Gençlerin hakkını gençlere vereceğiz. Bir avuç insanı değil bu memleketin evlatlarını mutlu etmek için hep birlikte milletin iktidarına yürüyeceğiz."

Editör: Esin Özdemir