Necdet AYAZ Bu yazımda sizlere 4-5 Temmuz 2023 tarihlerinde İzmir de organize edilen “Türkcell Kulüpler Süper Ligi 1. Kademe” yarışmalarından bahsedeceğim. Türkiye Atletizm Federasyonu da diğer branşlarda olduğu gibi varlığını kulüpler sayesinde sürdürmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların kulüplerimizi de olumsuz etkilediği hepimizin malumudur. Öncelikle yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen faaliyetlere katılan kulüplerimizi takdirle karşıladığımı belirtmek isterim. İltifat marifete tabidir sözü doğrultusunda faaliyetlere katılan kulüplerimizin saygıdeğer başkanlarını, yöneticilerini, antrenör ve sporcularını canı gönülden kutluyorum. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de futbol en prestijli spor dalıdır. Prestijlidir, çünkü çok önemli bir seyirci kitlesine sahiptir. Bu özelliğinden dolayı da yazılı ve görsel medyada haklı yerini almaktadır. Ben de medya sayesinde tanınanlardan oldum. Hatta 1975 yılında Ankara’da yapılan Türkiye Kros Şampiyonası’na babam yerine anneme söyleyerek gitmiş olmam nedeniyle, TRT’nin yarışma sonrası benimle yaptığı röportaj sayesinde babamdan ceza almaktan kurtulmuştum. Bu nedenle medya sözde değil özde önemli bir güçtür. 4-5 Temmuz 2023 tarihlerinde İzmir’de organize edilen “Turkcell Kulüpler Süper Ligi 1. Kademe” yarışmalarını TRT’nin canlı yayınlayacağının duyurulması beni de mutlu etmişti. Ancak bu mutluluğum kursağımda kaldı. Çünkü yayının başlamasından kısa bir süre sonra sunucuya veri akışının sağlanamadığı gerekçesiyle yayın kesildi. Bu durum futbol karşılaşmasında yaşansaydı yer yerinden oynayacağı kesindi. Ancak konu atletizm olunca tıpkı manipülasyondaki utanç gibi sessiz kalındı. Ayrıca atletizm federasyonunca yayında yorumcu olarak görevlendirilen kişi de maalesef doğru seçilmemişti. Ülkemizin önemli yayın kuruluşlarından TRT’nin şampiyonayı naklen verecek olmasının önemi ortadayken, bunun gereğinin yapılmamış olması bence tam bir aymazlıktır. Bu konuyla ilgili oldukça ünlü bir gazeteci büyüğüm, saygıdeğer Öcal Uluç Ağabeyimin de, 1 Temmuz 2023 tarihinde Türkiye Gazetesindeki “Uluç Market” köşesinde, “Türk Atletizmi bu yöneticilerden kurtarılmalı” başlıklı yazısındaki haklılığı da bir kez daha ortaya çıkmıştır. Durum böyle olunca tüm umudum ikinci kez Gençlik ve Spor Bakanı olan Sayın Osman Aşkın Bak’ın konuyla ilgilenmesine kalmıştır. Sayın Bakan’ın camianın önemli isimlerinin de katılabileceği bir çalıştayla Türk Atletizminin durumu tespit edilip, gereği yapılarak bu kötü gidişe son verilmesi mümkün olacaktır. Aksi takdirde bu kötü gidiş artarak sürecektir.