Cemre Polat
Alt ve üst solunum yolunda enfeksiyona neden olan, öksürük, burun tıkanıklığı, nefes darlığı, hırıltı ve ateş gibi belirtilerin görüldüğü Human Metapneumovirus (HMPV), son dönemde Çin’deki yayılımıyla yeniden gündeme geldi.
Bronşit veya zatürreye dönüşebilen, hapşırma, öksürme, doğrudan temas ya da üzerinde virüs bulunan yüzeylere dokunma yolu ile bulaşan virüs, bazı kişilerde gözetim altında tedavi edilmeyi de gerektirebiliyor.
Enfeksiyon hastalıkları uzmanları, bu virüsün bilinenden çok daha eski bir geçmişe sahip olduğunu ve panik yaratacak bir durum olmadığını belirtiyor.
Türkiye'de salgın boyutuna ulaştığına dair bir kanıt olmadığını ifade eden Prof. Dr. Önder Ergönül, özellikle kalp yetmezliği, diyabet gibi kronik hastalıkları olan bireylerin HMPV karşısında daha savunmasız olduğunu vurguladı.
Ergönül, HMPV’nin yeni bir virüs olmadığını ve ilk kez 2000 yılında keşfedildiğini belirterek, “Bu virüs grip benzeri belirtiler gösteriyor ve özellikle kalp yetmezliği gibi kronik rahatsızlıkları olan kişilerde ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Birden fazla risk faktörü bulunan bireylerde ise ölümcül olma riski artıyor” dedi.
Türkiye’de pandemi riski var mı?
Dünya genelinde farklı virüsler gündemdeyken Türkiye'deki en yaygın solunum yolu enfeksiyonlarının sırasıyla influenza, Covid-19, Herpes Simpleks virüsü (HSV) ve HMPV olduğunu söyleyen Ergönül, şu an Türkiye açısından HMPV’nin ciddi bir tehdit oluşturmadığını belirtti. Ancak risk gruplarındaki bireylerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Profesör, Covid-19’un neden olduğu pandemi döneminin ardından toplumun bu vakaları daha fazla abartma eğiliminde olduğunu ifade etti.
HMPV’nin tanısı ve tedavisi
HMPV tanısının zor olduğunu ve kullanılan testlerin maliyetli olduğunu belirten Ergönül, “Özellikle Türkiye’de panel testleri çok pahalı olduğu için yaygın şekilde uygulanamıyor. Maalesef, döviz farkı da devreye girdiğinde bu testlere ulaşmak oldukça zor oluyor. Çin’de daha ekonomik bir test geliştirilmiş olabilir. Tanı konulduğunda ise Ribavirin, erken dönemde ve risk grubundaki hastalarda etkili olabiliyor” dedi.
Ergönül, şu an için HMPV’ye karşı geliştirilmiş bir aşı bulunmadığını da ekledi.
Virüslerden korunma yolları
Solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunmada en etkili yöntemlerin başında maske kullanımı, el yıkama ve hijyen kurallarının geldiğinin altını çizen Ergönül, toplumda gereksiz paniğin yayılmasını önlemek için halkın doğru kaynaklardan bilgi almasının önemini vurguladı. Ergönül, "HMPV, her ne kadar ciddi sonuçlara yol açabilse de, grip gibi daha yaygın ve ağır seyreden enfeksiyonlarla karşılaştırıldığında genel bir tehdit oluşturmuyor. Risk altındaki bireylerin korunması, enfeksiyonun kontrolünde en etkili yöntemdir" sözlerini aktardı.
Maske ve hijyen önemli
Virüsten korunmak için bireysel önlemlerin önemine değinen Ergönül, HMPV’nin ciddi sonuçlar doğurabilecek bir virüs olduğunu ancak panik yapılacak bir durum olmadığını vurguladı. “Halkın doğru kaynaklardan bilgi alması ve bilim insanlarının uyarılarına kulak vermesi çok önemli. Gereksiz panik yerine bilinçli hareket ederek hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyabiliriz” diye ekledi.
Ergönül, "Pandemiden sonra bazı bireylerin bu konuları abartma eğiliminde olduğunu, bazılarının ise tamamen göz ardı ettiğini gözlemliyoruz. Ancak burada yapılması gereken, bilim insanlarının açıklamalarını dikkate almak ve tavsiyelerine uymaktır" dedi.
Prof. Dr. Önder Ergönül kimdir? Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı, Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıklar Araştırma Merkezi’nin (KUISCID) kurucu direktörü olan Ergönül, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1989 yılında mezun oldu. Uzmanlık eğitimini, 1996 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalında tamamladı. 2003 yılında Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’ndan Halk Sağlığı Yüksek Lisans derecesi aldı. 2000-2002 yıllarında ABD Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Klinik Epidemiyoloji bölümünde araştırma görevlisi olarak çalıştı. “Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (2007, Springer), Emerging Infectious Diseases: Clinical Case Studies (2014, Elsevier) ve Antimicrobial Stewardship (2017, Elsevier, ESCMID / ESGAP)” kitaplarının editörlüğünü yaptı. 2004 yılında Bayındır Hastanesi Araştırma Ödülü'nü, 2007 yılında ise Türk Tabipleri Birliği Prof. Dr. Nusret Fişek Halk Sağlığı Bilim Ödülü'nü aldı. 2006-2010 yılları arasında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalıştı. Koç ve Harvard Üniversiteleri iş birliğiyle 2010 yılından bu yana İstanbul’da düzenlenen “Sağlık Bilimlerinde Araştırma Metodolojisi ve Etik” yaz okulunun program direktörlüğünü sürdüren Ergönül, aynı zamanda Türkiye Bilim Akademisi asil üyesi. 2013-2017 yılları arasında Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) başkanlığını yapan Ergönül, 2018 yılından bu yana Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID) eğitimden sorumlu yönetim kurulu üyeliğinin ardından, burada yayın sorumlusu olarak görevini yürütüyor. |