Nur Yıldız
Diyarbakır’ın Çınar ilçesiyle Mardin’in Mazıdağı ilçesi arasında 20 Haziran Perşembe akşamı başlayan ve 15 kişinin ölümüyle sonuçlanan anız yangınından çok sayıda hayvan da etkilendi. Yangında yaralanan hayvanları tedavi ettirmek üzere en yakın temsilcileri ve gönüllü veteriner hekimleri ile ivedilikle harekete geçen HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki gönüllülerini seferber ederek tüm araç, ekip ve ekipmanlarla yaralı hayvanlara umut olabilmek için yola çıktı.
Diyarbakır Bismil Belediyesi Eş Başkanı Güven Tanrıkulu sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “Çınardaki yangından kurtarılan yaralı koyunların halkımızın talebi üzerine Bismil Belediyesi olarak kesimini sağlıyoruz” demişti.
“Bizim kurtarma anlayışımızda kesmek ya da öldürmek yok” diyerek yaralı hayvanları tedavi etmek amacıyla harekete geçen HAYTAP ekibi, öncelikli olarak köylülerin engeliyle karşılaştı. Hayvanlar sahipli olduğundan, tedavi altına alınabilmeleri için köylülerin izin vermesi gerekiyordu. Ancak köylüler sigortadan zararlarının tespiti için eksper beklediklerini ve bu nedenle hayvanlarını tedavi için teslim etmediklerini söyledi. HAYTAP ise hayvanlarını teslim etmek istemeyen köylülerden yaralı hayvanları tedavi etmek üzere satın almak için girişimde bulundu.
HAYTAP Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler, süreci şöyle anlattı;
“Hayvanların köylüler tarafından Et ve Süt Kurumu'na verildiğini öğrenince hemen kuruma gittik. Gittiğimizde hayvanların kesinimin başladığını üzüntü ile gördük. Kesimi bekleyen hayvanların büyük kısmının tedavi edilebilir olduğunu gördük ve hemen yetkililerle görüşerek hayvanları satın almak istediğimizi ilettik. Uzun ve zorlu bir görüşme trafiğinin sonunda hayvan sahiplerine paralarını ödeyerek hayvanları aldık ve bekletmeden Osmaniye’deki Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne gönderdik.”
“Manavgat yangınlarında edindiğimiz tecrübe ile hareket ediyoruz”
2021’de çıkıp tüm Türkiye’nin yüreğini yakan Manavgat ve Kozan yangınlarında federasyon yaralanan hayvanların tedavisi için harekete geçmiş, yangın bölgelerinde sağ kalan hayvanları kurtarmak için var gücüyle çalışmıştı. Kurulan tam teçhizatlı sahra çadırlarında yaralı hayvanlar ameliyata alınıp oksijen tüplerine bağlanmıştı.
Federasyon, Manavgat'ta mahsur kalan, yangından etkilenen her türlü hayvanın tüm nakil ve veteriner klinik masraflarını kendisinin karşılayacağını beyan ederek yurttaşlardan kendileriyle iletişim kurmalarını istemiş ve o kara günlerde tüm Türkiye’ye umut olmuştu.
Manavgat yangınlarında edindikleri bu tecrübeler ışığında hareket ettiklerini dile getiren Ekmekçiler, yaralı hayvanların geçtikleri süreçleri şöyle anlattı;
“Afet bölgesinde gönüllü hekimlerimiz tarafından ilk müdahalesi yapılan canlar yolculuk etmeye hazırlanıp, HAYTAP Osmaniye Emekli Hayvanlar Çiftliğimize transfer edildi. Burada da hem gönüllülerimiz hem de veteriner hekimlerimiz tarafından bakım, beslenme ve tedavileri hala devam ettiriliyor. Açıkçası bu oldukça uzun ve meşakkatli bir süreç. Manavgat yangınlarında edindiğimiz tecrübe ile hareket ediyoruz. Onları hayata tutundurmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Her birinin hayatı bizler için çok kıymetli.”
“Tüm canlıların yaşam hakkını savunuyoruz”
HAYTAP, insanı bu gezegende diğer canlılarla beraber yaşayan bir tür olarak tanımlayarak, insanın diğer türlerden üstün olduğu gibi bir düşünceyi kabul etmiyor. İnsanların sahip olduğu tüm ahlaki ve hukuki haklardan hayvanların ve diğer canlıların da yararlanmasını olağan görüyor ve bunun bir hak değil gereklilik olduğunu düşünüyor.
Bu manada yangın bölgelerinde yalnızca insanların etkilenmediğini gözler önüne serip tüm canlıların yaşam hakkını savunmanın kuruluş amaçlarının bir parçası olduğunu dile getiren Ekmekçiler şunları kaydetti:
“Tüm canlıların yaşam hakkını savunmak için tüm gücümüzle sahada olmaya devam edeceğiz. Destek konusunda hep söylediğimiz gibi normal zamanlarda insanlar inandığı, güvendiği STK’ları desteklemeli ki; böyle afet anlarında bizler de anında harekete geçebilelim. HAYTAP olarak hiçbir zaman İBAN paylaşan, bağış toplama kampanyası yürüten bir STK olmadık. Bizlere güvenen insanlardan aldığımız desteklerle her zaman sahada olduk. Yaptıklarımızı, kurtarma öykülerimizi görenler de destek olmaya devam ettiler. Bundan sonrasında da böyle olacağını düşünüyorum.”
Çiftliğin ‘Mucize’si
Bölgede bir hafta boyunca kalıp gelen her ihbarı değerlendirdiklerini kaydeden Ekmekçiler şöyle anlattı;
“Güncel olarak 33 can korumamız altında. Bir de bir kuzumuz çiftliğimizde hayata gözlerini açtı. Annesini ne yazık ki kaybettik. İsmini Mucize koyduk. Ömrü boyunca sömürülmeden, zarar görmeden bizimle birlikte yaşayacak. Kurtardığımız canların her birinin tedavileri en hassas şekilde Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde devam ediyor.”