Yeşim Karaağar / Van
Alınan randevulara hastaların gitmemesi sorununu aşmak için onaylı randevu dönemi başladı. Artık hastane randevusu alanlar, o randevuları onaylamak zorunda.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ülke genelinde Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nde (MHRS) “Onaylı Randevu Sistemi” olarak adlandırılan bir yeniliğe gidildiğini duyurmuştu. Sağlık Bakanı Koca, geçen yıl 23 milyon kişinin aldığı randevulardan en az birine gelmediğini belirtip “Gelinmeyen toplam randevu sayısı, 81 milyon. 3-4 saat kala iptal edilen randevu sayısı ise 21 milyon. Bu gibi sebeplerle randevu kapasitesinin yüzde 30’u kullanılamadı” sözleriyle de yeni sisteme geçilmesinin nedenlerini açıklamıştı. Yeni sisteme göre, ertesi gün randevusu olan hastalar, akşam saat 20.00’ye kadar randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirip randevusunu iptal edecek.
“Kışkırtılmış bir sağlık sistemi”
Yeni sistemi değerlendiren Van-Hakkâri Tabip Odası Başkanı Ahmet Koç, Türkiye genelinde geçen yıl, 850 milyona yakın hastanın muayene edildiğini anımsatarak “Doktor başına birçok yerde yüzleri aşan hasta muayene edilmiş, yani her 10 dakikada bir hasta bakılmış ya da bazı polikliniklerde 5 dakikada bir hasta bakılmış” diyor.
Bir doktorun normalde 15-20 dakika bir hasta ile ilgilenmesi gerekirken artık 5 dakikada bir hasta baktığına dikkat çeken Koç, bu durumu, “Kışkırtılmış bir sağlık sistemi” olarak tanımlayıp sözlerine şöyle devam ediyor:
“Sağlık Bakanlığı, randevularına gelmeyen hastaların yerini doldurmak için bir girişimde bulunmuş. Yani bu da gösteriyor ki doktorlara nefes aldırmayacak şekilde hasta muayene ettirilecek. Türkiye nüfusunun yaklaşık on katını bir yıl içerisinde muayene etmiş hekimler. Yüzde 30 civarında randevu alıp gelmeyen hastayı da Sağlık Bakanlığı devreye girerek adeta 2 dakikada bir hasta muayenesi yaptırmaya çalışmaktadır.”
“Koruyucu hekimlik çalışmaları yapılmalı”
Yeni uygulamanın poliklinikleri “gir-çık” şeklinde bir sistem haline dönüştürdüğünü ve bunun birçok olumsuz duruma yol açtığını vurgulayan Koç, sözlerini şu uyarı ve önerileri yaparak tamamlıyor:
“Sağlık alanında büyük bir kargaşaya ve bu kargaşadan dolayı sağlıkta şiddet olaylarının artmasına yol açacak bir durumdur bu sistem. Oysa Türkiye’de, insanların hasta olmadan önce koruyucu hekimlik çalışmalarının yapılması gerekiyor. Maalesef bunun yerine; yığılarak, neredeyse dakika başına bir hasta muayenesi yapılacak hale getirilmiş bir durum söz konusu. Bu durum da doktorlarda tükenmişlik durumlarına yol açmakta ve birçok hekimin artık devlet hastanelerinde çalışmamasına kadar giden bir duruma yol açmıştır.”
Şubat ayından beri randevu bulamamış
28 yaşında ve 33 haftalık gebe olan, randevu bulamadığı için özel hastaneye gitmek zorunda kalan Ş. A. ise şunları söylüyor:
“Özel hastaneler çok pahalı. Bu yüzden gidemiyorum. Ama randevu bulamayınca mecbur kaldım. Şubat ayından beri randevu almaya çalışıyorum. Ancak bugüne alabildim. Muayene süresi, 3 dakikayı geçmiyor. Doktor ilgileniyor, ama çok hızlı muayene ediyor. Doktorla ilgili bir kaygım yok, ama 3-4 dakikada muayene edip çıkarıyor. Randevuyu çok zor alabildiğim için bir şey diyemiyorum, yapılan muayene süresine razı oluyorum.”